OYUN

20.Bölüm- Ateş ve Buz

Rosalie, Jason'ın çözüm aramasına izin vermedi. Hızla silkinip kendine geldi ve altın saçlarını tepesinde topuz yaptı. Alevlerin sıcaklığı, iyice hissedilmeye başlamıştı.

"Beni takip et, ajan."

Jason, kapıya doğru hızla ilerleyen kadına baktı ve ani bir kararla peşine takıldı. Ona sorgulamak için kendisine zaman vermemişti bilerek.

Duman, Rosalie'nin öksürmesine neden olurken genç kadın kendi odasının kapısını açtı. Görüşü bulanırken "Jason!" diye seslendi. Jason, Rosalie'nin arkasından odaya girip alevleri durdurabilirmiş gibi kapıyı kapattı.

Odanın içi de dumanla dolarken Rosalie hızla çantasını karıştırmaya başladı. Jason ise sabırsızlıkla kadını beklerken diğer taraftan bir kaçış yolu arıyordu. Rosalie'ye güvenmişti; ancak şimdi tamamen kapana kısılmışlardı.

Rosalie ise aradığını bulmuştu. Eline aldığı eşyalarla hızla odanın küçük balkonuna çıktı. Jason, ani bir endişeyle kadının peşinden balkona çıktı.

Durum beklediğinden çok daha kötüydü. Alt katları kullanmaları mümkün değildi. Yangın merdivenini kullanmak da artık mümkün değildi.

Gözü birden Rosalie'ye takıldı. Genç kadın, çoktan işini bitirmişti. Jason, yıllar sonra kadının nasıl rahatlıkla her yerden kaçtığını anlıyordu. Genç kadın, kaçmak için asla kapıyı kullanmıyordu.

"Umarım yükseklik korkun yoktur." dedi Rosalie gülerek. Jason ise, siyah ipe dehşetle bakıyordu.

Aslında basit bir düzenekti. Ucunda sağlam bir kancası olan makaralı bir ipti. Rosalie, ipe bağlanmış olarak balkonun dış tarafına geçtiğinde Jason, hızla kadına yaklaştı.

"Ne yaptığını sanıyorsun sen?" dedi kendine hakim olamayarak.

Rosalie ise bir yandan kancanın sağlamlığını kontrol ederken diğer taraftan da kendini tutan kısmı sağlamlaştırıyordu.

"Hayatımızı kurtarıyorum. Oyalanma da gel hadi!"

Jason da korkuluğun diğer tarafına geçtiğinde Rosalie onu da sıkıca bağladı. Rosalie ise biraz tereddütlüydü.

"Şey... Aslında hiç iki kişiyle denememiştim."

Jason, kadına inanamaz gözlerle baktığında Rosalie omuz silkti. "Yanarak ölmektense yere çarparak ölmeyi tercih ederim. Aklında bulunsun."

Duman yüzünden genç kadının boğazı iyice yanmaya başladığında son gücüyle "Bana sıkıca tutun." diye bağırdı ve genç adamın boynuna sıkıca sarılarak kendini boşluğa bıraktı.

Yalnızca bir an sonra yerle aralarında otuz santim kala durduklarında Rosalie kahkaha atıyordu. İkisini de ipten kurtarıp kancayı çektiğinde Jason hayranlıkla genç kadına bakıyordu.

"Tanrım! Bunu çok uzun zamandır yapmıyordum!"

"Delisin sen." dedi Jason gözlerini bir an bile genç kadının üzerinden ayırmadan.

Rosalie, ipi toparlayıp saçlarını açtı. "Yeni mi anladın bunu?"

Jason ise hafifçe başını salladı. "Yere çakılabilirdin."

"İşimde iyiyim, Jason. Güvenli olmayan bir şey yapmam. Alışsan sen de seversin. Hadi gidelim artık buradan. Dani'yi görmem lazım. Ayrıca Ruslar..."