Cemre felaketi

5.9K 189 16
                                    

Ne kalbimi dinyelebildim ne de bilinçaltımı.

Kapıdan gelen Bora'nın kasıtlı öksürüğü beni tercih yapmaktan kurtarmıştı.

Çok teşekkürler Bora, hayatımı kurtardın!!!

Batuhan elini indirip, oturduğu yerde düzeldi ve ne hikmetse Bora'nın buradaki işi bitti ve çıktı...

Doğal olarak suratı düşen Batuhan, ne yapacağımı benden daha çok merak ediyordu.

Öpmesine izin verecek miydim? Bunu ben de bilmiyorum.

İçimden geldiği gibi davranmaya karar verdim ve Batuhan'ın masanın üstünde duran ellerini yavaşça tuttum.

Gözlerim masadayken yarım yamalak konuşmaya başladım.

"Seni affetmek istiyorum."

Her ne kadar masaya bakıyor olsaydım da suratında oluşan o kocaman gülümsemeyi görebiliyordum.

Ellerimi sıkıca tutup "Seni bir daha asla üzmeyeceğim." dedi ve yanağıma küçük bir öpücük kondurdu.

Evet, bu pijamalar içinde bir 'ilk öpücük' istemiyorum. En iyisini yaptın tatlım.

"Çok yorgunum, kahvaltıda görüşürüz."

Biraz seviyeli biraz da tatlı bir şekilde oturduğum yerden kalkıp odama çıktım.

Allah'ım ben bu çocuğu nasıl affettim? Nasıl affedebildim! Kendime hiç saygım kalmadı, hiç.

Yaptığım şey için kendine yarın kızarım. Yat uyu Bürge, yarın o göz altlarını görücem senin...

Kendi kendime kavga etmeyi kesip, uykuya dalmak için gözlerimi kapattım...


Uyandığımda saat neredeyse yarımdı...

Gece mükemmel bir uyku çekmiştim. Sanki geçen gece kaçırılan ben değil, bir başkasıydı.

O kadar rahat, o kadar huzurluydum...

Sanırım bu dengesizliğim burcumdan kaynaklanıyordu; ikizler...

Bir an mutluluktan ölürken, 2 dakika sonra üzüntüden ölür oluyordum. Ah bu dengesizliğim...

Dün gece depresyondan geberirken bu sabahki gevşemişliğim...

Hiç fakit kaybetmeden hemen yatağımdan kalktım ve Bora'nın odasına gittim.

Onunla vakit geçirmeyi özlemiştim.

Beraber saçma salak oyunlarımızı, danslarımızı, şarkı söylemelerimizi...

Ah kısacası ben Bora'yı çok özledim.

İçeri kapıyı tıklatmadan girdiğime bir değil bin değil tam bir milyon kere pişman oldum.

Altında şortu, üstünde hiçbir şey olmadan yatağına serilmiş uyuyordu.

Aslında plajda da böyle görünüyor. Yani bütün erkekler böyle görünüyor...

Ben neden bu kadar dert ediniyorum ki böyle giyinmesini. Pardon, giyinmemesini (!)

Sakince tekrar içeri girdim ve yavaş yavaş yatağına doğru yürüdüm.

Yatağının ucuna oturduğumda biraz kıpırdandı ama uyanmadı.

Ellerimi o dağınık saçlarının arasında gezdirmemek için kendimi zor tutuyordum.

Tam elimi saçlarına uzatıyordum ki, telefonumun çalmasıyla oturduğum yerden sıçradım.

Arayan garip ve tuhaf bir şekilde Tarık'tı :S

Evlatlık AşkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin