Herkese merhaba;
uzun süren bir ayrılıktan sonra şükür kavuşturana ♥ biliyorum sizi çok beklettim. Çok yorum yapmışsınız çok mesaj atmışsınız ama hiç birini okuyamadım ve mesajlarınıza geri dönemedim. Bunun için hepinizden çok çok özür diliyorum. Ve söz veriyorum bu son özür yazım olacak.
Bir okuyucum yorumlarda 'Acaba bu sefer neden ara verdin' yazmış. Evet çok fazla ara verdim düzenlemeden sonra ama bazı şeyler plansız gelişiyor. bu sefer çok geçerli sebeplerim var. öncelikle ilk sebebim ben yaşadığım şehirden taşındım. bu çok uzun zamanımı aldı. Ve yeni evimde internet sıkıntısı yaşadım uzun süre. Bir de üniversitede ki derslerim sınavlarım çok yoğun. çalışmam gereken derslerim var. Ayrıca gitmem gereken ve devamsızlık hakkımın olmadığı bir kursum var. Bİlmeyenler için söylüyorum ben evliyim ilgilenmem gereken bir eşim ve bir evim var. inanın kendime ayıracak zamanım bile yok. sizleri de çok ihmal ettiğimin farkındayım. Artık rüyalarıma falan giriyonuz. Vİcdan azabı çekiyorum sizi beklettiğim için. hepinizden tekrardan özür dilerim. Ama bundan sonra eski sisteme geri geçiyorum. Sizi ihmal etmemeye karar verdim.
Her hafta bir veya iki bölüm yazacağım ve bölümler pazartesi günü gelecek. Hepinizi çok seviyorum.
Keyifli okumalar...
Ölüm ne garip kelimeydi. Hayatta en sevdiğï insan ölmüştü Buğlem'in. Kendiside ölse ne olurdu ki sanki. Sevdiğinin yanına gitmiş olurdu işte. Ama neden uzak geliyorduki ölüm duygusu kendine. Ölümün adını bile söylerken neden tüyleri ürperiyordu. Sevdiği adama kavuşmak varken neden ölümden kaçıyordu ki. Oysaki bu uğraşlara hiç girmese bu giyinmeler bu süslenmeler olmasa, kocasını etkilemeye çalışmayıp sevmediği bir adamın koynuna girmese iki ay sonra zaten ölecek ve sevdiği adamın yanına gidecekti. Yaşamak istiyordu. DÜnya güzel bir yer değildi ama yinede yaşamak istiyordu. 20 yaşındaydı güzel bir hayat yaşamak istiyordu. Ölümü düşünmek değil...
Bu geçen bir haftaya daldı gözleri. Az önce kocası yine odadan çıkmıştı. Yatağın üzerine oturup düşünmeye başladı. Bir hafta sadece bir haftada hayatı alt üst olmuştu. Kayınvalidesiyle barışmıştı barışmasına ama hani derlerdiya güven silgi gibidir her hatanda biraz daha eksilir. O silgiden çok büyük parçalar koparılmıştı. Bir daha yerine gelmeyecek parçalar...
Kocası tekrardan bırakıp gitmişti odadan. Oysaki o son bakışıda affettiğïni görmüştü. Daha doğrusu kocasının gözleri buğulanmıştı. Üzüldüğünü biliyordu ve bu üzüntünn arkasından affedileceğini düşünmüştü ama yine yanılmıştı. Kocası kendisini kesinlikle affetmeyecekti.
Aradan geçen bir saatin ardından açılan kapıya çevirdi bakışlarını. Gelene baktı. Kocasıydı. Oysa gelmeyeceğini düşünüyordu ama gelmişti işte hemen ayağa kalktı. Içinde beliren sevince anlam veremiyordu ama yinede sevinmişti. Yüzüne yerleştirdiği kocaman gülümseme ile kocasının gözlerine baktı. Ama o kendisine bakmadan yanından geçip banyoya girdi.
Çok uzun zaman geçmeden banyodan çıktı ve yanına geldi. İlk yaptığı şey dudaklarına kapanmak oldu. Buğlem şaşırmıştı. Işte bu tepkiyi hiç beklemiyordu. Eğer şu an kocasına karşılık verirse evlilikleri yoluna girecekti. Ama öyle şaşırmıştı önceliği bu şaşkınlığı üzerinden atmak olmalıydı. Kendini hemen toparladı ve kocasına karşılık verdi. Ilk defa kocasını bu kadar istekli öpüyordu. Bir anda bacaklarının havalandğını hisseti ve kendisini yatakta buldu. Geceliğini çıkaran adamın karşısında çırılçıplaktı ilk defa bu kadar çok utandığını hissetti. ışıklar açıktı ve kocası kendisine bakıyordu. Daha sonra ayağa kalkıp kendi üzerini de çıkardık gözlerini kapadı kadın. Çünkü kocası karşısında sadece baksırla duruyordu ve bu kadar utanç fazlaydı. Gözlerini tekrar açtığında odayı karanlık buldu. Sadece dışarıdan yansıyan sokak lambasının ışığı aydınlatıyordu odayı. Kocasına baktı ama karanlıkta göremedi. bİr an tekrardan gittiğini düşünsede birden üzerine gelen ağırlıkla yanında olduğunu farketti. Ve ilk kez kendi isteğiyle kocasıyla birlikte oldu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Miras Kavlettiler (DÜZENLENİYOR...)
Ficción GeneralDüğün günü sevdiği adamın ölmesi üzerine kayınbiraderiyle evlendirilimişti Buğlem. Hayatının bittiğini düşünüyordu. Artık yarını yoktu onun, geleceği yoktu. Sadece dünler vardı onun için ve daha önceleri. Kalbinde ise sadece sevdiği adam olacaktı...