(Hazar'ın ağzından)
Canım çok sıkılmıştı.Ayağa kalktım arkadaşlarla takılalım diye ama herkes uyuyordu.Yine yalnız başıma takılacaktım.
"Bara gideyim" diye söylendim kendi kendime. Dışarı çıktım ve barın yolunu tuttum.Zaten yaşadığım (!) yer çokta uzak değildi bara.
Kapıdan içeri girdim ve Merti gördüm.Tabi takmadım ve yakınına bi yerlere oturdum.Önceden Mertle birkaç kez daha kavga etmiştim aramız bu yüzden iyi değildi.Hemde her seferinde Mihri yüzünden kavga etmiştim ne kadar şaşırtıcı değil mi! Bir defasinda Mert Mihri'ye asılıyorken yakalamıştım ama Mihri hanım bundan bir haberdi. Aramızda çok büyük bir kavga olmuştu.
Diğer bir seferinde de Mert Mihri'yi öpmeye çalışıyordu.Her neyse bir bardak bira söyledim ve yudumlarken Mert'le göz göze geldim.Gözlerimin içine bakıp pis şekilde gülmeye başladı.Bir işler çeviriyordu.
Önünde oturan kız bana Mihri'yi andırıyordu fakat o buralara gelmez nasılsa diye takmadım. Mert ise hala bana gülmekle meşguldü. Önündeki kız yüzünü bana dönerken biramdan bir yudum daha alıyordum. Kız önünü dondugunde bi anda ağzımda ki birayı püskürttüm. Bu Mihri'ydi! O itin bana niye güldüğünü şimdi anlamıştım işte.
Mihri'nin içmesi benim tarafımdan yasaklanmıştı. Öyle salak şeyler yapıyor ki acaba beynini evde mi unuttu diye düşünüyor insan. Tamam Mihri normalde de pek normal değil ama...
"Mihri! Senin ne işin var burada" diye bağırdım yanına doğru giderek.
"Ha-ha-hazar" dedi kekeleyerek.Belli ki korkmuş ve şaşırmıştı.
Aslında şaşırmaması gerekirdi ben sürekli buraya takılırdım zaten.
"Seni bu it getirdi değil mi buraya" dedigim gibi Mert'in yakasından tuttum.
"Çek pis ellerini üstümden" diye bağırdı. Son hatayı da yapmıştı artık.
Sinirlendim ve karşı tarafa doğru ittim Mert'i.
Mihri yanıma yaklasarak
"Hazar, lütfen sakin ol onun suçu yok"
"Nasıl suçu yok Mihri? Senin böyle yerlere gelmen yasaktı hatırlatırım yoksa sözünü tutmuyor muydun!" derken yüzüme bir yumruk yedim.
"Mert dur!" diye bağırdı Mihri.
Mert'in yaptığı son hataydı bu.Karşılıksız kalmayacaktı tabi. Yüzünün ortasına bende bir tane yumruk attım ve ani bir reflekse Mert'i altıma aldım.
Mihri ağlamaya başlamıştı.
"Hazar nolur yapma."
Tabii ben takar mıyım hiç Mert'i yumruklamakla meşguldum. Durmaksızın suratına vuruyordum taki görevliler bizi dışarı atana kadar.
"Dudağın kanıyor" dedi Mihri sessizce bana.
"Senin burada olmaman lazımdı , özellikle yanında bu it varken!" diyerek çıkıştım bi anda Mihri'ye.
"Daha öncede kavga etmiştik hatırlasana! Bıktım artık seni korumaktan bir kere de akıllanmayacak mısın kızım sen." bağırdım ve hızlı adımlarla yürümeye başladım.
"Hazar" kolumdan tuttu ama bir hareketle onu geriye doğru ittim.Suçlu olduğunu oda biliyordu.
"Hemen eve gidiyorsun yoksa senin için iyi olmayacak."
Arkamı dönmeden bunları söyledim ve bir sigara yakarak yoluma devam ettim.Mihrinin ağlama sesleri devam ediyordu ..
YOU ARE READING
Güneşin Öteki Tarafı
Teen FictionBirbirinize mecbursunuz siz. Asla kopamazsınız.Ölümüne bağlı arkadaslarsınız.