Bölüm 21

18 6 1
                                    

Evin kapısını yumrukladım. Annem açtı. Onu kenara itip odama çıktım.
"Bak Olivia ne söylesen haklısın ama lütfen böyle yapma." Diye seslendi arkamdan. Onu duymazdan gelip odama girdim ve kapıyı kitledim. Bir kağıt ve bir de kalem aldım ve yazmaya başladım.
"Sevgili Peter;
Bunu yapmak istemezdim ama üzgünüm.
Hayat, artık sabredemeyeceğim bir noktaya geldi. Her şey üst üste geldi ve ben bu kadar acıyı kaldırabileceğimi hiç sanmıyorum. Evet biliyorum her şey için çok gencim ama artık gerçekten, gerçekten hiçbir şeyi kaldıramaz hale geldim.
Bütün bunlardan kurtulmak, tüm bu yaşananlardan kurtulmak en doğru yol olarak görünüyor.
Sürekli kötü bişey olacak korkusuyla yaşamaktan bıktım Peter. Sürekli ağlamaktan bıktım.
Herkesten, her şeyden nefret ediyorum. Kendimden bile nefret ediyorum. Son yaşadıklarım o kadar ağırdı ki artık kaldıramıyorum.
Harry ve Simon'ı bıraktığım için çok çok üzgünüm. Onlara veda etmeden gitmek istemezdim ama yaşları büyüdükçe beni anlayacaklarını umuyorum.
Lütfen sen de beni anla Peter. Yerimde kim olsa aynı şeyi yapardı.
Sabrina için ayrıca üzgünüm. Ona da veda edemedim.
Ben gidiyorum Peter. Hatta belki de bunu okuduğunda ben çoktan gitmiş olacağım.
Bunu Nasıl yapacağım bilmiyorum ama, bir şekilde yapacağım. Çünkü hayata direnemiyorum.
Her geçen gün yavaş yavaş, acı çekerek ölmektense bu acıya son vererek ölmek daha mantıklı değil mi?
En azından dertlerimden kurtulacağım. Evet belki de yanacağım ama belki bu kadar acı çekmeyeceğim.
Annem sakın ama sakın arkamdan ağlamasın. Çünkü buna bile hakkı yok!
Ben gidiyorum Peter. Umarım bensiz daha mutlu bir hayat sürersiniz. Her şey dilediğin gibi olsun. İkizler sana emanet, onlara gözün gibi bak. Eşyalarımı birilerine bağışlayın. Söyleyeceklerim bu kadar.
Eğer cesedim bulunmazsa bir cenazem bile olmayacak.
Ne olur sen de çok üzülme Peter. Çünkü orda daha Mutlu olacağım.
Kendine çok iyi bak. Bana şimdiye kadar yaptığın her şey için teşekkür ederim.
Hoşçakal...
~Olivia"
Kağıdı baştan sonra tekrar okudum ve katlayıp bir zarfa koyup Peter'ın her zaman giydiği montunun iç cebine koydum. İkizlerin odasına gidip onlara sıkıca sarıldım.
Ciğerimin yandığını hissettim. Gözlerim doldu ama ağlamamak için kendimi tuttum.
Onlara son kez baktıktan sonra odadan çıkıp aşağı indim. Anneme görünmemeye çalışarak dışarı çıktım. Cebimdeki son parayı bir taksiye harcadım.
Hava epey kararmıştı.
Bir dağın kenarında indim. Daha önce dağ tırmanışı dersi almıştım. Çıkabildiğini kadar üste çıkıp aşağı baktım. Çok yüksekte değildim ama atlasam tüm kemiklerim kırılırdı. Hayatta kalma ihtimalim çok düşük de olsa vardı. Ama eğer kafa üstü düşersem amacıma ulaşırdım.
Gökyüzüne baktım.
Yaratıcıdan defalarca özür diledim.
Kulağımda Evan ve sevgilisinin gülüş sesleri çınlıyor, annemin karşımda ağlayışı gözümün önüne geliyor ve ikizlere son sarılışımı göğsümde hissediyordum.
Büyük bir çığlık attım.
İçimde kötü bir his vardı ve bunu durduramıyordum.
Zamanı geldiğini hissediyordum. Acıya son vermenin zamanının geldiğini. Yutkundum. Cesaretimi sonuna kadar topladım ve son nefesimi vererek kendimi boşluğa bıraktım.
                             ...

Her sey mümkünHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin