İkinci özel bölüm Giray'ın ağzından. Ben bu bölüme kalbimi bıraktım arkadaşlar. Sevimli bir aile oldular. Giray'ın güven problemlerini geride bıraktığı bölüm bu ayrıca. En sevdiğim.... : )
Unutmamanız gereken bir şeyi hatırlatarak son kelimelerimi yazıyorum buraya. Siz yorum yapmadığınız zaman yazmamın bir anlamı kalmıyor arkadaşlar. Sanki kimse okumuyor, beklemiyor gibi geliyor. Yalnız başıma yazıyorum gibi ve beklenti sonucu hayal kırıklığı olunca uzaklaşıyorum. Ben böyleyim. Yapacak hiçbir şey yok maalesef. :(
Bunu çok güzel başaran yazarlar var. O bağlantıyı iyi ve sağlam kuran ama ben sanıyorum ki biraz geride kalıyorum hep. : )
Sizler bizim yanımızda olursanız bu iş yürür, büyür.
Bu satırları okuduktan sonra hemen profilime kaymanızı ve takibe almanızı rica ediyorum. Diğer hikayelerime de şans vermelisiniz bence.
instagram hesabım: nurakyol.123
Yattığım yerde rahatsızca kıpırdandım. Uyuyamıyordum ve uyuyamadığım zamanlar yatakta döner dururum. Pekala, göreceli büyüklükte bir derdim vardı. Tarafımca uykularımı kaçıracak kadar büyüktü. Elimi ince belinin altından geçirerek ona sarıldım. Karnını okşadım. Henüz dümdüz... Orada minicik olsa da dünyaya gelmeye hazırlanan bebeğimiz var. Orada bir yerlerde olduğunu biliyorum ve onun için çok fazla endişeleniyorum.
İnci'yi kaybettikten sonra bir daha hiç mutlu olamayacağımı düşündüm. Kalbimin acıdan başka bir duygu hissedemeyeceği konusunda emindim. Ancak hayat herkese sürprizler yapar. Asla dediğiniz her şey bir anda oluverir. Nasıl olduğunu, neden olduğunu anlamazsınız bile.
Zamanla aşamayacağınız hiçbir şey yok. Geç de olsa, güç de olsa kabullendim. Duygular değişebilir. Hayatın değişebilir. Yıkılabilirsin. Yıkılmış bir binayı yeniden inşa etmek senin elinde.
''Yapma... Uyuyamıyorum.''dedi rahatsız olduğunu belli eden bir sesle... Daldığım düşünce kuyusundan homurdanan sesiyle çıktım. Yüzüme yayılan tebessümle Eliz sinirlendikçe daha çok hareket ettiriyordum ellerimi. Kavga ettik ve bu sefer biraz ileri gitmiş olabilirim.
Normal başlayan günün ortasında hiddetle açılan kapım beklediğim bir durumdu aslında. Güven problemlerimi aşmam gerektiğine dair uzun bir nutuk çekmişti. O günden sonra seviyeli iş hayatımıza devam etme kararı almıştık. İşine burnumu sokmuyordum. Yani tam olarak böyle olmasa da sokmamaya çalışıyordum diyebiliriz.
Bu sabaha kadar, aksayarak yürüdüğünü fark edene kadar kendimi kontrol edebilmiştim. Size yemin ederim yapmıştım bunu. Ne kadar zor olsa da karım birbirinden tehlikeli görevlerin üzerine atlarken susup olacakları izlemiştim. Ona güveniyordum. Kendine dikkat edecekti. Gereksiz kahramanlıklar yapmayacağına dair söz vermişti.
Hamile olduğunu öğrendiğimden sonraki gün pençelerini yüzüme geçireceğini bile bile ona gayet mantıklı bir teklifte bulunmuştum. Vakaları elinden almayacaktım. Yine istediği gibi sahada görev yapacaktı ancak tehlikeli her durumda arabada bekleyecekti ve ne olursa olsun oturduğu yerden kıpırdamayacaktı. Silahlı çatışmaya katılması yasaktı. İtiraz etmeden önce düşündü. Kabul ettiğinde mutluluktan havalara uçtuğumu söylemeliyim. Artık içim daha rahattı. Hatta bu bebek doğduktan sonra arkasından hemen yenisini yapmaya dair geniş çaplı planlarım da vardı. Kirli planlarımdan sadece Eliz'in haberi yoktu.
Bu sabaha kadar her şey dediğim gibi seyirinde ilerliyordu. Olanları Eliz'in ekip arkadaşlarından öğrendim. İlk cümlede istifa mektubunu yazmaya başlamıştım. Kendi yazdığım istifa mektubuna Eliz Günday'ın adını yazarken durup düşünmemiştim bile. Masasına koyup altına imza atması gerektiğini hatırlatan notu eklediğimde korkularım bir an olsun beynimin içerisinden çıkmıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÖZÜR DİLERİM | AFFET BENİ
Roman d'amourİmkansızlıkların içinde boğulmuş bir aşk hikayesi... Bu bir vicdan özrü... Kendini affettirebilmek için verilen bir savaş! *Bazen gördüklerimiz bizi yanıltır.* Özür Dilerim!