ArkadAşk

Karamsar..

Ellerindeki çiçekler defile içinmiş. Kumsalda yapılacak olan süsleme için almış. Bir kaç hazırlık bile yapmış. Holdinge de bunları bana göstermek için gelmiş. O sırada kendide toplantıya dâhil olmak zorunda kaldı. Çizimleri gösterdim şaşırdı tabi, o kadar berbat karalama yaparken bunları beklemiyordu. Çizimlerin davetiyede güzel bir şekilde gözükmesini istedim. Mat bir çizim gibi gözükmeliydi. Bunun üzerine konuşurken Ayça'yı çağırdım ve isteklerimin 2 gün içinde olmasını istedim. Ardından çizimleri tasarım odasına götürmesini hemen ardında da dikime başlanmasını istedim. Sıra reklamı kimin yapacağına geldi. Demir'de iyi bir reklamcı ama arkadaşımızda var işin içinde onun için iyi düşünmeliyiz. Meriç hemen bir fikir attı ortaya.

MERİÇ: Bence akşam yemeği ayarlayalım. Ben restoran ayarlarım. Hepimizin ailesi orda olsun. Anne, baba kısacası bu konuya dâhil olan kişiler. Büyüklerin fikirleri bizi ilgilendirir. Sonuçta onların başlattığı işi devam ettirmeye çalışıyoruz.
ALMİLA: Meriç senden bunları duymak beni duygulandırıyor. Lütfen yapma bunu.

Hepimiz güldük. Meriç baya kapmıştı işi. Bir şeyler olmuş belli. Demir'in getirdiği bir sebet çiçeği alıp odama geçtim. Ada, Demir de Meriç ile beraber Meriç'in odasına gitti. Ayça Demir'in getirdiği diğer malzemeleri de getirdi. Tüller, boncuklar... Ya çok düşünmüş herşeyi. Defile için herkes benden heyecanlıydı. Az bir zaman da halletmeliydik. Çünkü bizden kısacası benden haber bekliyorlardı. Erkenden Demir'in getirdiği malzemeleri alıp arabaya doğru yol almışken Demir ile karşılaştım.

DEMİR: Hiç konuşamadık.. nasılsın ?
ALMİLA: mm...İyiyim. Sen ?
DEMİR: İyiyim. Deniz kenarına gidiyorsun sanırım.
ALMİLA: Evet. Ayça yer sistemlerini ayarlamış. Tahta dizayn etmiş. Bende bunları oraya götüreyim dedim herşey tam olsun diye.
DEMİR: Hmm.. Peki bana da yer var mı arabada ?
ALMİLA: Ön koltuk senindir....

Durmadan benimle birşeyler yapmak istemesine hâlâ bir anlam bulamıyorum. Hiç ayrılamayan çift mi desem yoksa best friend mi ? Bizden arkadaş olmaz mıydı ? Güzelde olurduk aslında tabi birbirimize o gözle baksaydık. O nasıl gözle bakıyor anlamıyorum ama her neyse saçmaladığımın farkındayım. Ben Ada ile konusucam diye bir karar almıştım hâlâ da kararımın arkasındayım ama bu beni Demir'den uzaklaştırmak zorunda mı ? Bide bu akşam yemek var. Evi arayıp siyah dizden aşağıda sade elbiseyi hazırlasınlar. Deniz kenarına geldik. Arabadan inip bagajdan eşyaları alacakken Demir elimden malzemeleri aldı. Bende ayağımdaki topukluları çıkartıp kumda yürümeye başladım. Ayça herşeyi gerçekten mükemmel hazırlamış. Doğruyu söylemek gerekirse bu kadar güzel şeyler beklemiyordum. Mankenlerin yürüyeceği sahnenin kenarına çiçekleri bıraktım ve ilk ben yürüdüm. Benden manken olmayacağını tamda o anda Demir ile kahkaha atarak anlamıştım. Tonton teyze ve amcamızı ziyaret edelim dedik. Amca yoktu ama teyzem oradaydı. Ben tonton teyze ile sohbet ederken Demir bir kaç hazırlık ve denemeler yapıyordu. Ardından bende Demir'e katıldım. O sırada telefonum çaldı. Arayan annemdi. Okula aksatmamam gerektiğini vurgulayan 5 dakikalık konuşması bitince arabaya yürümeye başladım. Demir kumsalda kalacağını söyledi. Arabasını getirmeleri gerektiğini söylemişti bile. Ayaklarımın altını temizleyip ayakkabılarımı giyindim. Okula gittiğimde arkadaşlardan ders notlarını alıp okuldan geri çıktım. Bir cafeye gidip oturdum ve hemen notları yazmaya başladım. Ardından bir kahve söyleyip çalışmaya devam ettim. Kahvem geldi, bir yudum aldım ve Demir'i merak etmiştim. Defile için çalışıyordu. Şuanda kumsalda ve hazırlık yapıyor. Peki biz hangi reklam ajansı ile çalışacaktık ? Sonuçta birisi arkadaşım diğeri ise Demir... Bide ortağa ben karar verince işler biraz karışabilirdi. Çalışmaları bitirince kahvemden son yudumu alıp Meriç'i aradım. Restoran işini halledip halletmediğini merak etmiştim. Çoktan hallettiğini ve giysilerini hazırladığını söyledi. Bende hemen kahvemi içip eve doğru yol aldım. Eve geldiğimde iş ile ilgili ne varsa elimden bıraktım ve hemen kendimi duşa attım. Üstümden bir yük kalkmış gibi hissettim. Bornoz ile odama geldiğimde Demir mesaj atmıştı. Deniz kenarında herşey yolunda diye. Ah canım ya ne kadar çok uğraşıyor. Saçlarımı güzelce havluya sardım ve hemen üstümü giyinmeye başladım. Elbisemi odama getirmesi icin Hacer ablaya (hizmetli) söyledim. Sağolsun hemen getirdi. Ayağıma giyeceğim, elime alacağım çantama kadar herşey hazırdı sağolsun annem iyi ki var. Hemen giyinip saçımı yapmaya başladım. Saçlarımı dağınık dalgalı bir topuz ile elbiseyi tamamladım. İddialı cici bir makyaj ile herşey tamamdı. Aşağıya indim herkes beni bekliyormuş. Annem bile. Normalde benden geç hazırlanan annem şimdi ben geç hazırlandım. Meriç siyah takım elbise zümrüt yeşili kravatı ile bana eşlik etti. En önemli nokta ise Meriç bana şoför ayarlamış. Ben ailemden farklı, ayrı bir araba ile giderken annem, babam ve Meriç ise farklı araba ile yol aldılar. Önden Meriç'ler arkasından ben gidiyorum. Acaba Demir nasıl giyinmişti ? Peki ya Ada? Kesin süslenmiştir. Sanki ben çok farklıydım. Heyecandan ellerim titremeye başladı. Şuanda o kadar çok karamsara bağladım ki işi nasıl tatlıya bağlayacağımı hiç bilmiyorum. İki tarafında gönlü rahat bir vaziyette işi halletmeliydik. Aslında Demir ile çalışıp hep yüzünü görmek çok isterdim lâkin Ada ile konuşup konuyu tatlıya bağlamamda gerekiyordu. Bu konunun iş ile alakası yok belki ama Ada alıngan bir kız, bana alınmasını istemem. Restorana geldik. Demir ailesi ile gelmiş bizi bekliyorlardı. Şoför kapımı açtı ve Meriç bana eşlik edip masaya kadar getirdi. Güzelce sohbet etmeye başladık. Ardından hemen Ada ailesi ile beraber bize katıldı. Ada'nın iki tane erkek kardeşi vardı. Onlar bize eşlik etmek istememiş anlaşılan gelmediklerine göre. Onlarda bize katılınca Demir'in babası Barış bey hemen konuya girdi ve fikrimi sordu.

ALMİLA: Bu konuyu bugün çok düşündüm. İki holdingte olağanüstü işler başarmış ve işleri üzerinde yoğunluk veren, ilgi gösteren bir holding. Onun için nasıl karar vereceğimi inanın hiç bilmiyorum. Yinede aklımda ufak bir fikir var siz nasıl düşünürsünüz bilemem ama benim fikrim, bu defile için hem Demir hemde Ada da bana yardım edebilir. Yani iki holdingte aynı defilenin farklı biçimlerde reklamını yapar hangisi daha çok ilgi çekerse bende onunla yoluma devam ederim.

Düşünce yapımı beğenip beni tebrik etmişlerdi. Bu düşünceyi onaylayıp bana destek verdiler. Yemeklerimizi yedik ve ben izin isteyip dışarıya çıktım. Meriç deniz kenarına güzel bir restorana rezervasyon yaptırmış. Bende hemen terasa çıkıp güzelce içime mis gibi havayı çektim. Arkamdan Demir elinde bir şalla gelip omuzlarıma koydu.

DEMİR: Üşürsün dikkat et.
ALMİLA: Teşekkür ederim. Demir benim seninle konuşmam gereken bir konu var aslında.
DEMİR: Tabi söyle.
ALMİLA: Bir süre görüşmeyelim olur mu ? Nedenini sorma. Zamanı geldiğinde ben sana anlatıcam ama şimdi böylesi daha iyi olucak emin ol...