Eveet bu hikayeyi Happy Tree Friends hastası bi arkadaşımız attı :D Yalnız ben uzun zamandır sınavlardı okuldu vs giremedim wattpad e. Sizide ihmal ettim üzgünüm. 2 aydır bu hikaye gelen kutumda yayınlanmayı bekliyormuş. Burdan PortatifPortakal dan da gecikme yüzünden özür diliyorum. Neyse ya hikaye gerçekten çok güzel olmuş. Size iyi okumalar ^-^
Sıkılmıştım, genelde sıkıldığımda Happy Tree Friends izlediğim için Youtube'a girip Happy Tree Friends yazdım. Sayfaya girdiğimde bir yeni bölüm olduğunu gördüm. Heyecanla tıklamadan önce ne zaman yayımlandığına baktım, 1 dakika önce? Vay Canına! Gerçekten şanslıydım. Hemen bölüme tıkladım ve HD'ye ayarlayıp dolmasını bekledim İzlenme sayısı 1'di, yorum veya beğeni yoktu. Aldırmadan dolduğunu görerek ekranı büyülttüm ve izlemeye başladım.Klasik başlangıç yoktu, daha gerçek kanlı bir başlangıç vardı. Cadılar Bayramı'na özel bir bölüm mü acaba diye düşünmeden geçemedim. Müzik o şirin ' Dalala lala la la la ' değildi. Daha yavaş, ve daha ürperticiydi. Umrumda da değildi. İzlemeye devam ettim. Ekran önce kıpkırmızıydı, sonra mavi geyik olan Lumpy bir bez ile ekrandaki kanları silmeye başladı. Ekran yavaş yavaş temizlenirken ilk olarak Lumpy'nin neden piksel piksel olduğunu düşündüm. Ekran tamamiyle temizlendiğinde Lumpy düzeldi, düzeldi ve tam Lumpy oldu. Bozukluk varmıştır dedim ve izlemeye devam ettim.
O şirin pembe tavşan kedi veya her ne olan Giggles geldi sonra. Gerçek bir ses ile İngilizce, '' İş tamam. '' dedi. Happy Tree Friends'te konuşulmazdı, neler oluyordu? İçimdeki ses ' Kapat! ' diye bağırırken merakım ' Sonuna kadar git! ' diyordu. Merakıma yenilip ekrana daha da yaklaştım ve devam ettim. Ekran bir anda karardı, ve sonra normale döndü. Normale döndüğünde klasik çizimler yoktu, kuklalar vardı. Hatta kukla değil, karakterlerin kıyafetlerini giymiş gerçek insanlardı bunlar. İçim içimi yerken, ve korku tüm bedenimi esir almışken merakım da aynı şekilde korkum ile savaşıyordu.
Lumpy eline gerçek bir testere aldı ve evden çıktı. Dışarısı... Gerçekti. Çizim yoktu artık. Karanlık bir eve girdi ve testereyi çalıştırdı. Gerçek tiz çığlıklar kulağımı doldurdu sonra. Lumpy bir odaya girdi ve içerideki diğer karakterlerin kılığına bürünmüş insanları acımasızca kesti, parçaladı. Bazılarını nerdeyse püre haline getirmişti, bazılarının ise bacaklarını, kollarını, kafasını ve belini kesmişti. Sonra eline bir çakı aldı ve çıktı, diğer odaya girdi. Bu adam... Bu adam Happy Tree Friends çalışanıydı! Çakıyla ilk olarak yüzünü parçaladı, sonra gözlerini çıkardı, burnunu, dudağını kesti, derisini soydu! Daha iğrenç şeyler yaptıktan sonra kameraya döndü.
'' İntikam. '' dedi, ve tiz bir çığlık ile kanlarla kapandı ekran.
Bittiğinde dehşete düşmüştüm. Ne yapacağımı bilmiyordum. Sayfayı yenilediğimde bölüm silinmişti, arkadaşlarıma gidip eğlenmek kafamı dağıtır diyerek arkadaşlarımla takıldım.
Ertesi gün kapının deli gibi çalınmasıyla uyandım. Uykulu halimle, gözlerimi ovuştura ovuştura kapıyı açtım, Happy Tree Friends yaratıcısı adamı karşımda görünce çığlık attım, '' Sakin ol! Her şeyi anlatacağım! '' dedi ve izin almadan içeri girdi. Elime bir vazo alıp peşinden gittim.
'' Bak, IP adresinden seni buldum ve hemen geldim. Her şeyi açıklayacağım, ve sen bunları kimseye bahsetmeyeceksin, tamam mı? '' kafamı salladığımda devam etti.
'' Happy Tree Friends'i aslında ben bulmadım, en yakın arkadaşımın fikriydi. Ben de ondan bu fikri çaldım ve ondan kaçarak bu çizgidiziyi yayımladım. Nasıl yaptı bilmiyorum ama çalışanlarımızı kaçırdı, ve onlara işkenceler etti. Bunları bir de kameraya alıp Youtube hesabımı hackleyip yayımladı. Hala onu arıyoruz, hesabı kurtardık ve bölümü sildik. Senden istediğim bunları kimseye bahsetmemen. Anlaştık mı? ''
Ona tam anlaştık diyeceğım sırada pencere kırıldı ve birisi içeri girip onun kafasına sıktı. Tam çığlık atacakken silahı bana doğrulttu ve konuştu,
'' Her şeyi yaz. ''