Bana gitmeyeceğine dair söz vermişti. Ama gitti. Beni, o karanlık yerde tek başıma bıraktı. Ama siz ne olduğunu bilmiyorsunuz, anlatayım. Ama dikkatli olun, çünkü neyle karşılaşacağınızı bilmiyorsunuz.
***
O gece, ben ve 18 yaşındaki kardeşim buluşmuştuk. Annem barlara gitmemize izin vermezdi. İşte, biz de biraz içki ve cips aldık. Müziği açtık ve coşmaya başladık. O kadar içmiştik ki kapının çalma sesini duymadık.
İLK HATA.
Kardeşim saatin kaç olduğunu anlamak için cama baktı. Geceydi, fakat biz gündüz buluşmuştuk.
ÖLÜMCÜL DİKKATSİZLİK.
Ben müziği durdurdum ve gülerek cama yaklaştım. Gece olmuştu. Ama biz 'parti' yapalı bir saat bile olmamıştı. Hemen dışarıya çıkıp da bakmak için kapıyı açtım. Ve sert bir rüzgar esti. Anlık bir şeydi. Şaşırdım, hatta küçük dilimi yutacaktım. Hava günlük güneşlikti. Çığlıkla karışık bir sesle kardeşime seslendim. Camdan dışarı bakmasını istedim. Gece olduğunu söyledi. Anlamıyordum. Dışarıdan, kardeşimin baktığı camın önüne geldim ve camda kendimi gördüm.Çığlık attığımda o güldü. Kardeşimden camı açmasını istedim ve kardeşim hiç bir şey görmediğini söyledi. Sonra bayıldı.
KÖTÜ BİR SONUÇ.
Onunla beraber uyandım. Etrafa bakındım, hastanedeydik. Herkes kardeşimin etrafındaydı. O ise sadece bana bakıyordu. Annem bana doğru döndü, sonra kardeşime bakarak,
"Amy, tatlım. Doktor seni psikolojik olarak tedavi etmek istiyor. Hayali arkadaşın varmış." Sonra ne oldu hatırlamıyorum. Ben canlıydım. Hep öyle olmuştum. Daha sonraki günlerde beni yavaş yavaş yok etmeye başladılar. Ölüyordum. Öldürülüyordum. Ailem tarafından.