2.Bölüm ✣ Koruyan ve Korunan

81.8K 4.6K 631
                                    

Merhabalar biriciklerim :) Kolum hala kötü. Fakat oy ve yorumlar öyle yüksekti ki daha fazla bekletmeye dayanamadım sizleri ve bölüm yazdım. Hala ağrım olduğundan ve hala sağlığım düzelmediğinden kısa oldu bu yüzden anlayış göstereceğinizi düşünüyorum. 1300 kelime çok da kısa değil aslında zaten. Tek elle anca bu kadar malesef. Fakat buna rağmen her şeye değecek bir bölüm oldu bence! Ben çok sevdim çok severek yazdım umarım sizler de seversiniiz.

Multimedya - Ayaz. İlk bölüme gösterdiğiniz mükemmel ilgi ve gülümseyerek okuduğum yorumlar için çok teşekkürleer! Bu bölüm de yorumlarınızı ve oylarınızı her zamanki gibi bekliyor olacağıııım. ^-^ Keyifli okumalar 

Ayaz'ın sırtını meydan okur ve inat ederce dikleştirdiğini gördüğümde ona daha dikkatli baktım. Bıçağın etrafına doladığı parmaklarını sıkılaştırdığında elinin içinden sızan kan arttı. Bileğine doğru süzülen kan damlaları yere damlamaya başlamıştı.

Başımın döndüğünü hissettim ve yaslandığım duvara tutundum. Ayaklarım artık beni taşıyamacak duruma gelmişlerdi.

Ayaz'ın çatık kaşları biraz daha çatıldı ve bakışları daha da sertleşti. İşte şimdi ölümcül Atahan olmuştu.

"Birinin ona zarar vermesi, en ufak, herhangi bir kusur katması için..." diye tısladı dişlerinin arasından ve Taylan'ın suratına eğildi. "Önce benim kanımı akıtması gerekiyor."

Beni korumak için öne atılmış ve tamamen bıçağa sarılarak benim kanım akmaması için kendi kanını akıtmıştı. Bu sözcükleri onun ağzından duymak, eylemin kanıtı olmuştu ve benim farkındalığımı arttırmıştı.

Taylan meydan okumayı kabul etmiş, elini çakının sapından çekmişti. Artık keskin bıçak kısmı Ayaz'ın elinin içinde, parmaklarının onu sıkıca kavramasıyla havada duruyordu. Taylan elini çekmiş olsa bile Ayaz elini kıpırdatmadı ve suratında tek bir ifade değişimi dahi olmadan bıçağı sıkmaya devam etti. Elinden kanlar akmaya devam ediyordu.

Kan damlaların yere düştüğünü gördükçe başımın döndüğünü de hissettim. Bu... çok fazla kandı.

"Ayaz Atahan mı bu karşımdaki?" dedi Taylan ve alaylı kahkahalarından birini daha attı. "Vay vay vay. İşte bunu beklemiyordum bak."

"Her zaman beklenmeyeni ve insanların korktuklarını yapan biri olduğumu biliyorsun." dedi Ayaz. "Şaşırma." Ve elini arkaya savurup parmaklarını açtı. Bıçağı odanın arkasına duvara fırlattı ve elini yanına sarkıttı.

Avcunu açması ve kolunu aşağıya doğru serbest bırakması kan akımını hızlandırmıştı. Ah! Bakamayacaktım! Kanaması durmuyordu.

"Bu doğru." dedi Taylan. "Ama bir başkasının akacak kanı için kendi kanını ortaya koymak... İşte bu senin yapmayacağın bir şeydi, Atahan. Bu odada gözünü kırpmadan birini öldürebilirsin. Karşında ağlayan bir kadının gözyaşlarını hiç sayabilirsin. Dünyaya umarsızca küfredebilir veya herhangi bir günahı işleyebilirsin. Ama bunu, bunu sen yapmazsın, Atahan."

Ayaz Taylan'ın sözleriyle bir adım geri çekildi ve başını bana çevirdiğini gördüğümde bana bakma ihtiyacı hissettiğini anladım.

Ayaz anlamlı bakışlarını üzerimden çekip tekrar Taylan'a odakladı. Bakışları o birkaç saniyelik dilimde benimle konuşmuşlardı. Bu doğru mu? diye sormuştu gözleriyle bana. Sanki Taylan'ın dediklerinin doğruluğunu bende ararcasına...

"Bunu bilemezsin." dedi odaya ilk girdiğim zaman konuştuğu soğuk ve uzak ses tonuyla. Ama bu sefer bana değil, bana karşı olan adama uzaktı. Bize karşı olan adama... İşte ilk defa Ayaz Atahan'a biz olduğumuzu göstermeye çalışmıyordum. İlk defa birlikte biz olduğumuzu hissedebiliyordum.

Fırtınaya Dönüşen YaprakHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin