10.Bölüm-Gittiğin her yer bir şekilde bir parçan haline gelir.

1.4K 104 6
                                    

"Odandan çıkman gerekmez, masanda oturmaya devam et ve dinle... Dinleme bile, sadece bekle... Bekleme bile, gerçekten sakin ve yalnız ol. Dünya özgürce sunacaktir kendini sana... Maskesinden sıyrılmak için başka seçeneği yok, huşu içinde yuvarlanacaktır ayaklarının dibine..." 

                                                                                                                                      Franz Kafka

*

Prag, Ağustos 2016

Rosalie, yanında Alonso ve Jason ile havaalanından çıktığında kendisini evinde hissediyordu. Şehir, önünde uzanırken gülümsemekten kendini alamadı. Eğer hayatını geçirmek için yalnızca bir şehir seçecek olsa bu kesinlikle Prag olurdu. Haliyle neşeli bir havaya bürünmüştü.

Jason ise kadının yüzündeki mutluluğu izlemekten kendini alamıyordu. Rosalie Ashford neredeyse kahkahalar atarak sokaklarda koşacak bir ruh halindeydi!

Alonso ise aralarında mantıklı düşünme yetisini kaybetmemeyi başarabilmiş tek kişiydi.

"Doğrudan adamı bulmamız gerek. Geciktiğimiz her an ISS burada olduğumuzu öğrenme ihtimali artıyor."

Rosalie omuz silkti. "Siz gidip ajancılık oynarken ben de gidip artık kıyafetlerimi değiştirmek istiyorum. Aynı şeyleri giymekten sıkıldım artık."

Jason alaycı bir ifadeyle Rosalie'ye baktı. "Hiç aynı kıyafeti iki gün üst üste giymedin, sarışın'"

"Ben de onu diyorum işte. Tüm gün aynı kıyafeti giymek ne kadar can sıkıcı bilemezsin. Ya da bilebilirsin ama takım elbisen artık üzerine yapışmış olduğu için hissetmediğini düşünüyorum."

Alonso, gülmesini bastıramadı. Jason tam olarak layığını bulmuştu. Yıllarca izini bile zar zor buldukları kadın elbette ki onlarla kolaylıkla laf yarıştırabiliyordu.

"Merak ediyorsanız diye söyleyeyim kaçmayacağım, herhangi bir örgüt üyesiyle buluşmayacağım ve çok tehlikeli suçlu arkadaşlarımla görüşmeyeceğim."

Jason kadının açıkça kendisiyle alay etmesine gülümsedi. Kızarmış yanakları ve parlayan mavi gözleriyle karşı konulması imkansızdı ve Jason kendisinde ona sert davranacak gücü bulamıyordu.

"Akşam 7de saat kulesinin olduğu meydanda ol."

Rosalie, "Emredersin, kaptan!" diyerek arkasını dönüp biraz ilerledi ve bulduğu ilk taksiye kendisini attı.

Jason, Rosalie'nin gitmesiyle ortamı fazlasıyla sıkıcı bulmuştu. Yanında ona otuz iki dişini göstererek sırıtan ortağını görmezden gelip kiraladığı arabanın anahtarını çıkardı.

"Tornado adamın kaldığı otelin adresini göndermiş miydi?"

*

Rosalie, Prag'a her geldiğinde kaldığı evden birkaç sokak geride indi taksiden. Kısa süre için de olsa şehrin dokusunu yeniden hissetmek ona çok iyi gelmişti. Ezbere bildiği yolu nehir kenarından yürürken derin bir nefes almaktan kendini alamadı. En çok burada kendini tamamlanmış hissediyordu.

Yürüyüşünün sonunda karşısına çıkan, yıllardır tanıdığı apartmana özlemle baktı ve kendini içeri attı. Onu üçüncü kata götüren merdicevenleri çıktığında Danieala, kapının önünde yüzünde kocaman bir gülümsemeyle ona bakıyordu.

Rosalie, ona benzer bir gülümsemeyle karşılıp verip sıkıca sarıldı.

"İyi olmana çok sevindim, Rosie."

OYUNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin