6.Bölüm- Güven

1.3K 115 33
                                    

Rosalie, kalabalığa karışıp kontuara doğru ilerlerken Jason da aralarında bir mesafe bırakarak onu takip ediyordu. Rosalie'yi daha önce çalışırken görmemişti. Jason, genelde geç kalan taraftı.

Genç kadın kontuarı görebileceği bir yere geçip kontuardaki çiftin işini bitirmesini beklemeye başladı. Bu sırada saçlarını biraz karıştırıp kendine dağılmış süsü vermişti bile. Çift bagajı teslim edip ilerlemeye başladığında ise Jason' gülümseyip çifte doğru yürümeye başladı.

Jason kadının bu halinden rahatsız olması gerektiğini biliyordu ancak ona sadece hayran olabiliyordu. Rosalie'nin çifte çarpmasını beklerken Rosalie yalnızca hafifçe temas edip yanlarından yürüyüp geçmişti.

Jason kaşlarını çattı. Bu kadar mıydı gerçekten? Çok daha gürültülü bir şey bekliyordu oysa ki. Rosalie, zafer gülümsemesiyle yanına geldiğinde elinde iki pasaport ve iki bilet tutuyordu.

''Kontuardan çıkan insanlar, üstlerini toparlamak için pasaport ve biletlerini ilk fırsatta ceplerine atar. Sen de aynısını yapıyorsun.'' dedi Jason'a gülümseyerek.

''Temiz işti. Ben daha çok gürültü çıkarmanı beklemiştim."

"Onu ancak amatörler yapar."

Jason, kadına baktı yeniden. "Seni ilk kovalamaya başladığımda da amatör değildin, değil mi?"

Rosalie, yan gözle Jason'a baktı. Hızlı hareket etmeleri gerektiğini bilse de ona takılmaktan kendini alamadı.

"Bunu egon için mi soruyorsun yoksa yalnızca merak mı?"

"Elbette ki merak."

Tanrı aşkına neden kadınla vakit geçirmekten bu kadar keyif alıyordu?!

"Beni ilk takip ettiğinde fazlasıyla amatördüm." dedi gizemli bir gülümsemeyle. Sonra da konuyu değiştirdi. "Ama bunları kullanamayız. Biletlerinin olmadıklarını eninde sonunda fark edip güvenliğe haber verecekler.''

Jason gülümsedi. ''Her ne kadar ölü görünsem de ISS ajanıyım, Rosalie. Biletleri kolaylıkla taklit edebilirim.'' Jason, telefonunu çıkarıp biletin farklı açılardan fotoğraflarını çekerken Rosalie gülmekten kendini alamıyordu.

''Ve tüm ISS ajanları bunu yaparken suçlular biz oluyoruz.''

''Bir ISS ajanı asla milyonlarca dolarlık bir Monet çalmaz. Bu sizi suçlu yapıyor, sarışın.''

''Tablolara karşı koyamıyorum.'' diye mırıldandı Rosalie.

Jason da işini bitimek üzereydi. Telefonun ekranı bir süre sönüp tekrar açıldığında Jason telefondaki bilete baktı.

''Bizi içeri sokacak kadar iyi. Aynı bilet iki kez satıldığı için olay çıkarmaya hazırlıklı ol.''

Hızlı adımlarla kapıya doğru yürürken Rosalie biletleri Jason'ın elinden alıp yanından geçerlerken danışmaya bıraktı. Jason ise yüzünde alaycı bir ifadeyle genç kadını izliyordu. Rosalie ise Jason'ı görmezden gelmeye çalışıyordu.

''İlkeler demek...'' dedi Jason genç kadından beklediği tepki gelmediğinde.

Rosalie, kaşlarını çatmıştı. ''Bugüne kadar hak etmeyen kimseyi dolandırmadım. Bir bilet için bunu bozmayacağım.''

Jason bir kez daha hazırladıkları profilin çöktüğünü fark etti. Yıllarca yüzden fazla suçlu kovalamış, onlarca çeteyi çökertmişti. Artık yalnızca tek bir hareketten işlenen suçun arkasındaki etkeni görebiliyordu. Bunun Rosalie Ashford için bir oyun olduğunu varsaymışlardı. Genç kadın eğleniyordu ve verdiği zarar umurunda değildi. Jason, bu profili başından beri kafasında oturtamamış olsa da itiraz etmemişti. Şimdi ise haklı olduğunu görüyordu. Rosalie Ashford, oyun oynamıyordu. Basitçe düşünmek gerekirse bildiği tek yolla intikam alıyordu. Şimdi sıra nedenini bulmaya gelmişti.

OYUNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin