#68 - Düğün

55.4K 3.3K 221
                                    

Herkese merhabaaa! 🌺

Finalden önceki son bölümümüzle karşınızdayım. Çok severek yazdım, umarım siz de öyle okursunuz. 🥀

Oy ve paragraf arası yorumlarınızı bol tutarsanız çok sevinirim, keyifli okumalar! ❤️

Oy ve paragraf arası yorumlarınızı bol tutarsanız çok sevinirim, keyifli okumalar! ❤️

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

{Asel'den}

"Perihan anne, evde hazırlanırdım ben. Ne gerek vardı kuaföre?"

Uzun zamandır ağzıma almadığım anne kelimesini; sevdiğim adamın annesi için, hem de bu kadar kısa bir süre içinde kullanabileceğim kimin aklına gelirdi ki? Benim gelmezdi mesela. Hele sanki doğduğum günden beri ona böyle hitap ediyormuşum gibi hissederek söylemem aklımın ucundan bile geçmezdi. Ancak bunu yapmıştım. Bunu bana o yaptırtmıştı, oğluna verdiği kara gözlerini yüzümden ayırmayan kadın.

Kara gözlerinde benden bıkmış olduğunu bas bas bağıran bir ifadeyle "Asel," dediğinde tek yapabildiğim şey dudaklarımı dişlemek olmuştu. "Bir kez daha 'ne gerek var'lı bir cümle kurarsan seni bir güzel pataklayacağım, haberin olsun!"

Evet, onu sahiden kızdırmıştım. Yine. Ancak ders almak gibi bir niyetim yoktu. Çünkü içim rahat etmiyordu.

"Ama-"

Konuşmama tahammülü kalmamış gibi söyleceklerimi dinlemeden işaret parmağını dudaklarımın üzerine koyduğunda ona alık alık baktım. Kadıncağızı sabrının sonuna getirmiştim sanırım.

"Bugün ben ne dersem onu yapacaksın, lafımdan asla çıkmayacaksın. Hele itiraz hiç etmeyeceksin. Hatta mümkünse ağzını bile açma, tamam mı?"

Dudaklarıma bu kadar şiddetli bastırmasaydı şayet bir ama daha dökülebilirdi ağzımdan. Lakin bastırıyordu ve ben konuşamıyordum. Bu yüzden hafifçe başımı salladım. Melek gibi bir kadının içinden böyle birini çıkarmayı da bir ben becerebilirdim zaten.

Perihan anne birkaç saniye daha çatık kaşlarıyla gözlerimin içine baktıktan sonra parmağını dudağımdan çekti ve birkaç adımda dış kapıya ulaştı.

"Yapman gereken tek şey odandaki gelinliği alıp peşime takılmak, inan bana başka hiçbir şey istemiyorum senden." Kapıyı açtı ve ayakkabılarını giymeden evvel başını omzunun üzerinden bana çevirdi. "Gelinliğini alıp yanıma gelmen için yalnızca bir dakikan var ve süren başladı."

Bir kez daha yutkunduktan sonra başımı sallamakla bile zaman kaybetmek istemeyerek Koray'la birlikte kaldığım odaya koşturdum. Bu yaşımda dayak falan yemek istemiyordum doğrusu.

Odaya girdiğim gibi kapının arkasında asılı olan gelinliği kucaklayıp tekrar dış kapıya doğru koşturdum. Bir dakikanın bitmesini göze alacak cesaretim yoktu.

Botlarımı ayağıma geçirip Perihan annenin yanındaki yerimi aldığımda aferin dercesine gözlerini kırptı ve ardından evin dış kapısını kapatıp asansöre yöneldi. Hemen karşımda duran ve Allah nasip ederse çocuğumu büyüteceğim evin kapısına iç çekerek baktıktan sonra Perihan annenin peşinden asansöre bindim. Dört kişilik asansöre gelinlikle birlikte binmek bizi bir miktar zorlasa da halletmiştik.

KIZIL YILDIZ (B.A.K.) ~ TamamlandıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin