Bölüm 8 (Hazar'ın ağzından)
Mihriyi düşünmeden edemiyordum fakat günlerdir arayıp sormamıştı beni, hayatından çıkmalıydım belkide.
"Bugün ne yapıyoruz?" diye bir soru attı ortaya Berke
Mete hiç düşünmedi bile.
"Bugün ara sokaklarda maceraya ne dersiniz?"
Kimse itiraz etmedi,klasik olarak yaptığımız şeylerden sayılırdı neredeyse.İyilik yapma günü, gecesi..
...
"Birak beni" diye bir bağırma sesi duyduk hepimiz fakat nereden geldigini anlayamamıştık.
"Hadi dağılsanıza" diye bağırdım gruba. Hepimiz farklı yönlere gittik.
Benim gittiğim yön doğruydu tabiki de.Niye hep bana denk geliyordu ya. Ergenliği bırak Hazar diyerek kendi salak iç sesimi bastırdım.
Adamın teki bi kızı taciz etmeye çalışıyordu.
"Gel buraya seni pislik herif"yakasından tuttum ve yere doğru attım.Üstüne çıkıp yumruk atmaya başladım fakat beni bir anda itmesiyle arkaya doğru yalpaladım.
Aniden ayaga kalkarak cebinden bir şey çıkardı. Evet bıçaktı! Adamın yüzüne yeni dikkat etmiştim. İbrahim'i görmemle derin bir küfür sıraladım içimden.
"Sıçtık" dedim fısıltıyla. Adam delinin tekiydi lan ve bıçak çekmişti bana!
Yüzüme baktı ve gülmeye başladı.
"Nasıl güzel bi karşılaşma oldu, bak kim var orada" bir kahkaha attı.
Kafamı çevirdim ve köşeye çekilmiş ağlayan Mihri'yi gördüm! "Lanet olsun! Orospu çocuğu! "
Bir anda bir yanma hissettim karnıma doğru. Kafamı çevirdim ve bu adam bir manyak dostum!
Karnımda derin bir yara açmıştı. O sırada arkadaslarım geldi ve Ibrahim kaçmaya başladı. Ben arkamı döndüm ve karnımdan akan kanı elimle bastırmaya çalışıyordum. Çok acıyordu fakat Mihri'nin yanına gitmeliydim.
...
"Sana bir şey yapmadı değil mi?"
"Hayır" ağlıyordu ve olanları unutup bi anda bana sarıldı.
"Ah dur" çekildi ve üzerimde ki kan lekesine baktı.
"Hazar çok kanıyor!"
Başım çok dönmeye başlamıştı bir anda , kan kaybındandı galiba.Çok hızlı ve çok fazla kanıyordu. Bayılacak gibi hissediyordum ama güçlü durmalıydım Mihri için. Bu mal hayvan gibi etkileniyor sonra.
"Berke! Çabuk Mihri'yi evine götür"
Berke bisey demeden Mihri'yi zorla yanımdan çekti.Gitmek istemiyordu fakat Berke'ye karşı koyamıyordu. O gitmeden bayılmamalıydım yoksa Mihri daha cok ağlardı.Gözlerim hafiften kapanmaya başlamıştı o gittikten sonra ve bi anda kafam arkaya düştü.O sırada Mete bana doğru geliyordu.
...
Tahmin edin uyandığımda neredeydim! Neresi olabilir hastahanede yatıyordum.Gözlerimi hafifçe araladım ve dikilmeye çalıştım fakat karnım çok acımıştı.
"Siktir" Doğru ya İbrahim bildiğin kesmişti karnımı lan.Tekrar yatıp boş boş duvara bakmaya başlamıştım. 2 dakika sonra odaya biri girdi fakat takmadım düşüncelerime devam ettim.
"Hazar uyanmışsın"
Yok lan uyanmadım aslında ben gözlerim açık uyumayı daha çok seviyorum.Beren'e cevap vermedim.
"Su ister misin?"
"Hayır.Mihri nerde?"
