Öylesine sıkıntıdan yazarken bir bakmışım bölüm ekledim dfjd ne kadar güzel bilmiyorum ama yanlışım varsa söylersiniz kiii kimsenin okumayacağına eminim uhfdhdfg herneyse tşk wattpad jdsf
Başımdan bonemi çıkarıp önlüğün cebine sıkıştırdıktan sonra koridordan sağa dönüp üstünde AMELİYATHANE yazan kapıdan çıktım.
Karşımda gözü yaşlı bir anne ve baba vardı.
Gülümseyerek daha 23 yaşındaki gencecik kızlarının kalp ameliyatını onların anlayabilecekleri şekilde özet geçip hastanın durumunun iyi olduğunu anlattım ve bana sarılıp iyi dileklerini dilemelerine müsaade etmeden acil gitmem gerektiğini söyleyerek yanların uzaklaşıp bir alt kata kafeteryaya inerken saatin sabah yedi olduğunu ve nöbetimin bir saat önce bittiğini fark edip kafeteryadan karton bardakta şekersiz sütlü kahvemi alıp soyunma odasına çıktım.Eğer sarılma öpme teşekkür kısmına kalırsam çıkamazdım bu hastaneden.
Sevmezdim insanlarla iç içe olmayı.İşimi yapmıştım sarılıp öpmeye lüzum yoktu.
İçeri girdiğimde Pınar dolaplardan birine yaslanmış uyukluyarak üstüne tişörtünü geçirmeye çalışıyor Batu pantolonunun kemerini bağlıyordu.
'bitmiş piliniz?' dediğimde Batuhan yorgun bir ifadeyle sırıttı
'kesinlikle'
'ne yapacaksınız ?'diye sordu gözlerini yarımda olsa açıp tişörtünü giyinmeyi başaran Pınar,
'bizi boşver sen eve gidip güzelce uyuyacaksın zombi gibi dolanıyorsun etrafta' derken dolabımın şifresini girip içinden pantolonumu ve siyah kazağımı çıkardım.
'eveeet, uyku canım ya çok özledim aşkımı'diye mırıl mırıl giyindi üstünü başını.
Batu tamamen giyinmiş deri ceketinin yakalarını düzeltiyordu.
Pantolonumu ilikleyip dolabın yanına geçip üstümü ve içimdeki fuşya tişörtü çıkardım.
Kazağımı üstüme geçirip kenara koyduğum kahvemi sağ elime çantamıda sol elime alarak kapıya gidiyordum ki Batu beni durdurup elimdekileri aldı ve ceketimi işaret etti.
Nasıl bir unutkan olmuştum böyle?
Kaç saattir çalışıyordum normaldi bunlar aslında.
Yorgunluktan kendimi unutmasam iyiydi.
Ceketi giyinip eşyalarımı geri aldığımda Batuhan'ın kahvemden araklamış olduğunu fark edince kafasına bir fiske vurup yürümeye devam ettim ve bardağı çevirip içmeye devam ettim.
'vebalıymışım gibi davranmasana Eyşan?' sesi eğlenir gibi çıkıyordu.
'sevmiyorum böyle şeyleri biliyorsun'diye homurdanıp hastanenin dönen kapısından geçtim.Arkamdan geliyordu.
'yarın akşam geliyor musun Ekin'e?'
'o kızdan hiç haz etmiyorum Batu benden uzak olsun'
Taksim geldiğinde hızlıca Batuhan'a görüşürüz diyerek arabaya bindim ve evin olduğu semti söyledim.
---
Eve geldiğimde kapıyı kardeşim Erdem açtığı gibi selam vermeden hatta ne selam vermesi yüzüme bakmadan odasına geri döndü ve uyumaya devam etti.
Küçük öküz ya.
Odama girmeden anneme kapıdan baktım,uyuyordu.
Odama geçip üstümdekileri çıkarıp penguenli pijamalarımı giyindim ve üzülerek elime aylardır yarısına bile gelemediğim kitabımı aldım.