2.Bölüm-Uçak

1.2K 113 18
                                    

Rosalie ani bir kararla Jason'ı öperken Jason ise hayatının şokunu yaşıyordu. Yalnızca bir an önce ona apaçık nefretle bakan kadın şimdi büyük bir tutkuyla dudaklarına yapışmıştı. Sertçe genç kadının pozisyonunu değiştirdi ve onu sıkıca kendine çekip sırtını kapıya dayadı. Rosalie, gülümsedi.

''Tutuklanacaksam daha önce yapamadığım şeyi yapmalıyım.'' dedi kendinden çıktığına inanamadığı kadar seksi bir sesle.

Jason ise hala genç kadını süzüyordu. Tanrı aşkına ne yapıyordu? Tutukladığı kadınla uçağın daracık tuvaletinde birlikte olacak hali yoktu ya!

Rosalie ise adamın yaşadığı ikilemin yarısını bile yaşamıyor gibiydi. Kollarını adamın boynuna dolayıp yeniden dudaklarına uzandı. Jason'ın aklındaki tilkiler yavaşça dağılıp kontrolü ele aldığında ise Rosalie bunu neden başlattığı unutmuş gibiydi. Adam onu öyle bir tutkuyla öpüyor ve bedeninde gezdirdiği elleri bedenini öyle bir yakıyordu ki neredeyse pişman olacaktı.

Hızlı bir hareketlerle adamın gömleğinin düğmelerini açmaya başladı. Parmakları genç adamın tenine değerken ikisinin de bedeninde ürpertiler dolanıyordu. Sonunda kemerine geldiğinde ise durakladı. Jason kadının zorlandığını anlayarak ona yardım etmek için bir elini çekip yardım etmeye koyuldu. Bu, Rosalie'nin beklediği andı.Boşta kalan eliyle hızla kapının kilidini açıp kendini dışarı attı. Dediği gibi, düşünmek için 12 saati vardı.

Rosalie, iyice dağılmış olduğundan emindi. Hızla hostesin yanına gidip yeterince korkmuş çıktığını umduğu sesiyle konuştu.

''Lütfen bana yardım edin. O adam... O adam bana tecavüz edecekti!''
İstediği zaman ağlayabilme becerisini de kullanmaktan çekinmedi. Göz yaşları gözlerini doldururken ''Beni tuvalete götürdü ve soyunmaya başladı! Ben... Ben çok korkuyorum.Bana yardım edin...Lütfen!''

Jason ise kadının ardından ''Lanet olsun!'' diye söylendi. O kadar tahrik olmuştu ki kadının arkasından gitmeye kalsa tüm uçak onu sapık ilan edecekti! Nasıl bu kadar etkilenebilmişti? Biraz toparlanıp kendine geldiğinde ise büyük bir öfkeyle dışarı çıktı. Kapıda ise onu büyük bir ciddiyetle bekleyen bir hostes vardı.

''Bayım,hanımefendeyi zorla alıkoyup cinsel saldırıda bulunduğunuza dair şikayet var.''

Jason için bu son noktaydı. ''Siz neden bahsediyorsunuz?''
O sırada gözü yüzünde bariz bir zafer ifadesiyle ona bakan kadına takıldı. Yine ''Lanet olsun.'' Bu kadınla yolu kesiştiğinden beri o kadar çok lanet okumuştu ki galiba sonunda gerçekten lanetlenmişti!

Kendini sakinleştirip hostese döndü. ''Ben ISS'te görevli Kıdemli Ajan Jason Martell. Bu kadın da Amerika ve Fransa dahil dünyanın bir çok yerinde aranan bir dolandırıcı. Olay çıkarmamaya çalışarak onu tutukluyordum.''

Hostes, önce adamın kimliğine sonra da dağılmış gömleğine baktı.
''Tutukladığı kadından faydalanmaya çalışan ilk ajan değilsiniz, Ajan Martell. Uçak içerisinde bu kadına yaklaşamazsınız. Amerikan topraklarına indiğimizde ne yapacaksanız yaparsınız. İyi uçuşlar dilerim.''

Hostes arkasında küfreden bir Jason bırakarak Rosalie'yi de alıp birinci sınıfa geçti. Jason ise hala bunu nasıl yaptığına inanamıyordu. Yıllarca iş üzerindeyken işinden başka hiçbir şeyi düşünmemişti. Şimdi ise o sarışın yüzünden düştüğü hale inanamıyordu.

Rosalie ise birinci sınıfın rahat koltuğunda başını geriye yaslamış oturuyordu. Aslında plan yapıyor olmalıydı ama aklına getirebildiği tek şey adamın onu sıkıca saran kolları ve sanki sahiplenirmişçesine bedeninde gezen elleriydi. Dudaklarını hatırlamak istemiyordu bile. Yüzünün hala kıpkırmızı olduğundan adı kadar emindi.

Uçuşun geri kalan saatlerinde ikisi de bir sonraki adımlarını oluşturmakla meşguldüler. Uçağın içinde yapabilecekleri hiçbir şey yoktu. O yüzden inene kadar birbirlerine zaman vermiş gibilerdi ancak hiçbir şey planladıkları gibi gitmeyecekti.

Uçak, büyük bir sarsıntıyla yalpalarken Rosalie korkuyla gözlerini açtı. Uçak büyük bir gürültüyle yeniden sarsılırken tırnaklarını koltuğa geçirmiş hareketsiz kalmıştı. Uçak yeniden sarsılırken artık Rosalie yolun sonuna geldiğini hissediyordu. Kemerini çözüp hızla yerinden kalkıp kokpite doğru ilerledi.

Bir sorun olduğunu tek farkeden Rosalie değildi. Jason da düşen bir uçağı tanıyabilecek kadar uçuş eğitimi almıştı. Uçağın aniden sağa döndüğündü fark ettiği anda ayaklandı ve kokpite doğru ilerledi.

Bu uçakta ISS'in denetiminden geçmemiş hiçkimse ya da hiçbir şey olamazdı ve ISS ajanlarını sonuna kadar korurdu.

Hızla ilerleyip kokpite ulaştığında içeri girmeye çalışan Rosalie'yi gördü.
''Bu da mı senin başının altından çıkıyor sarışın?''

Rosalie dönüp bembeyaz olmuş yüzüyle adama baktığında Jason genç kadının tamamen masum olduğuna ikna olmuştu. O bile böylesine gerçek bir korkuyu yansıtamazdı.

''Bu uçak düşüyor.'' dedi Rosalie onaylamaya ihtiyaç duyarak. Jason ise yalnızca başıyla onayladı.

''Ne yapacağız?''

Rosalie, ilk defa ikisini aynı cümle içinde kullanmıştı ve bu uzun sürecek bir ortaklığın başlangıcıydı.

Düşüncelerinizi çok merak ediyorum. Rosalie ve Jason'ı nasıl bulduğunuzu, hikayeyle ilgili görüşlerinizi çok sevinirim. Okuyan herkese teşekkürler :))


OYUNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin