Merhabalar!
Yüzüm yok bölüm haricinde bir şeyler paylaşmaya... Ama haber vermek zorundayım. Sizi beklettiğim için özür dilerim öncelikle. Yapamıyorum. Yazamıyorum.
Hayatımda ilk kez pişmanım! Normalde hatalarımdan bile pişman olmazdım. Denedim, en azından içimde kalmadı, derdim. Keşke yine öyle bir şey olsa!
Sorun; bölüm...
Dersin ilk on dakikasında oraya zerre kadar ait olmadığımı anlamam... Doğrusu tarifi imkânsız! O kadar alakasız bir bölümdeyim ki kendimi ikna edemiyorum bir türlü. 'Güzel olacak' diyemiyorum mesela. Yapamayacağım fikri cirit atıyor zihnimde.
Ne umutsuzluk bunun adı ne de karamsarlık.
GERÇEK!
Salt, yalın doğruluğun acımasız farkındalığı...
Abarttığımı, zaman geçince alışacağımı hatta sevebileceğimi düşünüyor olabilirsiniz. Ama değil, olmayacak. Hep sağlık alanında bir şeyleri düşünürken, onun hayaliyle yaşarken çizimden ölümüne nefret ederken ve bi o kadar da yeteneksizken olmaz. Ne bir ay ne de bin ay sonra...
Değişir duyguların saçmala, diyorsunuz belki de. Haklısınız! Elbette ki değişecek. Nefretim büyüyüp serpilecek ve beni zehirleyecek...
İçimdekileri dökmek bile rahatlatmıyor beni. Konuştukça, yazdıkça, düşündükçe daha da bulanıyorum acılara!
Her neyse...
Bölüm yarın gelemeyecek. En geç 7 Ekim'de paylaşmış olurum.
Tekrar özür dilerim.
Hayatımı kendi ellerimle mahvetmişken... İnanın her şey çok zor geliyor.
Allah'a emanet olun...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Umuda Kiracı
Ficção AdolescenteSustukça canını acıtan bir yumru vardır boğazında. Yutkunmaya çalıştıkça geçmeyip acı veren yutkunmayınca da gittikçe büyüyüp nefesini kesen... Ne yaparsan yap geçmeyen bir sancı durur kalbinde. Çığlık çığlığa ağlar kalbin ruhunun gölgesinde... İste...