25. Bölüm

807 98 29
                                    

Chanyeol'de, Sehun'un adını yüksek sesle haykırırken, Jongin gibi şaşkınlığa uğramıştı. Baekhyun ve diğerleri, şaşkınlıktan gözleri fal taşı gibi açılmış bir şekilde, Sehun'un kaybolduğu yere bakıyorlardı.

"Sehun nereye kayboldu öyle birden?"

Hepsinin içinde büyüyen panik duygusu yavaş yavaş büyürken, Jongin, idrak etmekte gerçekten de güçlük çekiyordu.

Chanyeol yanına geldiğinde, fısıltı dolu bir sesle konuştu.

"Sehun! Sehun nerede Chanyeol?"

Ellerini iki yana açmış, Sehun'un tam olarak kaybolduğu yerin etrafında dolanıp duruyordu. Kâh elini savuruyor, kâh farklı açılardan bakmayı deniyordu.

"Bilmiyorum Jongin. İnan bana hiçbir fikrim yok. Az önce olanları sende gördün."

Kyungsoo, büyük bir tedirginlikle Chanyeol ve Jongin'in yanına geldi. Onun da kafasının karışmış olduğu çok açıktı.

"Birdenbire ortadan nasıl kaybolabilir? Bir kapı falan açılması gerekmiyor muydu?"

Lena, olan biteni sessizlik içinde izlemeye dayanamamıştı. Oturduğu ağacın dibinden kalkarak, diğerlerinin yanına geldi.

"Hiçbiriniz neler olacağını gerçekten de bilmiyor muydu yani?"

O da ister istemez şaşkınlığını gizleyememişti. Uzun zamandır peşinde oldukları şeye bu kadar yaklaşmışken, kendisini bu konuda bir şey yapamadığı için çaresiz hissediyordu.

"Bence bu mümkün değil Lena. Zaten bize siz söylemediniz mi geçidin önünde durduğumuzu?"

Choi Siwon, durumun olağanüstülüğünün yanında, kendince mantık yürütmeye çalışıyordu.

"Ee yani?"

Baekhyun, kollarını göğsünde bağlamış sinirle ona bakıyordu.

"Yani demem o ki, geçide girmiş olamaz mı?"

Lena, giderek daha da sabırsızlanıyordu. Bunu da meraklı tavrına yansıtmakta gecikmemişti.

"İyi de beyler geçit nerede?"

Chanyeol, burnundan sesli bir nefes bırakarak, Lena'ya sertçe bir bakış attıktan sonra, başını iki yana sallayarak, bir Jongin'e bir de Baekhyun'a baktı.

"Şu an tam olarak önünde duruyorsun Lena."

"Bu nasıl mümkün olabilir? Görmediğin bir şeyin var olduğunu nasıl söylersin? Neye dayanarak?"

Baekhyun, başından beri bu kadından nefret ediyordu. Dişlerini sıkarak Lena'ya sertçe baktı.

"Sehun'un araştırmalarına dayanarak tabi ki. Bunca sene ne için çalıştığını sanıyorsun?"

Jongin, onların bu şekilde atışmalarına daha fazla tahammül edebileceğini hiç sanmıyordu. Tek istediği bir an önce Sehun'u sağ salim bulmaktı. İçindeki korku ruhunu sararken, haykırırmış gibi kelimeler dudaklarından döküldüğünde herkes dönüp ona bakmıştı.

"Şu saçma sapan kavganıza bir son verseniz artık! Sehun'u bir an önce bulmak zorundayız."

Chanyeol, onun haklı olduğundan kesinlikle emindi. Lakin bunu nasıl yapacaklarını bilen tek kişi vardı. O da şu an kayıptı.

"İyi de Jongin bunu nasıl yapacağız? Geçide nasıl girileceğini ve şehre giriş yolunu tek bilen Sehun'du."

Baekhyun, sevgilisine destek olmak istediği için yanına gelip elini sıkıca tuttu.

TILSIMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin