Güneşin Öteki Tarafı

Bölüm 20

Bolum 20 (mihri)

Yaptığım yanlıştı belki. Biliyordum. Hazar'ı üzüyordum. Ama yapabileceğim tek şey bu idi. O bana o kadar soğuk davranıp beni geçiştirirken...

"Hazar gelmedi mi?" Basımı kaldırıp berke'ye baktım. Saat 9'du. Hazar'a buluşalım dememin üzerinden 7 saat geçmişti. İnatla bekleyecektim. Oda gelecekti.

"Gelmedi"

"Sence bilmiyor muyum" gülerken sandalye çekip karşıma oturdu.

"Evde."

"Eee"

"Bir kızla"

"Eee"

"Buluşmaya gidip gitmeyeceğini sordu melisa öğlen aradığında ne dedi bilmek ister misin?"

"Yine uyduracaksın Berke benimle uğraşma" diyip ayağa kalktım ama kolumdan tutup beni oturttu.

"Çokta sikimde dedi. Evde ki herkese sor. Burda bu kadar saat beklemen, başına ne geleceği umrunda bile değil. Hem belki ona hep istediği şeyi vermişsindir" dediğinde merakla gözlerimi gözlerine diktim.

"Saçmalıyorsun"

"Eminim. Neyse ben kalkayım"

"Berke"

"Ne ?" Masaya bir miktar para bırakıp yanına ilerledim

"Bana sataşma. Sana inanmıyorum"

"Senin seçimin" sokakta boş boş yürümeye başladım. Ne tarafa gidiyordum, burası neresiydi bilmiyordum.

"Uçkurusuna düşkün herif" diye bağırdım sokağın ortasında. "Onu affetmeyeceğim"

Hazar'a haftalardır buluşmak için yalvarıyor sevimlilikler yapıyordum. Mert'le kaynaşsın istiyordum. Mert'i sevdiğim için Mert'i sevsin istiyordum. Kabullense bile olur.

Ama hazar o günden sonra bana kapılarını kapatmıştı. İnadına belki açar diye uğraşmış, o kapıları aşındırmıştım. Telefonumun melodisi ile kendime geldim ve transtan çıktım.

"Efendim Mert?"

"Bu saat oldu.Nerdesin" sesi sakindi. Endişeli değildi. Hazar olsa.. Siktir lan hazar falan da yoktu.

"İyiyim merak etme kayboldum ama geleceğim"

"Varınca haber et" gözlerimi devirdim. Mert 2 haftadır böyleydi. Beni kıvrandırıyordu. Herkesin benimle bir sorunu vardı zaten. Sanki bugün özellikle Mihri'yi üzme günüydü.

"Baba..."

"Nerdesin sen" dedi bağırarak

"Geliyorum yeni ayrıldım melisa'larin yanından. Biz biraz konuştukta... Hani beni bir okula gönderecektin"

"Evet"

"Ben kabul ediyorum"

"Gelince konuşalım" kimsenin umrunda olmayacaktım. Biliyordum. Bu gercek bugün yüzüme vurulmuştu. Gidişim sessiz ve sakin olacaktı. Amerika'ya gidip orada kendime bir hayat kuracaktım. Hazar'a daha fazla bela, yük ve sıkıntı olmadan...

-Elimizdeki bölüm sayısı azaldı ve yazılılarımızda başlıyor.Uzun süre bölüm gelmezse şimdiden özür dileriz.Okumayi birakmayin, oy vermeyi unutmayiiiin :) -Eren