4.Bölüm ✣ Hastane

83.2K 4.1K 621
                                    

(Irmak'ın aile yapısını örneğin ablası mı var abisi mi var kaç kardeş olayını değiştirmiş olabilirim. Bilginize.)

Multimedya: AYAZ 

Şarkı: London Grammar - Nightcall

IRMAK

Otele dönmüş, eşyalarımızı daha kolay taşımak için tek bavul yapmış ve odadan olabildiğince hızlı çıkmıştık. Ne de olsa havaalanından doğruca Samsun uçağına binecektik. Ne kadar az eşya o kadar iyi. Ayaz bu süre boyunca ara sıra gözlerimin içine bakmış ve ne zaman bunu yapsa hareketlerini serileştirmişti. Sanırım gözlerimden hissettiğim endişeyi ve telaşı, babama bir şey olacak korkusunu ve ona yetişme arzusunu okuyabliyordu.

Otelden erken çıkışı yaptıktan sonra bir taksi çevirmiş havaalanına gelmiştik. Şimdi tek yapmamız gereken bilet tarihini bu geceki uçuşlardan birine değiştirmekti. Tabii üzerine fiyat farkı koyacaktık.

"Sen burada otur." dedi çantayı ayaklarımın önüne koyarken. "Ben gelirim birazdan." Yanımdaki koltuktan kalktı ve bir iki adım attı.

"Bekle." Ona seslendim ve küçük el çantamdan, odadan çıkmadan önce küçük cebin içine sıkıştırdığım, Türkiye'deyken dövize çevirdiğim harçlığımı çıkardım. "Fiyat farkı ne kadar olacak bilmiyorum ama benim yüzümden dönüyoruz." Parayı alması ve bileti alırken harcaması için ona uzattım.

Gözlerini devirdiğini gördüğümde parayı almayacağını o daha tek kelime etmeden anlamış oldum. "Bugün yaptığın o mantık denizinde yüzen uzun konuşmanın yanında yaptığın şu mantıksız saçmalık, hatta salaklık birbirine hiç uyuşmuyor kızım."

Kızım kelimesini alaylı söylemişti. Hadi ama bir adam yanındaki kıza para ödetmeme kibarlığını bu kadar kaba bir şekilde dile getirir miydi? Evet, o adam Ayaz Atahan ise böyle yapardı işte!

Bana arkasını döndü ve oturduğum koltuktan sert ve hızlı adımlar atarak uzaklaşmaya başladı.

***

Yaklaşık 10 dakika sonra elinde farklı biletlerle geri döndüğünde telaşlıydı. "Kalk." dedi ve ayaklarımın ucundaki çantaya eğildi. "Uçak 5 dakika sonra kalkıyormuş. Yetişmemiz lazım."

"Bilet bulabilmişsin!" diye ciyakladım sevinçle. Bulamamasından korkuyordum. Yanında hızlı hızlı yürümeye başladım. Bir an önce o uçağa binip 4 saatlik uçuştan inip Samsun'a gitmek istiyordum. Babam ile aramız her zaman çok iyi olmamıştı ama onu severdim. İyi bir babaydı. Sadece bizi sevmiyormuş gibi davranıp sevgisini belli etmezdi. Belki de şımarmamamız içindi. Bu dünyada ailenden sevgiyi sonsuz boyutta görürsün ama herkesten sevgi göremeyebilirsin. Bununla karşılaşınca afallamamamız için bizi yetiştirmiş oluğunu yeni yeni anlıyordum.

***

Uçağa bindiğimizde Ayaz gergin gibiydi. Onunla konuşmadım. Konuşmak içimdn gelmiyordu bu sefer. Düşüncelerimi ne zaman babamın şuanda hastanede olduğu gerçeğinden uzaklaştırsam aklıma gelen ilk şey bana bir bıçak uzanırken rahat rahat o koltukta oturmaya devam etmesiydi. Evet, beni korumuştu ama korkuyu yaşamam, o adamlar tarafından kovalanmam ve ne için kullanılacak olduğumu duymam çok ağır gelmişti. İçim ürperiyordu.

Cam tarafındaki koltuğa ona sormadan geçip koltuğun üzerine koydukları yatığı cama yaslamış ardından başımı da aystığa koymuş rahat bir pozisyon bulmaya çalışmıştım. Yanıma oturduğunda o da sessiz kalmıştı. Bu sefer uçuş esnasınd akorkacağımı sanmıyordum. İçimde yaklaşık 1 aat önce yaşadığım korkuların yankıları henüz canlıyken uçak korkusu düşüneceğim en son şeydi belki de. Şuanda tek korkum babamdı.

Fırtınaya Dönüşen YaprakHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin