7.Bölüm-Kazablanka vol.2

1.4K 106 10
                                    

Rosalie, çıkış kapısının yanındaki banklardan birine oturduğunda kendisine inanamıyordu. Başını elleri arasın alıp bininci kez kendisine kaçması gerektiğini tekrarladı. Peki neden kaçamıyordu?

Yerinden kalkıp dışarıya çıkmak ve kendini herhangi bir taksiye atıp canının istediği yere gitmek şuanda öylesine kolaydı ki... Bir an fikrini değiştirir gibi olup hırsla ayağa kalktı.
Peki Jason ne olacaktı? Ona kaçmayacağına dair söz vermişti! Tanrı aşkına kimin umurundaydı ki? Kapıya doğru bir adım attığında olduğu yerde kaldı. Yapamazdı. Yapamayacaktı. Her şeyden öte az kalsın ölmesine neden olacak olan uçak kazasını çözmek istiyordu.

Daha kararlı adımlarla yeniden yerine dönüp oturdu ve Jason'ın telefonunu kullanarak internetten şehrin en lüks oteline rezervasyon yaptırdı. Tutuklanmış olması, rahatını bozacağı anlamına gelmiyordu!

İşi bittiğinde telefonu elleri arasına aldı ve arkasına yaslandı. Kendisini tanıyamıyordu artık. Bunu Jason için mi yoksa intikam için mi yaptığını bile bilmiyordu. Rosalie, artık fazlasıyla yorgundu. 24 yaşında olmasına rağmen uzun bir hayat yaşamışçasına yorgundu ve motivasyonunu tamamen kaybetmişti. Belki de bu yüzden Jason'dan kaçmıyordu. Ne olursa olsun bunu bitirmenin tek yolu Jason'ın onu yakalamasıydı.

Rosalie, boğazında oluşmaya başlayan yumruyu yutup gözlerini açtığında karşısında dikilen adamla irkildi. Jason karşısında durmuş yüzünde rahatlamış bir ifadeyle Rosalie'ye bakıyordu. Kadının yanına gelip oturduğunu görene kadar kaçtığından emindi aslında. Kaçmasını istemişti de. Onu mutlak ölüme götürmektense kaçmasını yeğlerdi ama kadın karşısında oturmuş yorgun gözlerle ona bakıyordu. Merakla sordu.

''Halledebildin mi?"

"Evet. Akşama mail hesabımda olacak. Sen ne yaptın?"

Jason, zaferle elindeki usb'yi gösterdi. Rosalie, ona muhteşem bir gülümseme sunarken kadının yanına oturdu ve dışarıdaki karanlığa baktı.

"Dinlenmemiz gerekiyor."

Rosalie, hemen ayaklandı.

"Rezervasyonu yaptırdım bile. Faturadan hiç hoşlanmayacaksın."

Jason ise kadının yaramazlık yapmış gibi görünen ifadesine güldü.

"Ondan kesinlikle eminim."

Jason, cebinden kiraladığı arabanın anahtarını çıkarıp yürümeye başladı. Onları bu kez beyaz bir spor araba bekliyordu.

Rosalie'nin gözleri yeniden aşkla parlamaya başladığında sıkıntıyla homurdandı.

"Hiçbir ülkede bir arabayla evlenmek yasal değil,sarışın."

"Ciddi düşünmüyorum! Bana tek gece de yeter." diyip baştan çıkarıcı bir ifadeyle Jason'a bakıp arabaya bindi. Jason ise tahrik olamayacak kadar yorgundu. Gün neredeyse ağaracaktı. Arabayı olabildiğince hızla otele doğru sürdü. Yol, yinede 15 dakikadan uzun sürmüştü. Sonunda otelin girişine vardıklarında Rosalie'ye geldiklerini söyleyecekken genç kadının uyumakta olduğunu fark etti. Rosalie'nin uyurkenki görüntüsü o kadar güzeldi ki bir an için Jason sabaha kadar arabada onu izlemeyi düşünse de sonunda mantıklı tarafı devreye girdi. Bir kaç kez seslenip hafifçe dürtüklediğinde Rosalie'den aldığı tek tepki yüzünü buruşturup mırıldanmak olunca Jason, daha fazla beklememeye karar verdi.

Arabadan inip nazikçe kadını kucağına aldı. Rosalie, memnun bir mırıltıyla adamın kollarına yerleşip başını omzuna bıraktığımda Jason bugün içinde kaçıncı kez tanrıdan yardım istediğini artık sayamıyordu.

Hızla resepsiyondan kartı alıp odaya girdi ve genç kadını saten çarşafın üzerine bırakıp üzerini örttü. Rosalie, yan dönüp örtüye sıkıca sarındı ve yüzünde huzurlu bir ifadeyle uykusuna devam etti. Jason ise uykusuzluğa çok daha dayanıklıydı ancak şu anda yapabileceği hiçbir şey yoktu.

OYUNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin