15. ♤

91 37 50
                                    

"Hadi ama güzelim."

Beynimde anlayamadığım sesler yankılanırken birden kolumda hissettiğim baskıyla yerimden sıçradım.

"Ayaz?"

"Güzelim bir saattir seni uyandırmaya çalışıyorum."

Bir saniye bir saniye yani ben rüyamı görmüştüm. Ayaz ve Alya sevgili değil miydi? Birbirlerine sarılmamışlar mıydı? 

"Hera sen iyi misin?"

Ayaz'ın sesiyle kendime gelirken düşüncelerimden sıyrıldım. 

"İyiyim iyiyim. Yeni uyandım ya ondan."

"Hadi o zaman üzerini değiştir. Kahvaltı yapıp çıkalım."

O, odadan çıkarken bende arkasından bakmaya son verip banyoya girdim. Ay inanmıyorum ben Ayaz'ın karşısına böyle mi çıktım? Hera bu saç ne? Göz kalemimde akmış. Aynaya bakmayı kesip buz gibi suyla yüzümü yıkamaya başladım. Odama geçip üstümü de değiştirirken, saçımı ve hafif makyajımı da halledip aşağı indim.

"Ayaz."

Mutfaktan gelen Alya'nın sesiyle gözlerimi yumdum. Hera sonuçta hepsi rüyaydı noluyor bugün sana? Bir kendine gel.

"Bak çocuk elimde kalacaksın sinir misin oğlum sen?"

"Bir gün de tartışmayın ya." Mutfağa girerken söylediklerimle ikisi de kafasını kaldırıp bana baktı. Ayaz içtiği çayı usulca bırakıp bana bakarken Alya da gözlerini açmıştı. Ben yüzümde acaba bir şey mi var diye düşünürken kuzenimin söyledikleriyle yanaklarımın hafif ısındığını hissetmiştim.

"Bu ne güzellik kuzen." Aslında bir şey yapmamıştım ki hafif dalgalı olan saçlarımı düzleştirmiştim ve birazcık makyaj yapmıştım.

"Abartma Alya her zaman ki gibi hazırlandım işte."

"Tamam canım bir şey demedim."Masaya yaklaşıp yerime otururken Ayaz bir şey demişti ama anlamamıştım. 

Kahvaltımızı bitirip  çıkarken her zaman ki gibi sahil yolunu kullanmıştık. Sessiz bir şekilde okuldan içeri girdiğimizde  Alya sınıftan arkadaşlarını görüp yanımızdan ayrılmıştı. 

"Bugün yanımdan ayrılmıyorsun."

"O nedenmiş."

Okul binasından içeri girdiğimizde bir anda elini omzuma atıp beni kendine çekmişti.

"Çünkü okulun erkeklerine güvenmiyorum." Kıskanıyorum demiyorsun da.

"Tamam mı?"  " Ya Ayaz saçmalama." Biranda durup karşıma geçti. Etrafta kimse yoktu dersin başlamasına daha vardı ve herkes dışarıda olmalıydı. Tam gözlerimin içine bakarken bir şeyler anlatmak ister gibiydi aslında döndüğünden beri bir garipti bazen dalmış bir şeyler düşünür gibiydi, bazen kahkahalarla gülerken birden durgunlaşıyordu. 

"Bir kere itiraz etmeden beni dinle." Sanki dudakları başka bir şey söylemek için açılmıştı da yanlışlıkla bu kelimeler çıkmıştı ağzından. 

"Tamam ayrılmam yanından." diyebildim sadece. Yüzünü hafif bir tebessüm alırken istemsiz bende gülümsemiştim ona. Tekrar elini omzuma atarken sınıfa yürümeye başladık. Sınıfa girdiğimizde tahmin ettiğim gibi kimse yoktu. Yerimize geçip otururken başını sıraya koyup gözlerini kapatmıştı. "Ders başlamadan biraz kestireyim uyku bastırdı birden."

"Uyu sen ben seni uyandırırım." Aradan geçen beş dakikanın ardından bende kafamı sıraya koyup ona bakmaya başlamıştım. Ellerim benden istemsiz bir şekilde saçlarına  gitti uyandırmak istemezcesine hafifçe gezdirdim ellerimi saçlarında. Şampuan kokusu hafifçe burnuma geldiğinde gülümsedim kokusu bile değişmemişti ki. Ellerim hafifçe yanağına kaydığında neden bilmiyorum ama kirpiklerine dokunmak istedim bir anda, hafifçe dokunduktan sonra hemen geri çektim ellerimi. Kafamı da sıradan kaldırırken kapının önündeki suret gözüme çarptı. Okan, kapının girişindeydi bir elini duvara koymuş bize bakıyordu kafamı kaldırmam la gözlerini bana çevirdi. Tam gözlerimin içine baktı. Haftalar önce bana baksın diye öldüğüm gözler şimdi bir yabancının gözleriydi. Yumruk yaptığı elini hırsla duvara vururken sınıftan çıkmıştı. Onun çıkardığı sesle Ayaz da yerinde kıpırdanıp açmıştı gözlerini. " O ses neydi?" Okan geldi diyemezdim ki. "Koridordan geldi biri kitabını falan düşürdü herhalde."

Geçmişin İzleriHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin