Not: Resimdeki bu bölümde tanışacağınız Temsili Ryan.
O, yanımızdan ayrıldıktan biraz sonra salonda yankılanan anons kulaklarımı doldurmuştu.
"Fiziksel ilk testin başlamasına son on dakika. Lütfen adaylar yerlerini alsın."
Bahsettikleri yerin neresi olduğunu anlamak istercesine meraklı gözlerimi Jessica'ya çevirmiştim.
Jessica:"Burada benim görevim bitiyor. Umarım beraber çalışabiliriz. Başarılar dilerim."
diyerek müsabaka alanını gösterdikten sonra beni yalnız bıraktı.
Onun gösterdiği camlarla kapalı, loş ışıklı bölüme doğru yöneldim. Beraberimde beş aday daha orada bekliyordu. İki tanesi henüz çocuk denilecek yaşlardaydı en fazla on üç, on dört yaşlarında gösteriyorlardı. Bu yaşlarda olmalarına rağmen atletik yapıları onları benim gözümde güçlü bir rakip yapmaya yetip de artmıştı. Önceden tanışıklıkları ise ayan beyan ortadaydı. İki çocuk birbiriyle karşılaşabilecekleri engeller hakkında konuşmakla meşguldü. Bir tanesi epey hareketli bir tipti. Bir dakika dahi yerinde duramaması heyecanını ele veriyordu. Rakiplerimden diğeri genç, keskin yüz hatları ve sivri çenesiyle sarışın bir kızdı. Diğerleriyle hiçbir sohbete girmeyip deyimi yerindeyse somurtuyordu. Keskin bakışları dikkatimi çekmişti. Isınma hareketlerini tamamlamış tam konsantre bir şekilde gong sesini bekleyen bir dövüşçü gibiydi. Belki sadece eldivenleri eksikti o kadar. Onunla fiziksel herhangi bir konuda rekabete giremeyeceğimi kendi kendime kabul ettirmeye çalışmakta hiç zorlanmadım. Diğer rakibime gelirsek, kendisinin beni rakip olarak gördüğünü düşünmüyordum. Güler yüzlü, ensesinde biten turuncu saçlara ve diğer rakiplerim gibi hatta onlardan kat kat daha fazla atletik görünüme sahip tahminen yaşıtım bir gençti. Onu gördüğümde diyalog kurabileceğim kişiyi seçmiştim. Yanına doğru gidip tanışmak istediğimde yüzünün bir kısmını kaplayan çilleri onun sempatikliğini biraz daha arttırmıştı.
"Merhaba ben Özgür." deyip elimi uzattım. Tahmin ettiğim sıcaklıkla karşılaşmıştım.
"Ryan ben. Tanıştığıma memnun oldum. Buralara yeni birinin geldiğini duymuştum. O, sen olmasın."
"Burada da kimseden bir şey kaçmıyor anlaşılan."
Gülümsedi. Zaten pek fazla büyük olmayan gözleri yumuk yumuk olmuştu.
"Topluluk dedikodularıyla meşhurdur. Buna alışmalısın."
Tekrar anons verildi.
"İlk etabın başlamasına son beş dakika."
Birden ışıklar yandı. Işık öyle yoğundu ki gözlerim kamaşmıştı. Birkaç saniye geçici körlük yaşadıktan sonra onları aralayabildim. Tepemizde kaç tane sabit lamba vardı sayamıyordum bile. Müsabakanın gerçekleşeceği yerin uzunluğunun taş çatlasa yirmi metre kadar olması rahat bir nefes almama neden olmuştu.
"Peki Ryan şimdi ne yapacağız? Bir fikrin var mı?"
"Genelde düz koşularla başlanır. Yani daha önce katılanlardan böyle bir duyum aldım."
"Hızlı mısındır?"
"Sence?"
Aramızda kısa süreli bir gülüşme yaşandı. Bunun gereksiz bir soru olduğunun farkındaydım. Ama nasıl diyeyim Allah'tan ümit kesilmez ya öyle bir şey işte. Sormuş bulundum.
"Peki ya sen?" dedi Ryan, o da rakibi hakkında bilgi almak istiyor gibiydi.
"Kime göre, neye göre?"
"Mütevazıyız anlaşılan." deyip gülümsedi.
"Belki de değiliz." deyince gülümsemeyi bırakıp nazikçe başarılar diledi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TOPRAK ADAMLAR
FantasyDikkat! Toprak Adam kitabını okumadan bu kitaba başlamanız tavsiye edilmez. Zira bazı olaylar, kişiler, durumlar serinin ilk kitabıyla bağlantılıdır. Toprak Adamlar, Adolf Hitler Almanya'sı zamanında üstün insan deneylerinin bir üst düzeye aktarı...