TILSIM

14.Bölüm

YN: Herkese Selam. Dün sınır geçilmiş, lakin müsait olmadığım için bölümü gönderemedim.

Dilerim bazı sorularınızın cevaplarını verebildiğim bir bölüm olmuştur.

Beğeni +25 -  Yorum +25

Keyifli Okumalar.

*-*-*-*-*-*-*-*

Choi Siwon, Sehun'un kim olduğunu gerçekten bilmediğini fark ederek şaşırmıştı. O aslında şimdiye kadar haritanın varlığıyla meşgul olmuş, gerisi ile ilgilenmemişti. Lakin hata yaptığını şimdi anlıyordu. Lobide oturup kaldığı koltuktan kalkıp, yukarı kendi odasına çıktı. Lena odada onu bekliyordu.

"Görüşme iyi geçmedi galiba."

"Evet, ne yazık ki beklemediğim bir tepki ile karşılaştım."

"Ne yapacaksın peki?"

Siwon, ona bakmadan kendisini odadaki koltuklardan birine bıraktı. Lena'yı cevaplasa da, umutsuzca bir düşünceye kapıldığının farkındaydı.

"Onların bana gelmesini bekleyeceğim."

"Bunu söylerken bile, o kadar da emin görünmüyorsun. Başka bir sorun mu var?"

"Uzun zamandır bu haritanın peşindeyim."

"Harita sadece bu işin bir parçası ve sen daha henüz Tılsımların yerini bile bulamadın."

Siwon, aniden kafasını çevirip Lena'ya baktı. Söylediği şeyler onun zaten bildiği şeylerdi. Buna rağmen ondan duymak sinirlenmesine neden olmuştu.

"Bana bunu hatırlatmana ihtiyacım yok!"

Lena, kaşlarını çattı. Hemen ayağa kalkarak onun yanına gelip oturdu.

"Bana bağırma Siwon! Sadece unutmuş olabileceğin şeyleri sana tekrar hatırlatmaya çalışıyorum."

Siwon, onu kendisine çekip, dizine oturmaya zorladı. Göz göze geldiklerinde, ikisi de kahkahalarla gülmeye başlamışlardı.

"Her seferinde beni sakinleştirmeyi nasıl başarıyorsun?"

Lena, Siwon'un dudaklarına sokuldu ve tutkulu bir öpüşle söylediğine karşılık verdi. Geri çekilip, göz kırptığında, Siwon ilgiyle onu seyrediyordu.

"İşte böyle."

Lena Acram, Siwon ile başka bir nedenden ötürü birlikteydi. Babası Lübnanlı, Annesi ise Amerikalıydı. Babası arkeoloji profesörüydü. Yıllar boyu babasını hayranlıkla izlemiş biri olarak, yine onun yolundan gitmiş ve arkeolog olmuştu.

Babası bir kazı için Mısır'a gitmiş ve talihsiz bir kaza geçirerek feci bir şekilde ölmüştü.

İşte o zaman haritadan ve Tılsımlardan haberi olmuş, ilginç hikâyesinden de etkilenmişti. Tesadüf eseri Siwon ile bir davette tanışmışlar ve ikisi de kısa bir sürede aynı şeyin peşinde olduklarını anlamışlardı. İlişkileri ilerlemiş ve şimdi olduğu duruma gelmişti.

Siwon'un aksine, Lena Sehun'u tanıyordu. Kim olduğunu da çok iyi biliyordu. Bu yüzden Siwon kadar tedbirsiz hareket etmiyor, açık vermiyordu.

Çünkü kaybedecek bir şeyleri olmayan insan, kimseden kolay kolay korkmazdı. Bu yüzdendir ki, Siwon'a onun kim olduğunu söylememişti. Söylemek niyetinde de değildi.

Haritanın hikâyesini düşünürken düşüncelere daldı.

"Üç Tılsım, üç göz, üç yön, üç kartal ve yeraltındaki altın su..."