Tutkular

32 2 2
                                    

Insan olarak hayatımızı devam ettirebilmek için tutunacak bir dala ihtiyaç duyarız.

Bu dal bazen ailemiz bazen işimiz bazen ise ufak tefek şeylerden oluşur.

Bu dal her ne kadar çabuk kırılabilecek, ufak tefek şeyler olarak görülse bile mutsuz olduğumuz, düşünmek için çok yorgun olduğumuz zamanlarımızda yardımcımız olur.

Bu dal öyle güçlüdür ki benliğinizi bir arada tutar. Sizi ölümden,  yaşamdan ve vazgeçmekten kurtarır.

Hayatta kalmak için hiçbir sebebiniz yoksa neden yolun sonunun aynı yere çıkacağını bildiğimiz halde acı çekmeye devam edelim ki?

İşte bu tutkular, bu çatırdayan dallar sizi bir uçurumun kenarında sonsuzluğu düşlerken bulur, sarmalarlar.

Bu dallar yere çakılmanızı önler.

Herkesin hayat tutkusu ortak değildir. Hatta bazıları bu zevke hiç erişememiştir. Bazıları yaşamlarını kitaplarda, başkalarının sözcüklerinde bulurlar bazıları ise kendi içinde,  kökünde yuvasında bulur bu tutkuyu.

Ölümle karşı karşıya geldiğinizde, yüksek bir binanın kenarından sarktığınızda içinizde bir his uyanır. Sanki biri kafanızı duvarlarını kazıyor ve "atla, düş" diyerek bağırıyordur. İşte bu zamanlarda melek ve şeytan yer değiştirir. Melek atlamayı ister, kurtulmayı seçer çünkü melek sonsuzluğu istiyordur. Melek kendi sonuyla sonsuzluğa kavuşmayı diler. Yine bu karmaşanın, tüm rollerin altüst olduğu bu tek perdelik oyunda şeytan meleği bastırır. Bu faniliğin ve keskinliğin cazibesiyle bizi kandırır. Tutkular bu sırada o küçük adımı atmanızı engelleyen şeydir. Melek sonsuzlukta gizlidir. Ona ulaşmak için ne kadar çabalarsak çabalayalım hep bir adım uzağımızda olacaktır. Tutkular bu adımı atmamızı önleyen can yelekleridir. Ölümün bekçisi olan meleği görmek için, boğulmak için can yeleğini çıkarmalıdır fakat bir endişeyle devrilmesini beklediğimiz bu sandalın karaya ulaşma olasılığı bizi kalmaya zorlamaktadır. Melek belirsizdir. Belirsizlik ise özgürlük,  bu yüzden özgür olabilmek için tutkulardan, can yeleğinden ve duygulardan vazgeçmek gerekir. Kimse insan olmaktan vazgeçemeyeceğinden dolayı kimse özgürlüğe kavuşamamaktadır. Bu yüzden özgürlük asla var olmamıştır.





Merhaba,
Yazdıklarım dine dayanmıyor sadece felsefik bir bakış açısı ileri sürüyordur. Melek ve şeytan kelimeleri sadece benzetmelerdir.

HiçlikHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin