TOPRAK ADAMLAR

Toprak Adamlar Bölüm 31

Ne yalan söyleyeyim evvela birkaç saniye aldığım cevabın, sorduğum soruyla alakalı olduğunu dahi düşünmemiştim. Sonra aklıma şu gereğinden fazla hızlı ilerleyen dakikalar takıldı ve yavaş yavaş her şey yerine oturuyordu. Her birimize birer gözetmen verilmesi, saçma bulduğum tekrarlar ve yine haddinden fazla ilerleyen zaman. Arada kayıp bir elli dakika görünüyordu. Ve benimse bu elli dakika içinde neler olduğu konusunda hiç ama hiçbir fikrim yoktu. Arthur ise benim kadar erken bu döngüyü kuramamış, bocalıyordu.

"Ne hipnoz'u be?" diye sordu Scarlett'e.

"İçeride size ne yaptılar da zaman öyle hızlı aktı zannediyorsun acaba."

"Hipnotize mi olduk yani biz şimdi? Allah bilir ne sordular, neler dedim."

Scarlett, yarım ağız bir gülümsedi onun bu tavrına. Daha fazlasını yapamazdı o an. İçinden haykırarak güldüğünü, Arthur'la daha çok dalga geçmek istediğini bilmek için onu bu kadar dahi tanımak yeterdi. Lakin Riley'in yüzündeki henüz anlamlandıramadığım hüzün, ona engel oluyordu. Diyecek bir şey bulamıyordum yani buluyordum da alabileceğim cevaplar beni ürkütüyordu. Cevabından ürkmeyeceğim bir soru bulunca ancak konuştum.

"Bu rutin bir sınav mıydı peki?"

"Elbette." dedi Riley. Fazladan tek kelime bile etmek istemediği her halinden belliydi.

"Öyleyse neden bizi uyarmadınız?"

Scarlett araya girdi hızlı hızlı şunları sıraladı.

"Bilgi akışı yasak, bunu artık anlamanız lazım. Bu topluluğun birbirine güveni açısından en önemli bölüm. Hadi diyelim tüm bunları görmezden geldik ve sizi uyardık ne yapacaktınız? Her gözetmen bu alanda uzman, bir şekilde sizi illa ki uyuturlardı. Bilinçaltınızı sıfırlayamayacağınızdan da bu bilgi hiçbir işinize yaramazdı."

Scarlett cümlesini bitirdiğinde kapı açıldı. Elinde cd ler bir görevli çıkagelmişti. Bizden önceki durağı Erika'ya elindekilerden birini bıraktı. Daha sonra elinde kalan iki tanesini de bizim masaya. Bir söz etme gereği duymadan uzaklaştı yanımızdan.

Arthur ismi yazılı olan cdyi kaldırıp gösterdi.

"E bu ne şimdi?"

"Hipnozdaki kayıp zamanınız."

"Bir de kayıt ettiler yani."

"Biz canlı izledik." dedi Scarlett.

"Ne sordular ki?"

"En büyük hayal kırıklıklarınızı, en büyük korkularınızı ve kağıttaki soruları."

O an önümdeki kağıda doğruları yazabilme cesaretini gösterdiğim için kutluyordum kendimi. Birkaç yalan daha söyleyip kendimi rezil etmediğim için sadece. İyi de en büyük korkularım ve hayal kırıklıklarım konusunda neler demiştim bunları merak ediyordum. Arthur da kendininkileri merak ediyordu ki muhtemelen masada adı yazılı olan cd yi hızla alıp ceketinin cebine koydu. Sonra da meraklı gözlerle sordu.

"Hepsini izlediniz mi gerçekten?"

"Evet." dedi Scarlett gülümsüyordu.