Hande

4.6K 121 0
                                    

Denizin kıyısında bacaklarımın arasında sırtını bana yaslamış Araz ile oturuyorduk ki telefonum çaldığı için gerideki çantama uzanıp telefonumu çıkardım.

Annem arıyordu.

"Annecim?"

"Ne yapıyorsunuz Eyşan? Özledim yavrumu."

"Ayy bende seni özledim çok güzel buralar annecim bir yaz da birlikte gelelim Erdem ve sen çok seversiniz buraları çok sakin yerler."

"Ay tam hamakta kitap okumalık diyorsun ha?" Dedi hevesle kitap okumaya bayılırdı hele ortamını bulunca hiç kaçırmazdı.

Hatta görme engelli çocuklar ve yetişkinler için okuma yapıyordu.

Birinin daha aradığını gösteren çağrıyı aldığımda anneme "Annecim biri daha arıyor sonra yazarım ben sana." dedim ve gelen aramayı cevapladım.

"Efendim?"

"Naber sarı?" diyen Batuhan'ın sesi keyifli geliyordu.

"İyiyim nasıl olsun keyif yapıyorum."

"Hadi birlikte yapalım." dediğinde kaşlarım çatıldı.

"Anlamadım?"

"Senin izni biraz uzatalım, Araz'da ayarlasın bende Hande'yi kapıp geleyim yanınıza diyorum"

"Ay çok güzel oluur, ben Araz ile konuşayım ayarlayabilirse haber veririz sana"

"Tamam bebeğim görüşürüz."

Telefonu kapattıktan sonra Araz'a plandan bahsettim ve oda telefonunu alıp İstanbul ile konuşmaya başladı.

"Hallettim. Batuhan'a söyle gelsinler hemen, üç gün ara verebildim. Daha uzatabileceğimi sanmıyorum."

"Tamam yeter üç gün zaten." dedikten sonra Batuhan'ı arayıp haber verdim.

Sanırım yarın burada olurlardı, ne zaman yola çıkacaklarını bilmiyordum.

"Hadi yüzelim biraz"diye Araz'ı yavaşça ittirip kalktım yerimden ve denize koşmaya başladım. Araz'da arkamdan gelirken ilerideki kayalıkları göstererek ' oraya kadar' diye bağırdım ve elimden geldiğince hızlı olmaya çalışarak yüzmeye başladım.

Kayalara yaklaşmaya başladığımda sağ ayak bileğime dokunan elle sıçradım ve daha hızlı yüzmeye başladım fakat Araz benim dikkatimi dağıtarak önüme geçmişti.

"Ah Araz!" Diye minik bir çığlık atıp onun dikkatini çektim ve  hızımı arttırdım.

Onu kıl payı yenerken saniye farkla arkamdan gelmiş beni kayaya yaslamıştı. Ellerimi kollarına yerleştirip kendimi yukarı çektim ve kayanın çıkıntısına oturdum oda bacaklarımı açıp arasına girdi ve kollarını bacaklarıma dayadı.

"Ben yendim bu sefer."

"Kıl payı, hile ile." dediğinde omzumu silkmekle yetindim.

Ne olursa nasıl olursa olsun ben kazanmıştım sonunda.

"Batu geldiğinde ondan utanıp ayrı oda istemeyeceksin değil mi?" diye sordu gülerek.

"Yok istemem, sende ne meraklısın benimle uyumaya Araz bey." dedim cilve ile kollarımı boynuna dolayarak.

"Hemen alıştım senin kokunla uyuyup uyanmaya, bırakmak istemiyorum."

"O zaman İstanbul' a döndüğümüzde işimiz var seninle." dedim yanağına bir öpücük bırakırken.

"Hallederiz onu ya." diye rahatça konuştuğunda kaşlarımı kaldırıp ona baktım.

"Nasıl halledecekmişsin bakalım Araz bey?"

Inatçı DoktorHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin