♠5♠
Sevgi biriktirmek hayat sunar,
Nefret biriktirmek ise felaket getirir.kivircikbirdunya
(Murat Kurşun-Ah yade)
Revin kimin geldiğine bakmak isterken yataktan yüzüstü düşmüştü . Burnunu tutarak "Oww" demiş gözlerini açmaya çalışmıştı. Gelen tüm heybetiyle gardırobun önünde duran yadeydi.
"Ya yade nasıl giriyorsun böyle"sitemli sitemli söylenirken Berfe yade Revin'in odada olduğunu yeni farketmişti.
"Sen hangi ara geldin hele de bakalım"
Ters giden birşeyler vardı, kadın sezmişti çünkü Revin konağa ayak basar basmaz yadeyi bulup yanaklarından öperdi. Ve başının üstünede her zaman anne şefkatine hasret kaldığı öpücüğünüde alırdı..
"Yade maksat ödümü koparmak! O nasıl giriş, savaş çıktı?. Kılıçlarını kuşanacan"
Revin saçmalarken yadesi "Allah etmesin!" demiş aklı beş karış havada olan Revin'e bakmıştı.
Hüzün vardı, bunca şey görmüş yaşamış bakışlarda. Daha sonra gözleri Revin'in oyuk şeklinde deşilmiş parmağına takıldı. Tekrar Revine gözlerini dikmişti ki Revin konuşmaya başlamış;
"Yade izin ver bugünlük böyle olsun, uyuyayım olur?" demişti...Çocuk gibi gözlerini ovuşturarak yadesine birşeyler sezdirmemek için oynuyordu. Zordu içine gömmek herşeyi..Berfe yade cıklayıp "şu hâlına bak git duş muş al hayde bu ne hâl üstün pis pis kokuyor!"
Revin kanayan elini saklamıştı. Kaza sırasında tırnağını etine batırmıştı çünkü. Üzerini koklamış, burnunu buruşturarak "Ben gideyim muş alayım yade" demiş Yadenin gazabından kaçıp hemen Banyoya girmişti.
Hala yade birşey farketmesin diye çabalıyordu. Sol yanına Afran'ın kolundan bulaşan kanın farkında değildi... Banyoya girdiği gibi çıkması bir olmuştu. Gözlerine takılan bohçayı ve siniyide parmağıyla gösterip
"Onlar nedir?" diye sormuştu, kederli çıkmıştı ses tonu. Yüreğine fazla geliyordu yaşananlar.. Revin'in merakı isteme olsa da bohçanın şimdi neden burada olduğuydu. Çünkü bohça nişan günü gönderilirdi. Berfe hatun önce siniye bakıp tekrar Revin'e dönmüş yaklaşarak konuşmaya başlamıştı ki
"Yade hiç oyalama beni.. Onlar nedir? Odamda ne işi var bunların" demişti. Gözleri yerdeki hediyeliklerdeydi. İsteme olacak ondan sonra nişan yani şerbet günü belirlenecekti hep böyle olurdu ki uygun olanda buydu..
Şerbet(nişan) günü geldiğinde damat tarafı gelin için 1 takım elbise ile hediyeliklerini siniye koyarak yollayacaklardı. Aynı işlem gelin tarafı içinde geçerliydi. 1 takım elbise ile birlikte hediyelikler damat evine süslenmiş siniyle yollanacaktı. Yıllardan beri süre gelmiş âdetlerdi bunlar. Uyulması şart olan (!) nice âdetlerin yanında sadece bir kaçı...
Ama bunlar neden isteme olmadan oluyordu. Revin güçsüzdü bu sebepten kaşlarını çatacak takati yoktu.
"Revin isteme yarın. Şerbette(nişan) yarın olacak, yüzükleriniz takılıp imam nikahınızda yarın kıyılacak"
"Bu kadar çabuk mu Yade" boş gözlerle getirilen siniye bakıyordu. Hayatıda süslenip böyle sunuluyordu işte ama günlerinin, yaşamının kederinin ve en önemlisi benliği yüreklere bindirilip sayılı günleriyle servis ediliyordu hiç bilmediği, tanımadığı bir adama..

ŞİMDİ OKUDUĞUN
REVİN (KAÇ - MA - K)
Ficción General???????????????????????????? Adım attı. Sağlam bastı. Bastığı yerin canı acıyor, kadının yürüyebilmesi için fırsat tanıyordu. Kadın, gözlerini gezdirdi, büyük bahçede duranlarda. Attığı adımlar onu konağın kapısına sürüklüyordu. Adım attı, acı k...