B:27

20.7K 981 182
                                    

'Seni üzenler mutlu edenlerden daha çok yarar sağlarlar.'

Hayat gerçekten böyle bir yerdi. Insanlar kendine değer verenlerden çok üzünleri isterdi yanında. Gariptik biz insanlar. Bazen kendin bile kendini anlayamazken başkalarının anlamasını beklerdik. Aslında bizi üen insanlar değildi. Bİzdik kendimizi üzen. KArşımızdakinden bir şeyler bekliyorduk. Beklediklerimizide alamayınca üzülüyorduk. Halbuki kendi halimizde olsak kimseden bir şey beklemesek üzülmezdik.

Birbirlerine söyleyecek başka sözleri kalmayınca ikiside uzun sure sustular. Odadan ilk çıkan Berat oldu. Kocasının gitmesiyle üzerinde hala havlu olduğunu farketti. Hemen dolaptan kıyafetlerini alıp giyindi. Kendisini daha iyi hissediyordu. Akşama kadar bu odada kalmak istemiyordu. ODadan çıkıp oturma odasına girdi. Sevda'yı görmeyi umuyordu. Doğru düzgün teşekkür bile edememişti. Oturma odasına girdiğinde kayınvalidesi telaşla yanına geldi.

'İyi misin kızım. Sabah çok korktum. Dİnleniyosun diye gelmedim yanına.'

Kayınvalidesine tebbessüm etti. Kendisini gerçekten sevdiğini düşünüyordu. O yüzden kayınvalideisne bakarken her zaman içtendi tebessümü.

'İyiyim anne. Merak etme'

'Odana çık dinlen istersen'

'Yok anne. Gerek yok. Çok iyiyim ben'

Kayınvalidesi kafasını tamam anlamında sallayıp tekrardan yerine oturunca. Buğlem'de Sevda'nın yanına geçip oturdu. Sabah kendisi için çok yorulmuştu. Hafifçe eğilip Sevdanın kulağına fısıldadı.

'Teşekkür ederim'

Karşılık olarak gülümseme aldı. Sevda'ya ilk defa dikkatli bakıyordu. Gülünce gözleri de gülüyordu. Bİr insana gülmek bu kadar yakışır mıydı ki. Ama Sevda hep hüzünle bakıyordu. Gölerinde hep bir hüzün vardı. Haklıyydı ama onun yerinde bir başkası olsa bu kadar bile gülümseyemezdi.

Sevda'nın gülümsemesine gülümsemeyle karşılık verdi. Bir sure öyle birbirlerine bakarken Emine yenge rahatsızca boğazını temizledi. Bu davranışlarının hoşuna gitmediğini gösteriyordu. Buğlem bakışlarını yavaşça yere indirirken Sevda Fatma anneden izin isteyip odasına çıktı. Buğlem neden hala sevda'yı sevmediklerini anlamamıştı. Tek sebep kuma olamazdı değil mi. Bir sure sonar Emine yengesi de odadan çıkınca Fatma annesi seslendi.

'Gel yanıma otur seninle biraz konuşalım kızım'

Buğlem yerinden kalkıp Fatma annenin yanına oturdu.

'Bak kızım. Sevda ile iyi anlaştığınızı biliyorum. Yaşlarınız yakın. Bu evde canın sıkılıyordu bunuda biliyorum. O yüzden Sevda'nın gelmesine seviniyorsun. Bu senin en doğal hakkın. Ama Emine'nin yanında onunla konuşmamalısın. Bu konuda hiç bir zaman taviz vermez. Onun yanında konuşursan kendisine nispet yaptığını düşünür. Ben de Sevda'yı severim. Sana nasıl davranıyosam onada öyle davranırım. Ama bunu Emine'nin yanında yapmam.'

'Neden peki anne. Emine yenge üzerine kuma gelen ilk kadın değil. Neden bu kadar tepki veriyor.'

Kayınvalidesi cevap vermeyince yanlış soru sorduğunu anlamıştı. İlini tutmayı hiç bir zaman öğrenememişti. Bir sure daha bekledikten sonar kayınvalidesinin yanından kalkıp tekrar eski yerine oturdu. Nefes alamayacağını hissedince kayınvalidesinden izin alıp dışarı çıktı.

Emine yengesinin gül bahçesine gelip oturdu. Gözlerini kapattı. Burnuna dolan gül kokularıyla huzuru hissetti. O kadar ihtiyacı vard ki huzura. Berat o gün eve gelmeden once huzur bulmaya geldik demişti. Keşke hep o anda kalabilseydi. Keşke hep o kadar huzurlu olabilseydi.

Miras Kavlettiler (DÜZENLENİYOR...)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin