Bölüm 12 Bi Çay Koysana, Kalk Kendin Al!

5K 254 9
                                    

Sizi baya beklettim onun için özür dilerim ve keyifli okumalar dilerim. Baya uzun yazdım bölümü.

Yeni bölümün hemen gelmesini istiyorsanız yorum yapın ve vote verin ki bende hikayemin okunup beğenildiğini bileyim ve size bölüm yazmak için içimde bir şevk oluşşun:)

Hikayeyi beğendiyseniz arkadaşlarınıza önermeyi unutmayın.

medyada Yeşim.

Son olarak İyi oruçlar.)

İyi okumalar


4 gündür benim için her şey normal geçti. Tabi Ece'yi saymazsak. Normalde bir işimiz çıkmadığı sürece hep beraber sinemaya giderdik ama bu sefer sadece Damla ile gitmiştik. Ece bizden nefret ettiğini söylemeseydi Damla ile sinemaya gitmek bizi üzmezdi. Damla ile dün bir yanımız Ece'nin de yanımızda olmasını istemişti.

Yataktan kalkıp lavaboya geçtim. Elimi yüzümü yıkayıp okul için hazırlanmaya başladım. Karnım bana isyan ettiği ve beni doyuramazsan karnında çalan bando takımını susturmayacağını çok net bir şekilde belli ettiği için mutfağa girdim. Kendime dolaptan sandviç hazırlamak için domates,kaşar falan çıkardım. Hızlıca sandviçi hazırlayıp yine aynı şekilde hızlıca yedim.

Okulun bahçesinden adımı mı atar atmaz hiç ummadığım bir sahne karşıladı beni. Ece'yi gördüm. Tabi bunda şaşılacak bir şey yok ama yanında Sinem vardı. Lütfen birisi yanlış gördüğümü söylesin. Ne konuşuyorlarsa artık birbirlerine gülüyorlardı. Hani hiç sevmediğiniz bir kız gelir size bir şey sorar da sizde cevap vermek zorunda kalırsınız ya ,bende Ece'nin o kıza zoraki bir şekilde konuştuğuna kendimi inandırsam da durum hiç öyle değildi. Ece benim o kızı hiç sevmediğimi biliyor ve onunla konuşmayı bırak gülüşüyorlardı. Onlara son kez bakıp hızlıca sınıfa gittim. Kızlara günaydın deyip eski yerime oturdum. Şuanda iki duyguyu aynı anda yaşıyorum bu benim için bir ilk. Hem sinirliyim hem üzgünüm. Ece'ye onu öldürecek kadar sinirliyim ama bir yandan buna benim sebep olduğumu bildiğim için üzgünüm.
Çok geçmeden Ece sınıfa geldi. Beni yerimde görünce yüzü asıldı.
"Pınar sen benim yerime oturur musun?" diye sordu sonra meydan okuyan bakışlarla bana baktı. Karşımda arkadaşım değil de kırk yıllık düşmanım varmış gibi hissettim. Pınar benim yanıma gelip oturdu. Ece arkasını dönüp bana baktı.
"Sevgilini göremedim. Bu gün seni getirmedi mi okula yoksa ayrıldınız mı?Sen okulda olmadığın gün Sinem ile baya yakın gibiydiler. "
deyip cevap vermeme izin vermeden önüne döndü. Başka birisi bu cümleden başka bir anlam çıkarabilirken ben anlamam gerekeni anlamıştım. Beni sırrımla korkutmaya uğraşıyordu. Bunu yaparken de yüzündeki ifadeden eğlendiği tek ben anlamıştım. Pınar ve Büşra bize anlamsız bakışlar atarken hocanın gelmesi ayağa kalkıp hocaya baktılar.

Dersler bitmiş öğle arasına girmiştik. Pınar her zaman ki gibi telefonları almaya giderken Ece'nin kolunu tutup
"Konuşmamız!"lazım dedim.
"Tamam gel!"dedi ve kolunu çekip yürümeye başladı. Arka bahçeye geldiğimizde durup yüzüme baktı.
"Ne söyleyeceksin?"diye sordu soğuk bir şekilde. Sanki daha düne kadar arkadaş değilde ilk kez karşılaşan bir yabancı gibiydi şuan benimle.
"Ece ne oluyor sana. Özür diledim niye hala bana böyle davranıyorsun?Tamam hadi beni anladım da Damla'ya niye böyle davranıyorsun?" diye sordum.
"Cevabı basit ikinizden de nefret ediyorum. " bu Benim arkadaşım Ece olamaz.
"Ece bu sen olamazsın biz sana ne yaptık?"
Ben ağlamamak için kendimi zor tutarken onun bu kadar soğuk ve bana düşman gibi bakması canımı çok yakıyordu. Bu gün her teneffüs Sinem ile onların şen şakrak hallerini izledim. Onun 12 yıllık dostu ben değil de Sinem'miş gibi aralarından su sızmıyordu.
"Bıktım senin bu hallerinden. Uzak dur benden! " dedi ve arkasını dönüp ilerlemeye başladı. Sonra bir şey unutmuş gibi arkasını döndü.
"Bu arada sırrın bende güvende. Onun için endişelenmene gerek yok!
Ne de olsa senle bir mazimiz var!" dedi ve gitti. Gözümden akan yaşı hızla sildim. Bu kız için ağlamayacağım. Onu için yeterince ağladım. Artık Ece diye biri yok hayatımda.

MASKELİ KIZ (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin