3,2,1...
Tüm dünyada kutlanan yılbaşı insanlar için hep aynı şeyi ifade ediyor. Temiz, umutlu, mükemmel bir hayata başlamayı...Yılın bu günü tüm pişmanlıklarımız önümüze geliyor ardından ise bir daha yapmayacağımız şeyler hakkında anlamsız sözler veriyoruz.Fakat 1 Ocak günü kalktığımızda verdiğimiz sözler yalanlardan ibaret oluyor. Hayatımız ise aynı döngüden.
Herkes 2017 yılına umutla bakıyor ama kimse onları bu güne getiren, bu yol ile düşünmelerini sağlayan gelip geçen koskoca 2016'ya teşekkür etmiyor.Geçen seneki halinizi düşleyin. Gösteriş meraklısı bir aptal mı görüyorsunuz? O zaman sizi temin edebilirim ki hala aynı kişisiniz. Olgun bir kişiliğe ancak kendinizi severek ulaşabilirsiniz. Geçmişinizi, şimdinizi ve geleceğinizi... Bir yıl önceye baktığınızda mutlu ama daha az şey bilen birini görüyorsanız ve bundan gurur duyuyorsanız o zaman büyümüşsünüz demektir. 2016'ya teşekkür edin bizi o büyüttü.
Gelecek yıl bugün ne yapacağımızı kim bilebilir? Yaşam denen oyunu oynuyoruz ve her nefes alışımızda sonuna daha çok yaklaşıyoruz ama biz insanız. Her seferinde unutup ümit ediyoruz. Bu yıl da aynısı yapacağız.
Bu uzun zaman boyunca son yazım olacak bu yüzden "hiçlik'e" bitmiş diyebiliriz. Aslında yazmak istediğim, hissettiğim çok fazla şey var fakat henüz adlandıramadığım bir duygu tüm yazma isteğimi kursağımda bıraktı. Belki de çok çabuk pes eden, yönlendirilebilinen biriyimdir. Her neyse fazla uzatmayacağım. Görüşmek üzere ve mutlu yıllar.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hiçlik
Non-FictionHepimiz ya da çoğumuz hayatımıza yön verecek yaştayız. Merak edip sorguluyoruz. Sorularımıza cevaplar, tutkularımıza ilişkin fikirler arıyoruz. İşte sorgulayan ve cevap arıyanlardan olarak fikirlerimi paylaşmaya karar verdim. Biraz olsa da ilginizi...