Jack'in uykuya teslim olduğu sırada, İtalya'nın kuzeyinde, İsviçre kantonundaki Manastırın bir odasında Üç Kardinal son derece ciddi ve hoşnutsuzlukları yüzlerinden okunur şekilde sıkıntılı halde masanın çevresine sıralanmışlardı. Önlerinde bazı evraklar ve kitaplar vardı. Jack ve George'un varlığından haberdar olan üç Kardinal olarak bugün bir araya gelmelerinin sebebi bundan sonrası için bir plan yapmaktı.
Jack ve George'u kontrol edebilmek için anlaşma yoluna giden kardinallerin oluşturdukları kurallardan en önemlisi, o ikisinin varlığından haberdar olan, kendilerinden sonra gelecek olan kardinallerin asla üçünün bir araya gelmemesiydi. Çünkü üçünün başına aynı anda kötü bir şey gelirse "ölümsüzleri" kontrol edebilecek başka birisi yoktu. Ancak bugün ki toplantı son derece önemli olduğundan bu kuralı bir kenara bırakmaya karar vermişlerdi.
Kaos yüzüğünün takılmasının iki anlamı vardı. Birincisini herkes biliyordu. Bu da tüm dünyada görülen yozlaşma, Tanrı'dan uzaklaşma ve kötülüğün yükselişe geçtiğinin sembolik olarak insanlara gösterilmesiydi. Ancak bu üç Kardinal, son günlerde gerçekleşen bazı iblis saldırıları ve güçteki dengesizliğin, sembolizmi aşarak dünyanın son günlerinin çok yakında olduğunu kanıtladığını düşünüyorlardı. Her biri inançlarına göre dünyanın son gününden korkmak şöyle dursun Tanrı'ya kavuşacakları günü özlemle bekleyen insanlardı. Bu yüzden onlar açısından korkutucu olan dünyanın sonunun gelmesi değil, Jack ve George'un bunu kabullenmeyip Tanrı'ya karşı gelerek, sonu ertelemeye çalışmalarıydı. İblis saldırılarının artması, dünyadaki güç dengelerinin değişmesi, sefalet ve ahlaksızlığın önlenemez yükselişi Tanrı'nın iradesiydi. İnsanlar görevleri olan ibadetlerini yapacak ve sona razı geleceklerdi. Öncelikle bunun Jack ve George'a hatırlatılması gerekiyordu. Çünkü ortadaki işaretlere göre en büyük iblis henüz ortaya çıkmamıştı ancak onun çıkışını hazırlayan ve her biri Kardinallerce bilinen iblisler etkilerini göstermeye başlamışlardı. Eğer bu hazırlık aşaması "ölümsüzler" tarafından engellenirse Tanrı'nın iradesine de karşı gelinmiş olacaktı. Ki bu da onların asla onaylamayacakları bir eylem olurdu.
Önlerindeki kitapları, evrakları açarak bilgilerini tazeleyip, Jack ile son görüşmeyi yapan Kardinal Bastina elindeki bazı belgeleri diğerlerine uzattı. Bunlar dünyanın çeşitli yerlerinden gelen, Bhartollen iblislerinin görülmesine dair şahitlik belgeleriydi. Kardinal Bastina, belgelerin, daha yukarılara çıkıp Kilisede gerçek anlamda bir panik havası yaşanmaması için daha geldikleri anda saklamış ve gönderen rahipleri teker teker arayarak olayın artık kendi sorumluluğunda olduğunu ve asla bu konuyla ilgili konuşmamalarını emretmişti.
Kaos başlamıştı. Birilerinin çıkıp bunu durdurmaya ya da ertelemeye çalışması anlamsızdı. Eğer insanlar dünyanın sonunun geldiğine gerçekten inanırlarsa, davranışlarına çeki düzen verecekler, belki Tanrı'ya dört elle sarılacaklar ancak bunu yaparak, büyük kavuşmayı ertelemekten öte ellerine bir şey geçmeyecekti. O yüzden de kilise asla bu kararlarını anlamayacak olsa da üç Kardinal için dünyanın sonunu engellemeye çalışacak herkes günahkar ve yok edilmesi gereken kişilerdi. Ve yıllar önce yapılması gereken yani Jack ve George'un, bir daha asla insan içine çıkamayacakları şekilde hapsedilmeleri ya da her nasılsa öldürülmeleri gerekecekse bunun da bir yolunu bulmaları gerekiyordu. Ancak bunu yapmadan önce, Francois Des Mollay'ın kiliseden saklamayı başardığı Süleyman'ın sandığını bulmaları, o büyük gün geldiğinde Tanrı'nın dünyaya göndereceği meleklerine sunmak için emanetleri kendi korumalarına almaları gerekiyordu. Bunların ortadan kaybolması ve yüzyıllardır bulunamaması kilise için son derece büyük bir ayıptı. Ancak o zamanlar kilise ne kadar güçlü olursa olsun kralların desteği ile tüm düzeni devam ettirmeye çalıştıklarından Süleyman'ın Hazinelerini aramak için gereken adam ve para desteğini bir araya getirememişlerdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
EON SONSUZLUK PİRAMİDİ
FantasyYıllar boyu, dünyanın değişik coğrafyalarında farklı büyüler, öğretiler, iblisler ve cadılarla karşılaştı. Kadim dünyanın gizemlerine hakim olurken, sadece insan, hayvan ve bitkilerin yaşadığı zannedilen dünyada, iblislerin, dokunulmazların ve Tanrı...