18'lik Çıtır

3.2K 54 12
                                    

Merhaba, ben Almila. Bugün benim doğum günüm. Normalde bu durumdan insanlar mutlu olur sonuçta doğum günü. Tabii ki benim doğum günüm genelde hatırlanmadığı için pek problem etmiyorum. Onun için çok güzel uyudum. Şimdide odamda birileri varmış gibi sesler geliyor. Bir uyutmadılar. Gözlerimi bi açtım;
"İyi ki doğdun Almila"
Diye bağırmalar başladı. Ne yapacağımı şaşırdım, elim ayağım birbirine karıştı. Ne diyeceğimi bilmiyorum şuanda. Tavanımda sayamayacağım kadar -sonuçta oda büyük - balon var.
"Ya çok teşekkür ederim hepinize. Ne diyeceğimi inanın bilmiyorum."
Çok mutluydum unutuldu sanmıştım. Tüm ailem ve yakın arkadaşlarım buradaydı. Ada, Selin, Güneş, Toprak, annem, babam ve gıcık abim. Ada benim en yakın arkadaşım. Yediğimiz, içtiğimiz ayrı gitmemiştir bugüne kadar.
ADA: Almila hadi artık kalk, daha balonları patlatıcaksın.
Diyerek yatağımda zıplamaya devam ediyordu ki yatağımda zıplanmasından nefret eden biriyim.
ALMİLA: Balonları neden patlatıyorum ? Ne güzel işte rengarenkler dursunlar.
ADA: Amaç patlatmaktan öte içindekiler...
Diyip bide göz kırpınca tabiki merak ettim. Sonra dayanamayıp Selin'in bana uzattığı yorgan iğnesini alıp yatağın üstüne çıkıp balonların iplerinden tutup kendime çektim ve yavaş yavaş patlatmaya başladım. Her balonun içinden bir tane not elbetki düştü. En sonunda bitirmiştim balon patlatma işini ve son bir tane kala abim "Almilaaaaaa" diye bağırmaya başladığı için aşağıya inmek zorunda kaldım.
ALMİLA: Söyle abi noldu ?
MERİÇ(ABİM): Bahçede seni bekleyen biri var.
Dedi, bende şaşırdım tabii kimseyi beklemiyorum sonuçta. Dışarı çıktığımda kum torbası vardı. Hemde abim gibiydi. Yani abimin içine kum doldurmuşlar.
MERİÇ(ABİM): Artık bana sinirlendiğinde bunu yumruklarsın.
Diyince herkes kahkaha atmaya başladı. Gıcık falan ama düşünceli, seviyorum keratayı.Babam benim için elleriyle masa hazırlamış. Canım benim ya ilk aşkım ve son aşkım. Odama çıkıp elini yüzümü yıkamalıyım artık uyanalı 1 saat oldu.
ARİF(BABAM): Avukatlar gelicekmis birazdan kahvaltıyı yapalım hemen, toparlansın.
AYLA(ANNEM): Tamam Almila gelsin başlayalım.
ALMİLA: Anne ne avukatı ?
AYLA(ANNEM): Kahvaltıdan sonra konuşalım kızım.
Dedi ve kahvaltımıza başladık. Kahvaltıdaki sohbet öyle bir sardıkı gülmekten pek yemek yiyemedik. Avukat konusunuda unutmuştum. Kahvaltımız bitti ve oturma odasına geçtik. Saat 11.38 de avukatlar geldi ve hâlâ ne olduğunu bilmiyorum. Babam 'bak kızım' dedi, kesin birşey olmuş belliydi.
ARİF(BABAM): Bak kızım, biliyosun artık çok yaşlandım ve artık holding ile doğru düzgün ilgilenemiyorum. Uzun lafın kısası, hem yaşın geldi hem de hak ettiğin için holding senindir.

Ben ne diyecektim şimdi ? Kelimeleri yuttum sanki, beynim durmuştu. Babamın tırnaklarıyla kazıyıp inşa ettiği yeri bana devretmeyi düşünüyordu. Bunu benim yapabileceğime inanmış ve yapmamı bekliyor. Herkes bana bakıyor ben ise bana imzalamam için verilen kağıtlara bakıyorum. Ne yapmam gerekiyordu şimdi? Kocaman iş yeri sonuçta nasıl omuzlarıma alırım ben bu yükü ?

ARİF(BABAM): Sen benim kızımsın yaparsın.

İşte babamın bu lafı beni benden alıyor. Tek başıma dünyaya hükmede bilirmişim gibi geliyor. Babam benim, çok düşünceli, iyimser, en önemlisi bana güveniyor.
ALMİLA: Nereyi imzalıyorum ?
Babam bana imzalamam gereken yeri gösterdi ve bende imzalandım. Artık holding bana aitti. Kocaman yer artık benimsin, nasıl ilgileneceğimi bile bilmiyorum ama yapacağıma inanıyorum. Arkadaşlarım bizdeydi bu avukat olayları hallederken onlar bahçedelerdi.
ALMİLA: Hadi kızlar odama gidelim. Baba benlik iş var mı ?
ARİF(BABAM): Yok kızım.
SELİN: Gelelim mi müsait misiniz ?
ALMİLA: Gelin hallettik, odama çıkalım.
Odama çıktık kızlarla, oturuyoruz. Avukatlar hakkında konuştuk biraz. Neden geldiklerini sordular. Anlattım olanları fakat onlarda benimle aynı şeyi düşünüyorlar, neden Meriç degilde ben ?
TOPRAK: Almila bir tane balonu patlatmamışsın. Annenler çağırmıştı bırakmıştın. Patlatsana!..
ALMİLA: Neden o balon siyah ? Tek o balon siyah, neden ? Ne farkı var diğerlerinden ?
GÜNEŞ: Bu zamana kadar ailenden ya da sevdiklerinden birini kaybetmeden çekeceğin acılardan biri...

Sadece döndüm ve Güneşin yüzüne şaşkın şaşkın baktım. Balonu patlatmaya korktum. İçimi öyle bir his sardıkı sanki notta yazan şey birini öldürmemi isteyecekmiş gibi geliyor. Yavaş yavaş oturduğum yerden kalkıp balona yaklaştım. Balon bana ben balona bakıyorum ve ne yapacağımı bilmiyorum. İpinden tutup balonu kendime çektim ve balonu sonunda patlattım. İçinden çıkan kağıdın rengide siyahtı, yere düşerken yazısı olmayan tarafa doğru düştü. Yere eğildim, kâğıdı aldım ve okudum. Evet hislerimde haklıydım, birini öldürmemi istiyordu. O biride bendim... Bunu yapabilir miyim bilemiyorum. Benim için kolay değil hem de hiç kolay değil. Kağıt siyahtı ve yazı gümüş bir kalemle yazılmıştı, parlıyordu. Kâğıtta yazan yazı ise; Aşık Olmak...

ArkadAşkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin