OYUN

14.Bölüm-Mücevherler ve Diğerleri

"Bundan önce Bay Nolan ile görüşeceksiniz."

Jason, yüzü sürekli limon yiyormuş gibi görünen sekreteri başıyla onayladıktan sonra kadına tanımlayamadığı bir cisimmiş gibi bakan Rosalie'ye döndü.

"Uslu dur, sarışın."

Rosalie, huysuz bir ifadeyle Jason'a döndü. Alonso için ise bu ikiliyi izlemek bir oyunu izlemekten farksızdı. Sayı yapma sırasının kimde olduğu asla tahmin edilemiyordu.

"Bensiz gitmiyorsun. İki tane ajanın benim hakkımda benim olmadığım bir ortamda karar almasına izin veremem."

Jason, kadının gözlerindeki öfkeye bakıp nefesini verdi. "Yıllardır senin olmadığın toplantılarda seninle ilgili kararlar alıyoruz, Rosalie. Şimdi mi karşı çıkmaya karar verdin?"

Rosalie, kendinden emin adımlarla adamın üzerine yürüdü. Aralarında bir nefeslik boşluk kalana kadar yaklaştı. "Yaptığınız planların hiçbirini gerçekleştirmeyi beceremediniz. Ben istemesem burada olmayacaktım, ajan. Şimdi beni senin üzerinden oynatabileceği bir kukla olarak görmesine izin vermeyeceğim."

Alonso, ikisinin arasındaki tansiyonun git gide yükselmesiyle derin bir nefes alıp odadan çıktı. Birbirlerini yıpratmalarını izlemek eğlenceli olsa da yapması gereken işler vardı.

Jason ise acı çekiyordu. Bunca yıl işine zarar verecek her şeyden başarıyla kaçmışken Rosalie'nin inadıyla baş edemiyorsun.

Pes ederek iç geçirdi. "Bence yalnızca beni zor durumda bırakmak istiyorsun."

Rosalie, mavi gözlerini parlatıp gamzesinş ortaya çıkaran bir gülüş bahşetti ona. "Öyle de diyebilirsin."

*

Konuşmanın daha onuncu dakikasında Jason mesleği bırakmanın eşiğine gelmişti. Rosalie'nin ters cevapları Jason'ı gerse de Bay Nolan'ın herhangi bir problemi yok gibiydi.

Bay Nolan, 12 yıldır Davranış Analizi bölümünün başındaydı ve Jason'ın en çok gördüğü kişiler listesinin başında geliyordu. Her zamanki sakin ifadesiyle ellerini masanjn üzerinde birleştirmiş dikkatle Rosalie'yi inceliyordu. Rosalie ise ondan hoşlanmamıştı.
Adamın aklından geçenleri okuyabiliyormuş gibi bakması onu fazlasıyla rahatsız etmişti.

"Bayan Ashford, bana sizi burada tutmam için gerekçeler vermelisiniz. Bu iş birliğinin bizim için yararlı olacağına ikna olmadan sizinle çalışmamız mümkün değil ve biliyorsunuz ki sizinle çalışmazsak kısa sürede infaz edileceksiniz."

Jason ifadesini koruyarak Bay Nolan'ın ne yapmaya çalıştığını çözmeye çalışırken Rosalie savaş pozisyonunu almıştı. Jason bu duruşu uzun zamandır tanıyordu. Sırtını dikleştirmiş, saçlarını geriye atmış ve başını hafifçe kaldırmıştı. Bakışları ise çoktan buz tutmuştu. Rosalie Ashford bu haliyle fazlasıyla tehditkardı.

"Burada olma sebebim kendimi mutlak bir infazdan kurtarmak değil, Bay Nolan, ekibinizin tamamen beceriksizlerden oluşuyor olması."

Jason, kaşlarını kaldırarak Rosalie'ye baktığında Bay Nolan artık hafifçe gülümsüyordu. Rosalie ise hala sözlerini bitirmemişti.

"Eğer bana ihtiyacınız olmasaydı bir an bile yaşamama müsaade etmezdiniz. Bunu bilecek kadar uzun zamandır sizden kaçıyorum. Şimdi bu gereksiz görüşmeyi bitirin çünkü beni neyle tehdit ederseniz edin istemediğim bir şey yaptıramayacaksınız."

Bay Nolan bir an Rosalie'yi baştan aşağı süzdü. Rosalie rahatsız olsa da bakışlarını adamın üzerinden çekmedi. Herhangi bir ISS ajanına yenilmeye niyeti yoktu.