"Evde yatıyor"
"Gelecek mi?"
"Bilmiyorum"
Uyumaya çalışıyordum fakat uyuyamıyordum.Mihri'yi kafamdan çıkarmam lazımdı ama düşünmeden duramıyordum.
Neden gelmiyordu?
En küçük bir şeyde bile bana ne kadar dargın olursa olsun yanıma koşa koşa gelen Mihri şimdi yanımda yoktu.
Bütün gece kafamda müthiş manyak sorularla döndüm durdum.Kendi kendime bir açıklama bulamadım.
Bere'le sohbet edeyim desem çoktan uyumuştu.Totosunda pireler uçuşuyordu.
Başucumda ki sudan birazcık fırlatarak "Pisst Beren" hafif bir çığlıkla uyandı.
"Ne var be"
"Çok sıkıldım, hala uyuyamadım"
"Cok uykum var Hazar"esnedi.
"Mihri neden gelmedi, gelmesi lazımdı."
"Bilmiyorum Hazar"
"Sabahtan beri bu sorunun cevabını arıyorum Beren ama hala mantıklı bişey düşünemedim"
"Siz en son küs değil miydiniz belki ondan gelmemiştir."
"Gelirdi" Çünkü o Mihri'ydi, o ne olursa olsun gelirdi.
"Uyumayı denemelisin artık Hazar"
Haksız sayılmazdı hastahaneden uykulu kırmızı gözlerle çıkmayı istemezdim.
"Denemeliyim belkide"
Kalkıp küçük bir öpücük verdi "Uyu artık"
"Iyi geceler Hazar"dedi gülümseyerek.
"Iyi geceler"
"Beren kapıdayım" annesi ve babası şehir dışına geziye gitmişlerdi fakat yinede arayarak kapıyı açmasını istedim. Mihri'nin geldiğimden haberi yoktu.Koltuğa yayıldım sanki kendi evimmiş gibi. Çok rahattı, hayatımda ilk defa bu kadar rahat bir yere yatmıştım. Mihri'nin geldiğimden haberi bile yoktu. Odasından çıkarken gördüm, üstünde parlak bir kıyafet vardı, normalde takmazdım ama öyle görünce bir anda "Mihri!" diye bağırdım.
Ağzı açık bana bakıyordu şaşırmıştı belli ki.Yanına gittim
"Nereye böyle"
"Sanane"
"Sana bir soru sordum"
Gözlerini gözlerimden kaçırarak
"Hiiiç" dedi
"Mihri çabuk odana!"
"Bana karışamazsın !"
"Sana bir karışırım şimdi!"
o çıkıştıkça ben daha sert çıkışıyordum, korkmuş olmalıydı ki odasına gitti.
Yaklaşık 2 saat sonra Beren'le birlikte odasına gittik, Mihri kriz geçiriyordu ama nedenini bilmiyordum.Yerinde duramıyordu bir türlü.
Tuttum ve duvara çarptım sırtını yavaşça
"Mihri kendine gel ne oluyor sana!"
Cevap vermedi ve bir kaç dakika daha böyle devam etti.Kendi kendine söylenirken duymaya çalışıyordum onu.
"Hap" dedi sessizce ama anlamıştım.
"Ne dedin sen? Ne hapı Mihri!"
Nerden almisti.! Nerden aldığını geçelim buna nasıl cesaret ederdi!
MİLLET BEN CEREN :D ASLİNDA BURAYİ TAM OLARAK EREN'E YAZMASINI SOYLEDİM AMA BENİ DİNLEMEDİ NEYSE :D YENİ YILINIZ MUTLU OLSUN :D GÜZEL BİR YİL GECİRMENİZ DİLEGİYLE :*****
VOTE VERMEYİ UNUTMAYİN
YOU ARE READING
Güneşin Öteki Tarafı
Teen FictionBirbirinize mecbursunuz siz. Asla kopamazsınız.Ölümüne bağlı arkadaslarsınız.