Bölüm 5 - *7 Gün Kaldı*

449 12 0
                                    

Sabah uyandığım içimi bir huzur kapladı onu görünce ama bu uzun sürmedi. Birden keskin bir soğuk hissettim. Yukarı doğru baktığımda havalandırmadan geldiğini fark ettim. Alex'in "Günaydın asi kızım."demesiyle kendime geldim. Bu oda o kadar çok kasvetliydiki Alex'in yanımda olması bile kendimi rahat hissettirmeye yetmiyordu. Yaşadıklarımın bir rüya olmasını diliyordum ama gerçekti. Bundan 9 sene önce 10 yaşındaki o küçük kıza dönmek istiyordum. Onu daima seven ve kollayan ailesi her zaman arkasında olan o küçük kıza . Hayır, Alex ve Em benim tek varlığım ama aile özlemide çekmiyor değilim. Mesela en çok özlediğim şey koca bir doğum günü pastası. 4 yaşındayden yediğim pastayı hatırlıyordum. Bembayaz bir pasta üstünde noel baba ve elfleri vardı. O günleri hatırlamak hem mutluluk veriyor hemde acı. Ebebeyinlerin yüzlerinin hatırlıyabilseydin keşke. Tanımadığım bir kadın , öğretmen olmalıydı, "Tehlike şimdilik geçti , yukarı çıkabilirsiniz." dedi. Saat sabahın 10'uydu. Ummuyorduk ama yemekhanede kahvaltı kalmış olmalıydı. Yemekhaneye gittiğimizde, görevli yaşlı kadın "Siz gözetim altına alınan çocuklar mısınız?" dedi. Bizde "Evet." dedik. Sanki kahvaltı görmemiş gibi yemiştik. Gerçi yediğimiz pankek ve marmelattan ibaretti. "Beni sığınağa götürür müsün?" dedim. Şu an bizin en huzurlu yer burasıydı, gerçi ormanda iyi olabilirdi ama dün yaşananları düşünürsek gidilecek en son yer orasıydıı. Burası o kadar huzurluydu ki, "Bütün düşüncelerden arınmak istiyorum, sadece bizi düşünmek istiyorum." dedim. Düşünce konusunda yetenekli olan oydu. Ben ise daha çok savunma konusunda yetekliydim. Bu diğerleri gibi değildi sadece fiziksel gücüm normal insanlardan biraz daha üstündü. O an bir hayale daldık. Yeteneği sayesinde ikimzde andı düşteyik. Tamamen ona bırakmıştım kendimi. O hep hayal ettiğim deniz kenarındaki evdeydik, o verandada oturmuş kitap okuyordu ben ise muhteşem manzaranın tadını çıkarıyordum birden bir gölge gördüm, biri düşümüzdeydi. Sezsizce onu dürttüm ve gölgeyi gösterdim. Hemen uyandık ve okula gittik. Dışarıda olan iki öğrenciye avcılar saldırmış ve kurtulamamışlar. "Gelmişler!" dedi biri . Kimler gelmişti? Bize anlatılmaya neydi? O kadar çok soru varki aklımda. Bizden ne istiyorlar? Gizli bile araştıramıyorduk çünkü her hareketimizden haberdarlardı. Müdürle kaç kere konuşmaya çalışsam bile başarısız oluyordum. Hala ne olduğunu soracak cesaretim yoktu , gerçi kimsenin yoktu. O gün yaklaştıkça karanlığın artacağını biliyorum ve karanlık arttıkca benimde karanlık tarafa sürükleneceğimden korkuyorum. En çokta onu kaybetmekten korkuyorum. Herkesin bir zayıf noktası vardır ama benim iki tane Em ve Alex. Bugün ne çabuk bitti. Koşarak yurttaki odama çıktık. Artık kimse bizi ayırmaya çalışmıyordu. Okulun içindede gözetlenmiyorduk. Normal bir insan gibi olmak isterdim. Ama bu mümkün değil. Neyse, yeni bir gün, yeni bir umut diye bir söz var burdalarda. Bende umuyorum yeni bir gün, yeni bir umut getirecek diye.

20. YAŞHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin