"Yazardan itiraflar

6.6K 499 126
                                    

Merhaba. Eğer bu kitabın bir okuyucuysanız, bu yazıyı sonuna kadar okumanız her şeyi biraz olsun anlamanızı sağlayacaktır. Lütfen, okuyun. Benim için zor oldu ama sizin için yazdım.

Öncelikle bazı şeyleri kabul ederek başlamak istiyorum. Çok uzun bir süredir çok kötü bir yazar oldum bu platformda, biliyorum. En kötülerinden belki. Belki kalemim yönünden değil ama ben olarak. Bunu da karşı çıkmanız için söylemiyorum. Lütfen çıkmayın. Ben ne olduğunu biliyorum. Gerçeklere kör bir insan değilim. Karşı çıkmanıza ihtiyacım yok. Kabullenip bedelini ödeyeceğim. Ödedim de aslında.

Nasıl ödedim? Sizinle çok uzun bir yol yürüdük bu noktaya kadar. Bu yüzden samimiyetinize güvenerek ve sizlere verdiğim değerin altına girerek birkaç itirafta bulunmak istiyorum. Çok uzun zamandır hiç bahsetmemiş olsam da hayatımda birçok kötü şey yaşadım. Bazen küçücük şeyler bana çok büyük zararlar olarak döndü, bazen de kendimi tamamen kapatıp kaçacağım, yüzleşmekten korkacağım kadar büyük şeyler yaşadım ve bunları o kadar uzun süre düzeltemedim ki kim olduğumu unutmaya başladım. Bunları sizinle paylaşmam. Bu çok fazla özel hayata girer ama bu kadarından bahsetmek sizi bana özel kılar. Benim için.

Bütün bu kötü dönemler hep bir şeyleri yoluna koymak zorunda olduğum, doğru kararlar almak zorunda olduğum ve bir şeylere devam etmek zorunda olduğum zamanlardı. Doğru şeyler hissetmediğim için malesef birçok şeyi de doğru yapamadım. Bunlardan biri de bu kitabın buradaki akıbeti oldu ve belki de hayatım boyunca yaşayacağım en büyük pişmanlık bu olacak çünkü tam da bu kadar büyük bir pişmanlık hissediyorum. Keşke bir şeyler böyle olmasaydı da ben bu kadar yanlış yerlere sürüklenmeseydim. Eğer bana inanıyorsanız, o sürüklendiğim yerden buraya ulaşmam mümkün olsaydı mutlaka ulaşırdım. Buna inanın.

Bu kitabı bu kadar aksatmak bu kadar ara koymak benim asla istemediğim bir şeydi. Size yazamamanın sebebinin okul olduğunu söylerken bile aslında bu sadece söyleyebildiğim sebebiydi. Sadece o olduğu için değildi. Aksattığım her bir gün, her gece yattığımda sizleri düşündüm. Çıldırmanın eşiğine geldim bazen bunu nasıl yaptığımı sorgulayıp. Her gün içimde taşıdım acısını gelmeyişimin. Bu kadar kötü hissettiysen neden yazmadın diye sorabilirsiniz. Ben yazıları için yaşayan bir yazarım. Yaşadığımı hissetmiyordum. Ruhsal olarak çok kötü dönemlerim oldu. Herkesin yaşadığı kendine. Bu kadar kötüyken gerçekten defalarca denesem de yazamadım. Bırakın yazmayı zihnim tek bir şeyi doğru düzgün hep yaptığı şekilde düşünemez oldu. Yakınlarım beni tanıyamaz oldu. Ben karakterlerimi tanıyamaz oldum. Savunma mekanizması olarak, o kadar ağır şeylerin altına girmemek için kaçtım ve kendimden uzaklaştım. Kendimden yarattığım karakterlerimi böylelikle bulamadım. Defalarca yazdım. Karakterleri çok iyi bilenlere okuttum. Her seferinde aldığım cevap "Bunlar Irmak ve Ayaz mı başka bir kurgu mu yazıyorsun? Öyle hissettirmiyorlar." oldu. Sildim.

Sonra beni eskiden yaşadıklarım konusunda iyileştiren hep siz olduğunuzdan yine iyileştirebileceğinizi fark ettiğimde birçoğunuzu kaybetmiş olduğumu gördüm. Belki ben şu an bunları yazarken daha büyük bir kısmınızı kaybettim. Bunu görmek beni tüm yaşadıklarımdan daha da yıktı. Yine uzaklaştım. Ama bu çözüm olmadı. Yine uzaklaşmak sizi de daha fazla uzaklaştırdı tabi ki. Sizinle burada kurduğumuz dünyaya sandığından çok daha fazla değer veriyormuşum onu gördüm. Sizlerin her biri yorumunu okuduğumda yüzümde oluşan gülümsemenin saflığını daha sonra hayatımın hiçbir yerinde gösteremedim. Sizlerle konuşurken ve bölümler eklerken hissettiğim saf heyecanı ve mutluluğu bir daha hiçbir şey hissettirmedi. Hala düşündüğümde nasıl özlediğimi anlıyorum. Kitap çıkmış olabilir ama ben o günlerimize dönmek istiyorum sizinle. Bunları itiraf edebilecek gücü şimdi buluyorum kendimde. Gel gitlerimin, uzun araların, bir gelip bir gidişimin sebeplerini size veremem ama bu şekilde anlamanıza yardımcı olabilirim.

Bunu hak etmediniz. Biliyorum. Hem de hiç. Bunlar size yeterince değer vermediğim, burayı ve kitleyi ciddiye almadığım, önemsemediğim için olmadı. Hayatıma devam ediyormuşum gibi göründüm ama etmiyordum. Burayı öylece unutup hayatıma devam ettiğim için olmadı bu gidişim. Yapamadığım için oldu. Zorda olduğum için. Kendimde olmadığım için. Çıkış yolu bulamadığım için oldu. Hapsedilmiştim ve şimdi parmaklıklarımı kırdım. Eskiye dönüp baktığımda artık hissettiğim şey korku ve kaçma hissi değil. Yüzleşme hissi. Hissettiğim tek şey o günleri geri getirmek için her şeyi yapabilecek oluşum. Bu kadar da samimiyetle karşınızdayım bu sefer. Umarım affedersiniz beni. Bu bana sizleri, o güzel hayatımı geri verirdi.

Benim yüzümden eskisinden çok az kişi kaldığımızı biliyorum. Herkesi geri kazanmak istiyorum. Yeniler sonra da olur, eskiden benimle olan herkesi geri kazanmak istiyorum. Sizden tek istediğim samimiyetime inanmanız ve kim hala buradaysa bana bunu göstermeniz çünkü siz olmadan ayağa kalkamam. Ve ben bu kitabı ayağa kaldırmak, fırtınayı yine göklere taşımak istiyorum. Bir kere yaptık. Yine yapabiliriz. Ben bunları itiraf edebiliyorsam şu an, bu sefer ciddi olduğumdandır. Siz benimle olduğunuzu gösterin, ben her gün uyumadan bölüm de yazarım. Sıkıntı değil. Yeter ki olun. Beni her zaman sizin ilginiz sevginiz tüm kötülüklerden korudu ve koruduğu için yazmaya devam edecek gücü buldum. Biz domino taşları gibiyiz. Birimiz gidersek mekanizma durur.

Ben durmak istemiyorum. Hepinizi geri kazanmak, kendimi size ve karakterlerime affetirmek istiyorum. Hiçbir şey böyle olsun istemedim. Sizleri sandığınızdan çok seviyorum ve yazmamış olmayı sandığınızdan daha çok umursuyorum. Ama artık tamamen açık bir şekilde geldim. Fırtınayı yeniden başlatmak istiyorum. Tek ihtiyacım olan sizsiniz. Çünkü kalemimi elime aldım. Fırtına hazır. Her biriniz bir rüzgara dönüşerek fırtınayı yaratıp tüm şehri yıkabilirsiniz. Bir aslında devasa bir aileyiz. Hala, biliyorum. Size inanıyorum.

Şimdi gösterin. Benimle misiniz?

Fırtınaya Dönüşen YaprakHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin