35.Bölüm (Final)

1.2K 104 45
                                    

6 Sene Sonra...

Jongin çoktan uyanmış, yanında hâlâ uyumakta olan sevdiği adamı izliyordu. Yanağına sıcak bir öpücük bırakıp tam kalkacakken, Sehun onu kendisine çekip dudaklarına tutku dolu bir şekilde sokuldu. Sarmaş dolaş oldular.

Sehun, kendisini hafifçe geri çekmiş ve gözlerinin içine bakmıştı. Gülümsedi ve ellerini Jongin'in saçlarının üzerinde gezdirdi.

"Günaydın hayatım."

"Günaydın Hun-ah..."

Jongin, onu bir kez daha öperek yataktan kalktı ve mutfağa gitmek için odadan çıktı. Yaklaşık 6 yıldır birlikte aldıkları evde yaşıyorlardı.

Sehun'da babası gibi okula geri dönmüş ve okulda danışman öğretmen olarak çalışıyordu. Hayatları belli bir düzene girince de, birlikte bu evi almışlardı.

Evin dekorasyonunu bile birlikte yapmışlardı. Jongin, bu iki katlı ve bahçeli evi çok seviyordu.

Sabahları Sehun ile birlikte uyanmayı, onu uyandırıp kahvaltı hazırlamayı seviyordu. Tabi çekiminin olmadığı zamanlarda tüm bunları yapmaktan keyif alıyordu.

Diğer zamanlarda ise Sehun'un kendisiyle ilgilenmesini seviyordu. Mutfağa girdi ve kahve makinesini açtı. Buzdolabından uygun malzemeleri çıkarttı ve hızlıca hazırlamaya başladı.

Ekmekleri kızartmış, yumurtaları hazırlamış ve masayı tam anlamıyla donatmıştı. Sehun, arkasından gelip beline sarıldı.

"Bugün seninle bir şeyler yapmak istiyorum Hun-ah."

"Nereye gitmek istersin bebeğim?"

"Geçen gün Han nehrinin yakınında bir festival düzenleneceğini duydum. Bugün gidip gezelim mi birlikte? Akşam da havai fişek gösterisi düzenlenecekmiş."

"Olur tabi. O zaman önce kahvaltımızı yapalım, sonra da dışarı çıkıp gezelim."

"Tamam..."

Kahvaltılarını ederken, günlük sohbetlerini de ihmal etmiyorlardı. Bunlardan biri de Jongin'in annesinin Sehun'a karşı olan tutumuydu. Çünkü kadın Sehun'u çok yakışıklı bulsa da sevememişti.

Babası için ise durum tam tersiydi. Luhan'ın ölümünü çok zor atlatmış olmalarının da bunda payı olduğunu düşünmeden edemiyordu. Neyse ki bu konuda onlara yalan söylemek durumda kalmış ve onun trafik kazası geçirdiği söylenmişti.

Cinayete kurban gittiğini, Jongin'in içi elvermediğinden, bir tek babasına söylemişti. Bilhassa annesinin bilmesini istemiyordu. Çünkü kadın ciddi bir çöküş yaşamış ve üstesinden gelmesi çok zor olmuştu.

Bu yüzden Jongin ve babası dışında ailesinden gerçeği bilen hiç kimse yoktu. Eski acı anılar tekrar gün yüzüne çıkınca Jongin, konuşmanın ortasında birden durgunlaştı ve gözleri doldu.

Sehun, elini uzatıp onun yanağını sevgiyle okşadı. Ne zaman konusu açılsa Jongin dağılıyordu. Luhan'ın ölümünü atlatmış gibi görünse de aslında hala onun yasını tutuyordu.

Onun kendisine ne yaptığını anlatmıştı Sehun'a. Buna rağmen onu çok sevdiğini de söylemişti. Hala da seviyordu. Ona son telefon konuşmaları yüzünden vicdan azabı çektiğini anlattığında, Sehun olanların onun hatası olmadığını kendisi yüzünden gerçekleştiğini defalarca söylemesine rağmen, o kendi kendini suçluyordu.

Sehun, bu kasvet havasını dağıtmak için onu elinden tutarak kucağına çekti ve öptü. Jongin, saniyeler içinde sakinleşirken, bir süre bu şekilde kaldılar.

TILSIMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin