Toprak Adamlar Bölüm 14

794 115 26
                                    

Tebrikler! Nur gibi emanet bir kalbiniz oldu! Daha yeni doğdu lütfen soğuklarda bırakmayınız. Hatta mümkünse bu cafcaflı kabından da çıkarmayınız. Zira üşütür, hasta olur vesaire... Kalp üşütmesi üç beş mandalina, bir iki portakal yemekle geçmez haberiniz ola. Alın bunu derhal sıkı sıkı sarın, hatta sarılın kollarınız üç beş kez dolaşsın etrafında ki ayrılmayın.

İlk zamanlar toz dahi değdirmeyin üzerine hatta ekranındaki jelatini beş altı ay çıkarmayın ki çıkarttığınızda yeni alınmış gibi olsun. Kendinizi kandırın efendim, yakınlarınızı da. Yetmezse ben bunun fişini kestirmemiştim falan diyerek üç beş yalan daha atıverirsiniz ne olacak. Maksat kalbe zeval gelmesin, eskimesin. Zira bu devirde böylelerini bulmak kolay değil. İçi boş, kalbi güzel, kendi güzel. Hatta kendi kendine ben bundan hoşlanıyorum dahi diyebiliyor. Düşünün efendim, düşünün... Adamlar ecnebi memlekette bunları icat etmişler. Utanmamış bir kız yapmışlar hem güzel, hem güzel seviyor, hem de bunu söylüyor. Akla zarar, kalbe fazla.

Beklemiyor efendim sizden hiçbir şey beklemiyor.Ev, araba, kariyer, çanta, çiçek, böcek tırıvırı hiçbirini istemiyor. Belki biraz sevgi istiyor ama zamanı var biliyor. Bayağı akıllı, kalbi geniş. Sevince sizin gibi kaçmıyor. Delik delik saklanmak meziyetleri arasında değil. Daha çok göz önünde bekliyor. Kalbinizin bir durak öncesine kadar dolu olduğunu bilerek bir de. Boşaldı mı, boşalacak mı kuşkuyla değil, umutla bekliyor efendim.

"Ama" dedim kalbimin Riley reklamlarını bir çırpıda yayınlayan kısmına. Durdurdu beni. Devam etti.

Aması ne efendim. Hala burnunuz sürtsün mü istiyorsunuz? Gördük daha önceki vukaatlerinizi. Bir yudum aşk verdik size cılkını çıkarttınız.Dolaylı yollardan kurtulamadınız. Yok sürprizler, yok bir şeyler. Sevdiğinizi bir kere dahi söyleyemediniz. Kızı da bir başkası kaptı öylece kaldınız ortalıkta. Bilmem kaç mil gitmekle olmuyor efendim bu işler. Elalemin eli armut toplamıyor. Hem armut toplasa ne olacak. Siz geçmişsinizdir armut ağacı başına, tek tek toplayacağım ağaca da bir şey olmayacak diye çırpınıyorsunuzdur ama elalem armut toplama makinesi almış. Veriyor elektriği makineye, ne armut kalıyor ne de bir şey.

Atı alan Üsküdar'ı geçti. Geçti Bor'un pazarı sür eşeğini Niğde'ye. Ve daha bir sürü atasözü söyleyebilirim size bunu hakkettiniz. Bırakın onu düşünmeyi artık. O belli ki başkasını seviyor. Başkasında artık elleri. Hoş sizde de hiç olmadı ki. Rüyalarında başkasını görüyor, hem mutlu da görünüyor. Yuva yıkanın yuvası olmaz. siz duymadınız mı hiç bu lafı? Ayıp, ayıp olmamışsınız siz daha. Hamsınız, pişmemişsiniz ama insan da pişmemek için bu kadar da diretmez yahu! Derhal kendinize geliniz.

İyi de ya sonra severse beni dedim aklıma, başladı yine konuşmaya:

Ne sevecek efendim nerenizi sevecek, neyinizi sevecek! Kuru kıçınıza, papaz kafanıza baktınız mı siz hiç? Bakmadınız anlıyorum efendim. Haydi bunu da geçelim siz olsaydınız sizi sever miydiniz. Soru işareti bile koymuyorum buraya efendim gerek yok sevmezsiniz.

O maç bitti efendim topçular evlerine gittiler, siz futbol kritiği yapan o programlardan biri gibisiniz. Oynat Uğur'cuğum, geri sar. Heh bu pozisyon ofsayt. Gol kesinlikle nizami değil. Burada hakem kırmızı kart göstermeli diye boğaz patlatıp duruyorsunuz ama futbolcular ortalıkta yok, futbol federasyonu çoktan yazmış üç puanı rakip takıma hatta sezon bitmiş efendim sezon! Maç yok ortalıkta siz konuşuyorsunuz. Hükmen yenilmiş takım gibisiniz, maça hiç çıkmamış, sahaya adım dahi atmamışsınız. Skora 3-0 yazıldı diye şükür etmiyor da isyan ediyorsunuz. Nankörsünüz efendim nankör! Ve akıllanmazsınız. Akıl- almazsınız da ondan. Akıl alacak kapasitede görmezsiniz kimseyi. Bencilsiniz efendim bencil. Burnunuzu Kaf dağından indirdiğiniz vakit o burada olmayacak. Karşınıza da başka Riley çıkmayacak.

TOPRAK ADAMLARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin