01.11.1987
Sevgili John.
Görüyorum ki cümleleri sahiplenip, acılarını kağıtların satırlarına saklayan tek ben değilmişim.
Bunlardan biride senmişsin...
Aslında bu duruma, ''Seninle ne çok ortak yönümüz var John.'' diye sevinmem gerekiyor biliyorum. Lakin günlüğüne yazdığın cümlelerin her bir harfi: kalbime bir ok gibi saplanıp, delip geçiyor.
Her şeye rağmen, yazdığın onca şeye rağmen, sana saygı ve sevgi duymaya devam edeceğim John.
En azından ''biz'' bu kadarını hak ediyoruz.
John, ailenden sana verebileceğim güzel haberlerim ne yazık ki yok. Amy, hala hastanede tedavi süreciyle boğuşuyor... Annen hala onun için hastanelere gidip geliyor ve ben hala gözlerim camda, dışarıyı seyrediyorum. Gelmeyeceğini biliyorum.
Umut, elinde kalan son jiletle kendisini kesti. Ve akan kanda yansıyan siluet, sana ait değildi...
Bilmiyorum John, her şey karışık. Her şey o kadar karışık ki beynimin mikserden farkı yok.
Bir yandan yazdıkların, bir yandan aşkın...
Bir yandan bilmediğin sırrım, bir yandan sana olan özlem savaşım.
Bir şeyleri bilme vaktinin geldiğini düşünüyorum John.
Fakat şuan değil.
Hoşça kal John.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
21.Mektup Goodbye John.
Historia CortaSevgili John, Her şeyi bilebilirsin. Sana dair söylediğim her şeyi, hissettiklerimi yazdıklarımı, söylediklerimi... Ve hatta söyleyemediklerimi. Ama 21. mektupta ne yazdığını, hiçbir zaman bilemeyeceksin. Hoşça kal, John.