#14 - İçine Kimseyi Almayan Yürek

40K 1.7K 179
                                    

🎶 Tuğkan ~ Sevgisiz Kaldın 🎶


Mert Atalay.

Tam yirmi iki yıldır bu adın altında nefes alıyordum. İsmimi seviyordum, çünkü kişiliğimi yansıttığını düşünüyordum. Yalan dolan sevmezdim, en zor şartlarda dahi dürüstlükten yanaydım. Tabii benim de istisnalarım vardı, herkes gibi.

Duygusaldım ama bunu belli etmekten hoşlanmazdım. Genelde en son düşündüğüm kişi kendim olurdu; herkes tam tersini düşünse de, herkese tam tersini düşündürtsem de...

Kendimi sevmiyor muydum? Seviyordum elbette ama yaptığım gösterilerin aksine dozundaydı bu sevgi. Zaten böyle olunca güzeldi insanın kendisini sevmesi. Tam aksi de iyi değildi. İnsan kendini sevmeyince her şey daha da kötü oluyordu zira. Ayrıca hiçbir zaman unutulmaması gereken bir şey vardı. Her birey kendine özeldi, kendince güzeldi ve bu hayattaki hiçbir şey kendimizden daha değerli değildi.

Benim de korkularım vardı, herkes gibi. Şu hayatta en çok sevdiklerime bir şey olmasından korkardım. En çok onlar için didinip çabalardım ve bunu yapmak zorunda olduğumdan değil, istediğim için yapardım. Sevdiklerime bağlıydım, hem de çok. Hiçbirine zarar gelmesin isterdim. Onların iyi olduklarını görmek yeterdi bana, o yüzden kendi isteklerimi hep ikinci plana atardım. Önemsemezdim ve bundan bu zamana kadar hiç pişman olmamıştım.

Ama şimdi ilk kez pişman olduğumu hissediyordum çünkü ilk kez pişman olmamı istemişlerdi.

Kendimi severdim, özgüvenli biriydim. Siz de bilirsiniz, Mert Atalay deyince akla gelen ilk kelime, ego kelimesi oluyordu çünkü ben böyle olmasını sağlıyordum. Herkese ego kasmayı, daha doğrusu egoluymuş gibi davranmayı severdim. Aslında bu bir nevi savunma mekanizmam gibi bir şeydi. Bu konuda kendimi Gökay'a benzetiyordum. Yaşadığı büyük acının ardından kendini her şeyden soyutlamıştı. Sorsanız dünya umurunda değilmiş gibiydi. Bütün o şaklabanlıkları, şapşallıkları, saçma sapan davranışları kendini güçlü, hiçbir şeyin umurunda olmadığını göstermek istediğindendi. Öyle olmadığını yalnız biz biliyorduk ama bilmiyormuş gibi yapıyorduk. Çünkü o kendini böyle iyi hissediyordu ki bizim de tek istediğimiz buydu.

Aynı Gökay gibi ben de duygusal yönümü egomun ve bilmişliğimin arkasına saklıyordum. Yoksa ben de biliyordum, kimsenin kimseden üstün olmadığını veya olamayacağını. Herkes kendince özeldi, herkes kendince güzeldi.

En basitinden kendi arkadaşlarıma bile demediğimi bırakmaz, yanlarında kasabildiğim kadar ego kasardım. Ha, bu dilimden dökülen her şeyi hissettiğim anlamına mı gelirdi? Elbette, hayır. Onlar da zaten bunu çok iyi biliyorlardı.

Bildikleri tek şey bu da değildi. Değer verdiklerim için elimden gelen her şeyi yapmaya çalıştığımı da bilirlerdi. Bu kendimi bildim bileli böyleydi. Küçüklükten beri ailem başta olmak üzere tüm sevdiklerimi korumaya çalışırdım. Allah aşkına daha on yaşında olan hangi çocuk tanımadığı birini kurtarmak için arabanın önüne atlardı?

Ben atlamıştım. En ufak bir tereddüde düşmeden yolun ortasında duran küçük kızı kurtarmak için hareke geçmiştim ve o kız şimdi buradaydı. Tam yanımdaydı.

Düşüncelerim bana haber verme zahmetine bile girmeden yine Beril'e kaymıştı. Kafamı hafifçe çevirerek ona yandan bir bakış attım. Benimle hastaneye gelmek istemesi her ne kadar kabul etmemeye çalışsam da beni mutlu etmişti. Derin'den bahsettiğimde gözlerinde oluşan endişeyi net bir şekilde görebilmiştim. Bu, bizi bu kadar kısa zamanda benimsediği anlamına mı geliyordu? Tıpkı benim de onu benimsediğim gibi?

Yürürken sessizliğime saygı göstermiş ve bir şey sormamıştı. Aslında konuşarak kafamı dağıtmasını bu sessizliğe tercih edebilirdim, zira düşündükçe zihnimin içinde kayıplara karışıyordum. Kendimden, daha da önemlisi sevdiklerimden dahi şüphe etmeye başlamıştım.

KIZIL YILDIZ (B.A.K.) ~ TamamlandıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin