ArkadAşk

Kıskançlık

Meriç bahçede Ege ile konuşuyordu. Odasında da konuşabilirdi neden bahçe gizli mi konuşuyorlar acaba ? Bir kaç tane isim geçti konuşmada. Sanırım Meriç beni farketti hemen kafasını yukarıya kaldırdı. Bende hemen içeriye girdim. Ege ile Ada hakkında mi konuşuyordu ? Sabah erkenden kalıp kahvaltı masasına indim. Defile heyecanı git gide artıyordu bende. Kahvaltıda defileyi konuşurken Meriç masada değildi. Nereye gittiğini kimse bilmiyordu. Kahvaltı bitince hemen odama çıktım ve gri salaş bir pantalon, üstüme keten siyah bir gömlek giyindim. Saçlarımı dalgalaştırdım. Üstüme uzun gri kolları geniş ve kalın hırka, boğazıma da beyaz boyunluk son olarak ayağımada süperstar giydim. Okul için tam hazırım derken Meriç'in aramasına şaşırmamalı. Boş vaktimde aramazdı hiç zaten.

ALMİLA: Noldu ?
MERİÇ: Holdinge ne zaman geliceksin ?
ALMİLA: Okula gidiyorum, bugün fazladan dersim var. Ne zaman gelirim hatta gelebilir miyim bilmiyorum ?
MERİÇ: Ege ile yanına uğrasak yada okul çıkışı bir şeyler yapsak olur mu ?
ALMİLA: Abi sen benimle birşeyler yapmak istediğini söylüyorsun farkındasın değil mi ?
MERİÇ: Almila konu önemli yoksa evet seninle bir şeyler yapmaktan bahsettiğimin farkındayım.

Konu karmaşık anlaşılan ve bana ihtiyacı varsa - ki var - bu konuda Ada da var. Bugün benimle konuşacakları konu Meriç'in dün akşam sessiz sessiz konuşmasının sebebi olması lazım. Arabaya doğru giderken Ada mesaj attı oda okul çıkışı işimin olup olmadığını soruyor. Bugün herkesin mi bana ihtiyacı var yoksa canlarımı sıkıldı ? Daha evden yeni çıkmama rağmen sabah sabah güzel bir enerji ile karşılandım. Okul yolu düz gider o zaman... Demir'i çok merak ediyorum şuan ne yapıyor acaba ? Peki ya bu bizimkilerin derdi neydi ya ben hâlâ anlamadım. Hadi Ada Demir'den bahsetse, Ege ve Meriç ne peki.? Sanki iki tarafta her halükârda beni ezicekmiş gibi geliyor ama hadi hayırlısı. Okula geldiğimde beni karşılayan Levent vardı. Basgı odasından çıkışımı sormaz bu sefer herhalde.

LEVENT: Naber ?
ALMİLA: İyim saol sen ?
LEVENT: Bende iyiyim. Dergiye bakmak istermisin ?
ALMİLA: Bu sefer ne var ?
LEVENT: Sen...

Dergiyi hemen elinden alıp içini inceledim. Evet ben vardım. Defilem hakkında yazı yazmış ki bu daha gazetelere bile düşmeden hemde.. Sıkı bir takipçim var o zaman. Levent'ten dergiyi alıp sınıfıma geçtim. Dergideki resimde de güzel çıkmışım. Dersi 40 dakika yapıp bize ara verdi o sırada Ada kapıda idi.

ALMİLA: Kötü bir şey mi oldu ?
ADA: Meriç ve Ege... Demir ile kavga edebilir.
ALMİLA: Saçmalama, o kadar krolaşmadılar herhalde canım..
ADA: Almila, ciddiyim. Ege beni aradığında Demir'e baya saydırdı. Okul çıkışını bekleyemedim.
ALMİLA: Eve dön Ada, halledicem ben.
ADA: Bana haber ver...

Ne olduğunu bir türlü anlayamıyorum. Demir'i arayıp hemen nerde olduğunu sordum ve işi bittiğinde yanıma gelmesini söyledim. Ortada bir türlü anlayamadığım bir şey vardı yada kaçırdığım ama ne ? Bunlar ne ara düşman kesildi birbirine ? Dün akşamki konuşmada ne oldu ? Oof aklımda deli sorular yine. Benim ilgilenmem gereken şey okul ama ilgilendiğim şey ergenler. Dersim başlamak üzereydi ama bir yandan da diğerlerini merak etmiyor da değilim. Ege Ada'yı Demir'den kıskandı belki burası cepte de peki ya abim niye bu işin içinde ? Demir'e düşman mı kesildi hepsi ? Şu saatler artık çabuk geçsede Demir'in yanına gitsem ne olduğunu anlasam artık. Bitmeyen ders yapılmış sanki hemde sırf bugüne özel. Dersin ortasında çalan telefon ile tüm dikkati üstüme çekmekte benim farkım. Çantamı telefonumu alıp hemen sınıftan çıktım.

DEMİR: Ben gelemiyor, Meriç çağırdı onun yanına gidicem.

Tamam demekten başka birşey gelmedi elimden. Allah'ım elleriyle kuzuyu kurtlara saldım. Hemen arabaya binip Ada'ya haber verdim. Oda hemen yola çıktı. Ada için kavga edecekler sanırım. Ne kadar havalı demem bekleniyorsa saçmalık kelimesini daha çok yakıştırıyorum ben açıkçası. Tam gaz giderken az kalsın kaza yapıyordum. Bu ne trafik ya inşallah Ada erken gider. Ada'dan mesaj, oda trafikte. Ooff... Hemen kestirmelere girip bulundukları yere yaklaşmalıydım. Demir'den önce varmam o kadar iyi olur ki en azından konuyu anlarım. Meriç ve Ege'nin bulunduğu yere geldim. Demir'i cafeye çağırmış. Burada kavga etmezler herhalde. Demir'den önce vardım, işte bu güzel oldu. Onların oturdukları masaya oturdum. Ne olduğunu sıfatlarından anlamamı beklercesine sessizliklerini korudular. En sonunda dayanamayıp ne olduğu sordum. Ege kıskanmış... Dün akşamda sessizce bahçede Meriç onu sakinleştirmeye çalışmış. Evdekiler duyar diye dışarıya çıkmayı tercih etmiş. Meriç'in Demir ve Ege'yi bir araya getirmesinin sebebi konuşup aralarında halletmeleriymiş. Bu böyle mi olur ? Şu erkeklerde hiç akıl yok. Resmen bu konu için bugün okulu ektim. Dersler yandı ve bütler beni bekler. O sırada Ada geldi. Ege Ada'yı görünce yumuşar diye beklerken resmen içinde uyuyan aslanı uyandırmışız da haberimiz yokmuş. Ada'ya çok soğuk davranmıştı. Ege sanırım çıkan haberler yüzünden böyle davranıyordu. Başka ne olabilirdi ki. Derken içeriye giren Demir'i gören Ege ayağa kalkıp bir tane yumruk attı. Hepimiz kala kaldık. Yanlarına gidip ayırmaya kalkarken Ege Demir'in iki yakasına çok sıkı bir vaziyette yapışmıştı.

EGE: Ada ile çıkıyomuşsunuz, hayırlı olsun.!!!

Benim payımada olduğum yerde kalmak düşerdi tabi...