Aslı'nın başlattığı savaşı İstanbul ve arkadaşları devam ettirdi. Şaşkın bakışlarımı gizleyemiyor, ağzım açık Furkan'a bakıyordum.
Hiç karşılık vermiyor, sanki buna rızası varmış gibiydi. Kimse karışmıyor, konuşmuyordu. Kafede İstanbul ve arkadaşlarının kahkahaları hakimdi.
Boya dolu balonlar bittikten sonra İstanbul memnun bir şekilde "Bir daha bizimle inatlaşmayacağını anlamışsındır umarım." dedi ve eliyle öpücük yolladı.
Bu olanların nedenini bilmiyordum ama gerçekten hoşuma gitmişti. Kimse karışamıyor, Furkan'ın rezil oluşunu izliyordu. Ne Burak ne Tarık. Kimse karışmamıştı.
Furkan'ın hızlı bi şekilde kafeden çıkmasıyla arkadaşarı onları takip etti. Kafenin çeyreği boşalmıştı. İstanbul ve Aslı güle oynaya sohbet ederken ben hala neler olduğundan bir haberdim.
"Aslı az önce neler oldu öyle?" Şaşkın ve gülen gözlerim onu memnun etmişti.
"Bizimle bir iddiaya girmişti. Yani şöyle söyleyeyim, şarkı yarışmasında bizi geçebileceğini söylemişti fakat onu temsil eden kişi 3. bense 1. oldum. Kazanan kaybedenin yapacağı bir şeye itirazsız katlanacaktı. Biz de böyle bir ceza seçtik."
Ohh iyi yaptınız!
Şimdi bütün boşluklar doluyordu. 3.olan çocuğu bizim okuldan olmadığı için tanımamıştım.
Masada oturan herkesle tanışıp, hemen ısınmıştım. Hepsi çok sevecen kızlardı. Evet, hepsi kızdı. Kız lisesine gittiklerini anlamam pek uzun sürmemişti. Hepsi birbirlerinin en yakınıydılar.
Hep o sahip olmak istediğim arkadaş grubu olabilirsiniz!
************************
Birkaç saat Kahperengi'de takıldıktan sonra kızlar alışverişe gitmeyi teklif etti. Hepimiz onaylayınca arabalara dağılıp alışveriş merkezinin yolunu tuttuk.
İstanbul ve Aslı benim arabama gelmişti. Aralarına katılmam biraz vaktimi alsa da hiç zor olmadı. İkisi de yeniliklere açık, duygularını doruk noktada yaşayan kızlardı. Onlarla anlaşabileceğimi düşünüyordum.
Umarım sonu Cemre gibi olmaz!!!
Arabadan yükselen şarkı sesi ve kahkahalar eşliğinde sonunda geldik. İlk gelen biz olmuş, diğerlerini bekliyorduk. Herkes geldiği zaman arabaları kapalı otoparkta yanyana park edip yukarıya çıktık.
İyiki kredi kartım yanımda!!! düşüncesiyle heyecanlanmıştım.
Her kız gibi ben de alışveriş yapmaya doyamıyordum. Şimdi ise aynı zevkleri paylaştığım bir grup kızlaydım. Kesinlikle alışverişin dibine vuracaktık.
Aklımıza gelen bütün mağazalara girmiş, ihtiyacımın olan olmayan her şeyi almıştık.
Evet biz kızlar alışverişte kendimizi birazcık(!) kaptırıyorduk fakat güzel bir yemekle üstesinden gelinmeyecek hiçbir şey yoktu.
Bütün kızlar, elimizdeki poşetleri peşimizden sürükleyerek Beeves Steakhouse'a girdik. Yeni favorim olan Bacon Burger Menu'yu sipariş ettikten sonra elimi telefonuma aldım.
Batuhan'dan mesaj gelmemişti, ben attım. "Seni özledim, kızlarla alışveriş yaptık şimdi yemek yiyoruz. İstersen gelebilirsin."
Mesaj gider gitmez telefonu masaya koyup cevap gelmesini bekledim.
Gelmedi...
************************
Aslı'nın arkadaşları gerçekten çok eğlenceliydiler. Her cümlelerinde en az bir tane espri oluyordu. Onlarla vakit geçirmek ne kadar harika olsa da artık eve dönmeliydim. Saat neredeyse gece yarısı olmuş, Nesrin hanımın birçok çağrısına maruz kalmıştım.
Kızlardan izin isteyip kalktım ve arabama atlayıp yavaş yavaş eve gitmeye koyuldum. Eve gitmeden önce Batuhan'a uğrayıp sürpriz yapmak aklıma geldi. Bütün gün görüşemedik ve onu özlediğimi farkettim. Evinin yol üzerinde olması işime geldi, yarım saatçik uğrayabilirdim.
Yolda giderken KFC'den bir kova tavuk alıp, birkaç tane de romantik komedi filmi bulmuştum. Evine geldiğimde arabayı biraz ileriye park ederek eve doğru yürümeye koyuldum. Sabah üzerime kabanımı almadığım için bin pişman hızlı adımlarla binaya girdim.
LANET OLSUN!
Kaçıncı katta oturduğunu bilmiyordum.
Her katı yürüyerek çıkarak zillerin üzerinde yazan isimlere baktım. Çıktım, çıktım, çıktım... 6.kata bitkin bir şekilde çıkarken Batuhan'ı hararetli bir şekilde bir kızla konuşurken gördüm ve hemen saklandım.
Benden uzun, oldukça da güzeldi. Bu havada giydiği kıyafetleri gördüğümde dudağım uçukladı. Altında mini deri dar bir etek, üzerinde ise dar bir gömlek vardı. Tamam çekiciydi ama böyle bir havada böyle bir kıyafet? Ben asla giyinmezdim.
Yanlış olduğunu bildiğim halde gizlice izlemeye koyuldum. Batuhan bağırdığı için duymakta hiç zorluk çekmiyordum.
"Batuhan senin için buraya geliyorum ve bana söylemek istediğin hiçbir şey yok mu?"
"Emel konuşacak hiçbir şey kalmadı. Lütfen geldiğin yere döner misin?!"
Tam kapıyı yüzüne kapatırken Emel(!) kapıyı eliyle durdurdu ve yakasından tuttuğu gibi Batuhan'ı kendine çekip dudaklarını dudaklarına bastırdı.
İstemsiz şekilde elimdeki yemekleri ve filmleri yere düşürerek bana dönmelerine sebep oldum.
"Batuhan?"
Çok kısa fakat etkili bir bölüm oldu. Yarın yeni bölümü bekleyin. Umarım beğenmişsinizdir. Vote ve yorumlarınızı bekliyorum :):)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Evlatlık Aşk
Teen FictionHayatının tamamını yetimhanede geçirmiş bir kızın, Türkiye'nın sayılı zengini arasında olan bir aile tarafından evlatlık edildiğini düşünün. Yeni ailesiyle her şeye sahip olan bu kız, aşka kiminle sahip olacak? Yakışıklı bir üvey ağabeyle? Yok yok...