•Unaware Escape• (Tamamlandı.)

•20

*
Yerimde kıpırdanıp,esnedim.Esnerken kolum bir şeye çarpmıştı.Bilincim yavaş yavaş yerine gelirken gözlerimi açtım.

"Ah." diye küçük çaplı mırıldandı Justin. "Neden vuruyorsun?" dedi gözlerini açıp. Uyku sersemi hali çok tatlıydı,kabul etmeliyim ki.

"Esnerken kolum çarpmış,ne kızıyorsun?" diye sızlandım. "Gece sürekli konuşup,beni uyutmadın." dedi oturmaya çalışarak.

"Sen mi ben mi? Şarkı falan söylüyordun." dedim. "Evet ama en sonunda geldin yattın,bu kadar mı kötü sesim?" dedi.

"Hayır,yani hatırladığıma göre güzeldi." dedim. "Sana şarkı yazıyım mı?" diyip sırıttı. "Muhtemelen hayatımdan git Selena olur adı." diyerek göz devirdim.

"Niye ki?" dedi. "Bilmiyorum." diyip duraksadım ve ona döndüm. "Bıkmışsındır belki,sürekli etrafındayım falan ya." dedim.

"O nereden çıktı? Hayır tabiki. Seninleyken eğleniyorum." dedi ve bana doğru biraz daha yaklaştı. Yüzlerimizin arasında birkaç santimetre vardı.

O sırada "Sabah kahvaltısını getirdim." diyerek hizmetli kadın içeri girdi. Hemen ayağa kalktım ve üstümü düzelttim.

Tepsiyi masanın üstüne bırakırken aynada saçlarımı düzeltip dağınık topuz yaptım. Ardından biri daha kapıyı tıklattı ve içeri girdi.

Gelen doktor olmalıydı. Karşımda farklı birini görünce şaşırdım. Gençti ve doktor önlüğü giymişti.

"Doktor bay Miller'in ameliyatı olduğu için asistanı olarak bilgilendirme yapmam için beni gönderdi. Justin Bieber değil mi?" derken bana bakıyordu.

Daha sonra gözleri göğüslerime kayınca tişörtümün beyaz olduğu ve içinden sütyenimin belli olduğu aklıma geldi. Hemen tişörtümü düzelttim ve bir adım geriledim.

"Evet benim." diye sesini yükselterek araya girdi Justin. Adam bunu anlamış olacak ki direk Justin'e döndü ve "Taburcu olabilirsiniz.Geçmiş olsun.Bir imza alacağım sadece." diyip kalem verdi Justin'e.

Adam işini halledip kapıdan çıktığında bir oh çektim.Beni çok fazla strese sokmuştu.Justin'de bunu fark etmişti.Bakışlarından çok rahatsız olduğum bir gerçekti.

Üstüme ceketimi giydim ve spor ayakkabılarımı bağladım. Hiçbir şey söylememiştim.

"O adama sinir oldum." dedi Justin zorlukla ayağa kalkmaya çalışarak. Hemen yanına gidip ona yardım ettim. "Bakışları hiç hoş değildi." dedim.

"Hoş değil miydi? Resmen dikizledi sapık." dedi sinirle. "Sakin ol,bir sorun çıkmadı." dedim ceketini giydirirken.

Jack ve Ryan gelmişti. "Araba hazır. Ya siz?" diye içeri girdi Jack. "Hazırız." dedim. "Hazırmışız." dedi Justin.

"Gece nasıl geçti?" dedi Ryan. "Justin çok konuştu." derken Justin'de "Selena çok konuştu." dedi.

"Hanginiz karar verin." diyip güldü Jack.

*****
Justin'in evine geldiğimizde eşyalarını çamaşırlığa attım ve üzerindeki hastane kıyafetlerinden kurtulmasını sağladım.

Şimdi tertemizdi. Aşağı inerken "Filmi seçipte gel." diye bağırdım. Mutfağa gidip sandviç hazırladım ve portakal suyu sıktım.

Tepsiyi masaya bıraktıktan sonra Justin'de geldi ve yemeklerimizi yiyip film seyrettik.

Filmden bir süreliğine kopsam bir şey olmazdı herhalde. Sabah Justin'le gerçekten öpüşecek miydik? Bu duygu beni içten içe kemiriyordu,erimeye başlamıştım. Sanırım bir arzuydu bu.