İmkansızlıkların içinde boğulmuş bir aşk hikayesi...
Bu bir vicdan özrü...
Kendini affettirebilmek için verilen bir savaş!
*Bazen gördüklerimiz bizi yanıltır.*
Özür Dilerim!
Yeni bölümle karşınızdayım. Bölüme geçmeden önce bir şeyler söylemek istiyorum canlar. Biraz sohbet edelim. Giray için düşündüğüm bir erkek oyuncu var. Onun hayalimdeki görüntüsüne en çok uyan kişiyi buldum. Gamzeleri bile var üstelik. :)
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Siz ne düşünürsünüz bilemem tabii. :)
Hani bir sahne yazmıştım Giray, Eliz'e sarılıyordu. Buyurun alttaki fotoğrafa alalım sizi. O sahnenin zihnimde tam olarak canlanmış hali.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Bölümle ilgili yorumlarınızı beklerim. Fotoğraflarla ilgili de. Kepkeyifli okumalar dilerim.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
instagram hesabım: nurakyol.123
Aradan bir hafta gibi uzun bir sürenin geçmesi hayatımızdaki pek çok şeyi değiştirmiş sadece Ege'yi etkilememişti. Geçen yedi gün her şeyi daha da zorlaştırmıştı. Giray oğluna dokunamamıştı bile. Beş yıl sonra ona kavuşmuşken doyasıya sarılamamak, öpüp koklayamamak onu daha asabi daha öfkeli biri yapmıştı. Oğluna karşı bulunduğu tüm iyimser girişimler Ege tarafından ustalıkla bertaraf ediliyordu. Sabrının sonuna geldiğini pek çok kez düşünmüştüm. Bana bakarken etrafa öfke kıvılcımları saçmasının nedenlerinden biri bu olmalıydı.
Ege sürekli olarak Giray'dan kaçıyor, ben nereye gidersem peşimden geliyor, bırakmaya yeltendiğim an dizlerime yapışıyordu. Beni sahiplenmesini, sevmesini anlayabiliyordum fakat bu kadarı da fazlaydı. Giray'ı benimseyebilmesi, baba olarak kabul edebilmesi için elimden geleni yapmaya çalışıyordum. Beni bile tınlamıyor, babasını yok saymaya devam ediyordu. O varken konuşmuyordu. Yalnız olduğumuz kısacık anlarda dilini çözmek için denenmedik yol bırakmıyordum. Benimle de pek konuştuğu söylenemezdi.
