25.Bölüm ✣ Özlem ve Gece

15.7K 741 124
                                    



BÖLÜM 20 WORD SAYFASI. UZUN BİR ARA OLDU 'YİNE' BİLİYORUM AMA BU SEFER ÖZÜR DİLEMEK YERİNE ŞÖYLE SÖYLEYECEĞİM SİZİN İÇİN EN İYİSİNİ YAPMAK İÇİN BÖYLE BİR ARA VERDİM. BÜTÜN YAZ TATİLİMİ VE EYLÜL-EKİMİMİ FIRTINA VE YAPRAK'IN KİTAP OLACAK HALİNİ DÜZENLEMEYE VERDİM. ÇÜNKÜ ELLERİNİZE SİZE YAKIŞIR BİR ŞEKİLDE GELMESİNİ İSTİYORDUM. UZUN SÜRE BU KİTABA BU KARAKTERLERE SAHİP ÇIKTINIZ VE BEN ŞİMDİ ONLARI ELLERİNİZE EVLERİNİZE EMANET EDECEKSEM BUNU LAYIĞIYLA YAPMALIYDIM BU YÜZDEN ÜNİVERSİTE VE KİTABI YENİDEN YAZMA AŞAMASINDA İKİNCİ KİTABI YAZAMAZDIM.

KİTAP 12 KASIMDA SİZLERLE! HEMEN BİR SONRAKİ BÖLÜMDE DUYURUSU VE KAPAĞI VAR.

Beni anlayışla karşılayacağınızı biliyorum, inanıyorum. Sizlere de hak veriyorum ama şöyle yapalım mı? Bundan sonra her hafta bir bölüm diyelim mi! Diyelim. Dedik bile. Bu bir geçiş bölümü. Kurgunun ikinci aşamasına geçiyoruz bu bölüm onu sağlıyor.

Sonda ŞOK olacaksınız. Yorumlar bu yüzden dolabilir benden söylemesi. Sizleri deliler gibi özledim inanın. Bana gönül koymayın, dayanamam. Ve size bomba iki duyurum var! Bölümden hemen sonra güncellenecekler mutlaka bakın! SİZLERİ SEVİYORUM! KEYİFLİ OKUMALAR!

O gece otele döndükten sonra odanın ışıklarını bir kez bile açmadık. Perdeleri aralayıp yatağa uzandık. Birbirimizin kolları arasına düştük, gecenin ortasına sığındık. Karanlık ve sessizlik bize iyi geliyordu. Zamanında içine sıkıştığımız tüm o gürültü ve sessizliğin çakışmasından kurtarıyordu. Benim ona ulaşmaya çalışırken ki seslenişlerimin gürültüsü, onun benden uzaklaşmaya çalışırken ki sessizliği...

Zihinlerimizde, yaşadığımız tüm acıları uyuşturan ve geriye derin bir sessizlik armağan eden sarhoşluğa teslimiyeti yaşattık ve uykuya daldık. Sabah olduğunda bedenim hala onun kolları arasındaydı. Ellerimi bedenimi saran iki kolunun üzerine yerleştirdim. Gülümsedim. Kolları beni öyle sıkı sarmıştı ki bedenim kıpırdayamamıştı. Aynı pozisyonda uzun süre uyuyakalmış olmanın verdiği tutulma bedenime bir ağrı hissini yaymış olsa da halimden memnundum.

Bir süre böyle uyanmış olmanın tadını çıkarmak için öylece yatmayı sürdürdüm. Fakat duş almak istiyordum bu yüzden Ayaz güne başlamadan bu işimi halletsem iyi olacaktı. Ben kollarının arasından yavaşça çıkmanın bir yolunu ararken ufak kıpırtılarımı hissetti ve boğazından gelen o uykulu ton ile erkeksi ses tonunu karıştırarak içimi titreten sesiyle konuştu. "Ne oldu?"

"Yok bir şey." dedim gülümseyerek. "Sen biraz daha uyu. O sırada duş alacağım ben."

Başıyla beni onaylarken gözleri henüz açılmamıştı. Kollarını geriye çekti ve diğer tarafa devrildi. Bu haline kıkırdayarak yataktan kalktım ve duş almak üzere banyoya girdim.

Girer girmez üzerimdeki kıyafetleri çıkardım. Duş kabinin içine adım atmadan önce başımı sağ tarafa doğru çevirmem ile büyük aynadaki yansımam ile karşılaştım ve bu beni olduğum yere dikti. Önce dikkatli ve aklı almayan bakışlarla yüzüme baktım. En çok yüzüme baktığım gözlerime, bakışlarıma baktım. Karşısındaki kişiyi ilk defa görüyormuş gibi yabancı bakan gözlerim beni vurmuştu. Lavaboya doğru yaklaştım ve yanındaki tezgaha ellerimi yaslayıp öne doğru eğildim. İnsanın kendisiyle ilk defa karşılaşıyormuş gibi hissetmedi ne tuhaftır... Ben öyle hissediyordum. Her zaman aynaya baktığımda kendi kararlarını vermeye çalışan, istediği şeylerden emin olabilmek için sürekli kendisiyle didinerek düşünmeye çalışan, kalbiyle kavga eden bir kızın ruhunu görüyordum bu bedende. Ama şimdi gördüğüm şey o ayağı sürekli bir yerlere takılan sakar ve korkak kızdan çok farklıydı. Şimdi karşımda dün geceki makyajı hafifçe dağılmış, yorgun gözükse de hayatında hiç sahip olmadığı kadar canlı bir yaşam ışığını yüzünde taşıyan genç bir kadın duruyordu.

Fırtınaya Dönüşen YaprakHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin