Bölüm 10 (Mihri'nin ağzından)
Hazar karşımda mal mal bağırırken tek yapabildiğim ağlamak oldu. Her ne kadar beni tutsada yere yığıldım ve sarılacak sıcak bir seyler aradım.
Beren'e birseyler diyordu. Duyuyordum. Ama algılamıyorum. Tek bildiğim üşüdüğümdü.
"Bana bak!" Diyerek yüzümü ellerinin arasına aldı "ne yapmam gerek!"
"Hap..." Yumruğunu duvara geçirirken gözlerimi kapattım. Beni sarsarsak kendime getirdi
"Onun dışında."
"Bil-mi-yor-um."
"Kendine gelince seni döveceğim mihri! Öldüreceğim"
"Lütfen" beni kaldırıp yatağıma taşıdı. "Hazar Semih'e git. O verir"
"Demek Semih piçi!"
"Lütfen"
"Odadan çıkmasına izin verme"
Zorla daldığım uykumdan soğuk suyun tecavüzü ile uyandım. Baska bir tanımım yoktu. Suyun yaptığı resmen tecavüzdü. Hayır ben ısınmıştım! Ne gerek var soğuk su bunlara tamam anlıyorum plantonik falansın ama yapma.
"Mihri aç gözlerini!"
"İstemiyorum. Çok aydınlık"
"Gözlerin ışık görsün aç"
"Üşüyorum" diyerek beni suya iten ellerini tuttum ve kendimi çektim "nolur çok soğuk"
"Hayır" bu cevabı alınca başladım ağlamaya tabi.
"Aldın mı?"
"Ne?"
"Hap hazar istemiştim" kafamı suyun içine sokup bir süre çıkarmadı. Çırpınmalarıma acımış olacak ki sonunda nefes alabildim.
"Seni öldüreceğim mihri! Ben bile kullanmıyorum"
"Beren'den tatlı ister misin?"
"Beni dinliyor musun"
"Üşüyorum" diye tekrar ettim. "Hazar Allah askına" beni sudan çıkartıp havluyu üstüme attı.
"Sana çok sinirliyim Mihri!"
"Beni yalnız bıraktığın için mi!"
"Asıl sen beni yalnız bıraktın"
"Sus hazar. Benden bıktığını söylemiştin. Çıktım hayatından. Vicdan azabından yanımdaysan da eğer defol! Çünkü ben artık yokum zaten"
"Ne diyorsun" diyorum ki gülüm odamda dolaşan Brezilyalı taş adamlar var. Allah Allah! Senin sözlerini tekrar ediyoruz burda.
"Benden bıktın" diyerek yere çöktüm "şımarığın tekiyim ben. Sürtüğün tekiyim"
"Sen ne saçmalıyorsun" diyerek omuzlarımdan sarstı
"Vicdanın yüzünden söyleyemediklerini söylüyorum"
"Saçmalıyorsun"
"Bırak beni. Niye yardım ediyorsun! Beren yüzünden mi!"
"Mihri yapma güzelim" diyerek yüzümü ellerinin arasına aldı.
"Uzak dur" diyerek çığlık attım ve kendimi duvara dayadım. "Uzak dur... Uzak... Uzak"
"Mihri kendine gel"
"İstemiyorum." Gözlerimi kapattığımda o an geldi gözümün önüne. Belkide hayatımı değiştiren o sahne. Boş uyku odasında hazar'i ağlarken bulduğum an. Bunu unuttuğumu sanmıştım. Ama oradaydı. Güzel saçları karışmış yanağı kızarmışti.
YOU ARE READING
Güneşin Öteki Tarafı
Teen FictionBirbirinize mecbursunuz siz. Asla kopamazsınız.Ölümüne bağlı arkadaslarsınız.