Alya'nın ısrarlarıyla yataktan kalkıp peşine takıldım cidden beni bu halimde bile ayağa kaldıracak ne olabilirdi? O hızlı hızlı önden giderken ben arkasın dan yavaş adımlarla ilerledim. Sanki her an tekrar bir yerde kilitli kalabilirmişim gibi hissetmem ne kadar normaldi? O anlar tekrar gözümün önüne gelirken adımlarımı hızlandırdım. Unut Hera. Ayaz yanında herkes senin yanında unut. Kapının önüne geldiğimizde Alya durup bana döndü. "Hadi aç kapıyı." Ona anlamazca bakıp kapıyı yavaşça açtım. Ne olabi... Kapıyı açmamla gördüğüm manzara karşısında kala kaldım. İnanamıyorum bu bu gerçek mi? Yüzümü kapladığını hissettiğim gülümsememle olduğum yerde öylece kaldım. Karşımdaki manzaranın güzelliğine baktım. Bunu yapan tek bir kişi olabilirdi.
"AYAZZ." Benim bağırmamla Alya' da kendine gelmiş gibi "Oha" diye arkamdan bağırdı. Ben hayranlıkla önümdeki balonlara bakarken Ayaz yüzünü görebileceğim bir şekilde balonları soluna aldı. Ben hala gözlerimi balonlardan ayıramazken Ayaz konuşmaya başladı.
"Duyduğuma göre buralarda balonları çok seven bir kız varmış."
"Yaaa Ayaz."
"Sana bir parçada olsa çocukluğunu getirmek istedim."
"Be... Ben çok teşekkür Ayaz bunlar çok güzel."
"Ne teşekkürü güzellik sen mutlu olduysan görev tamamdır."
Lafını bitirir bitirmez sımsıkı sarıldım Ayaz'a ilk başta afallayıp kasılsa da oda boşta kalan eliyle sarıldı bana. Böyle arkadaşlarım olduğu için ne kadar şanslı olduğumu düşündüm bir kez daha.
"Abi insanlar sevgilisine böyle sürprizler yapmıyor."
Alya'nın arkamız dan söylenmesiyle Ayaz birden öksürmeye başladı.
"Kıskanma kıskanma bir gün sana da yapan olur."
"Kiskinmi kiskinmi bir gin sinidi yipin ilir. Ne kıskancam be senin yaptığın şeyi."
Ayaz'la ikimiz Alya'nın söylediğine kahkaha atmaya başladık. Biricik kuzenim salona doğru yürürken bile susmak gibi bir niyetinin olmadığı kesindi.
"Hem benim sevgilim olsa neler yapar bana herkes senin gibi ucuzuna kaçmıyor almış iki bal... ayyyy. Kim koydu bu masayı buraya ya of ayağım."
"Aha çarpıldı." Benim kahkaham iyice şiddetlenirken gözümden yaşlar gelmeye başlamıştı. Birgül teyze mutfaktan çıkarken içeriye doğru seslenmesiyle karnımı tutarak kapı pervazına yaslandım. Tabi bu sırada Ayaz da annesinin söylediklerini duyunca daha şiddetli kahkaha atmaya başladı.
"Ben koydum kızım. Neden ki?"
"Çok iyi yapmışsın Birgül teyze tam yerine koymuşsun hemde."
"Sağol Alyacım çok beğenerek almıştım onu."
Kendimi sakinleştirmeye çalışsam da bir faydasının olduğunu söylemek çok zordu. İçeriden gelen sesler azalmaya başlayınca kendimi sakinleştirip gülmemi bastırmaya çalıştım. Kafamı çevirmemle Ayaz'ın bakışlarının bende olduğunu görmüştüm.
"Sen hep böyle gül olur mu?"
Tam cevap vermek için ağzımı açtığım sırada Birgül teyzenin konuşmasıyla tekrar kapatmak zorunda kaldım.
"Heracım ayakta ne işin var senin dinlenseydin güzelce. Ayy bunlar ne kadar güzel sen mi aldın oğlum?"
"Evet annecim Hera küçüklüğünden beri balonları çok sever de ona sürpriz yapmak istedim."
"Hayatında ilk defa kedi olalı bir fare tuttun yani. Aferin benim oğluma."
"Çünkü bir kediye benzetmediğin kalmıştı anne."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Geçmişin İzleri
ChickLitMutlu olmak sahi o kadar kolay mıydı? Peki ya mutluluğu çoktan kaybetmiş genç bir kız daha ne kadar hayata tutunabilirdi?