ArkadAşk

Kumsal

Dünkü olayı konuşuyorlarsa eğer neden Ada Demir'in elini tutuyordu ? Meriç dışarıda olduğumu gördü. Ada hemen elini Demir'in elinden çekti.

ALMİLA: Konuşmanızı bölmedim umarım ?
DEMİR: Yok hayır, gelsene.
ALMİLA: Toplantı var odayı boşaltırsanız sevinirim.
MERİÇ: Magazin olayını Demir halletti.
ALMİLA: Ada'nın yüzünden belli. Şimdi odayı boşaltın. Meriç ve Demir sizinle konuşucam.

Ada odadan çıktı. Demir de Meriç ile beraber müdür odasına gittiler. Hemen arkadan gelen diğer işçiler ise toplantı odasına geldi. Bu gelen iş benim için çok önemliydi. Tasarımlarım ve hazırlayacağım defile çok beğenilmeliydi. Benden istenen ise 2017 bikini, mayokini ve mayolardı. Herşey göründüğünden daha güzel, beklenenden daha üstün olmalıydı. Çalışmalara hemen başlanması gerekiyordu. Bunun için pek vaktimiz yoktu. Kısıtlı bir zaman tanınmamış aslında ne zaman biterse benim haber vermemi bekleyeceklermiş. Çalışanlarla bu konu üzerine konuştuk, ne kadar önemli olduğunu anladıklarını düşünüyorum. Aslında aklımda ufak tefek şeyler var, mesela nerde ve nasıl olacağıyla ilgili... Toplantı bitmişti ve herkese verdiğim görevlere başlamalarını söyledim. Kendi odama giderken Ada ile karşılaştım.

ALMİLA: Seni dinliyorum Ada.
ADA: Özür dilerim. Almila gerçekten, gazetecilerin orda olduğunu bilemezdim.
ALMİLA: Bu kaçıncı peki ?
ADA: Gerçekten özür dilerim. Zaten Demir halletmiş, çok sevindim.
ALMİLA: İşim var şuan, sonra konuşuruz.
ADA: Tamam, kolay gelsin.

Belkide Demir halletti diye sevinçten elini tutmuştur. Demir ile yanyana gelince bu olanları hemen unutuyorum. Ondandır Demir'e bu kadar yumuşak oluşum. Odama gidip karalamalar yaptım. Demir'den yardım istesem ayıp olurdu. Demir ve Meriç odama geldi. Onlarla konuşacaktım iyiki geldiler.

MERİÇ: Konuşacaktın.
ALMİLA: Magazin işini halletmişsiniz iyi bare artık işe döne biliriz. Defile işi geldi. Çizim, tasarım, mekân... Bu dosyaları incele Meriç imzalanacak yerlere bak.
MERİÇ: Tamam odamdayım ben.
ALMİLA: Demir senden bir konuda yardım isteyeceğim.
DEMİR: Tabi ki yardım ederim.

Çizimler hakkında ondan yardım isterken çekindim biraz ama beni kırmadan yardım edeceğini söyleyince içim çok rahatladı. Bir kaç çizim ve kalem tutuşu gösterince az çok anladım. Holdingten çıkıp eve gitmeliydim. Bugün okulda dersim yoktu onun için eve gidip bu iş üzerine çalışmam gerekiyordu. Demir'e teşekkür edip evime geçmek için arabaya doğru gittim. Yorgunluk üstüne yorgunluk... Artık eve gidip kısa bir süreliğine uzanıp çizim çalışması yapmalıyım. Eğer bikiniler üzerine bir defile olacaksa bence kumsalda olması hem güzel hemde dikkat çekici olabilirdi. Kızlarada danışıp fikirlerini almayı çok isterim. Eve gittiğimde Ada ve Toprak bizdelerdi. Selin ve Güneş'in işleri varmış. Bende Ada ve Toprağa bu defileden bahsettim. Deniz kenarında daha hoş olacağını söylediler. Bu arada Güneş ve Selin takiptelermiş. Selin babasını takip ediyormuş. Kızlar bana nasıl çizimde iyi olacağım ile ilgili bir kaç video izlettiler. Çünkü kendi çizimleride benim kadar berbat olmasa da güzel çizim yapmalarına rağmen video izletmeyi tercih ettiler. Selin arayıp hepimizi yanına çağırdı ama ben deniz kenarına gidip defile için güzel yer varmı diye bakacağım diye gelemeyeceğimi söyledim. Kızlar hemen Selin'in yanına gittiler. Bende giderken giyeceğim giysileri ayarlarken Demir aradı.

DEMİR: Holdingte işim bitti, birşeyler yapmak ister misin ?
ALMİLA: Çok isterdim ama defile için hazırlıklar yapıyorum. Deniz kenarına gidip defile için uygun olan yerlere bakacağım.
DEMİR: Gelebilir miyim ?
ALMİLA: Sıkılmazsan gel.
DEMİR: Ben gelip alacağım seni hazırlan.

Benimle vakit geçirmeyi seviyor tamam da Ada ya da çok yakın davranıyor. Beyaz askılı uzun dizime kadar yırtmaçlı elbiseyi giyindim. Ayağıma beyaz convers ve üstüme krem rengi deri ceket alıp oturma odasına indim. Annemlere gideceğim yeri söyledim. Onlarda bu iş için benim kadar çok heyecanlıydı. Bu iş olursa hayalimdeki ilk şeyi gerçekleştirecektim. Havaların güzel olacağı bir güne gelmeliydi defile. Yoksa gelen misafirler üşürse defileyi doğru düzgün izleyemeye bilirler ki bu defile benim için gerçekten çok önemli. Herkese kendimi kanıtlamam ve göstermem için bir fırsattı. Herşey güzel olacak.

ALMİLA: Ayça defile için davetiyeleri seçtin mi ?
AYÇA: Evet efendim. Yarın holdinge gelmeyecekseniz haber verirsiniz seçenekleri evinize gönderirim. Hepsi birbirinden güzel ben iki seçeneğin arasında kaldım.
ALMİLA: Tamam Ayça haberleşiriz.

O sırada Demir geldi. Babama ve anneme selam verdi. Beraber evden çıkıp yola koyulduk. İlk uğrayacağımız yeri sordu ve hemen navigasyonu açtı. Varacağımız yola navigasyon sayesinde hemen ulaştık. Deniz havası okadar güzeldi ki kendimizi kaptırmamak imkansızda denilebilir. Kumlara basmak için ayağımdaki conversleri çıkartıp çıplak ayakla kumlarda yürüdüm. Demir'de bana baktı ve oda aynısını yaptı. Dalgaların kumun üstüne gelip süzülüşünü izledik ve tam o kenarda yürüdük. Resmen kendimizi kaptırdık, defileyi unuttuk. Bir yere oturup denizi seyrettik. Buna herşeyden çok ihtiyacımız varmış gibiydi. Denizin dalga seslerine mi yoksa gökyüzünün maviliğinemi aşık olsaydım bilemedim. Arkamızda küçük bir beyaz mavi kulübe vardı. İçini merak ettim. Ayağa kalkıp kulübeye yaklaştığımda duvarlarında el izleri vardı. Rengarenk boyalara ellerini sokup duvara yapıştırmışlardı. Bir tanesine elimi koyduğumda arkadanda Demir gelip bir tanesine elini koydu. Kafamı yana çevirdiğim de Demir'in kokusunu içimde hissedebiliyordum. O sırada kulübeden yaşlı bir adam ve kadın çıktı...