İNTİHAR (TAMAMLANDI)

Silah

Ayy buda ne böyle? Bir ışık görüyorum. Geldi , gitti. Geldi, gitti. Buda ney ya? Gözlerim iyice netleştiğinde, gözüme ışık tutan doktormuş. Doktor ve Aras başımda dikilmiş bana bakıyorlardı. Ve konuşuyorlardı. Ne diyorlar ya? Sesleri çok boğuk geliyor. Yavaş yavaş iyi duymaya başlıyordum. "Neyi var? Neden bayılmış?" dedi. "Merak etmeyin. Korkulacak bir şey yok. Sadece tansiyonu düşmüş. Serum onu kendine getirecektik." dedi. Aras rahat bir nefes almış gibiydi. Bana bakıp elimi tuttu. "Canım iyi misin?" dedi. Bende başımı sallayarak onayladım.

Sonunda serum bitmişti. Kendimi daha iyi hissediyordum. Hastaneden çıkıp ,pansiyona gitmek istemiyordum. Biraz açık havaya ihtiyacım vardı. Sahil kenarına gidip oturduk. Deniz bana huzur veriyordu. Başımı Aras'ın omzuna yaslayıp , gözlerimi kapattım. Daha huzurlu hissediyordum. Aras bana mutluluk veriyordu. Sevdiğim iki şey karşımdaydı. Aras ve deniz.

Birkaç dakika daha böyle kaldıktan sonra, pansiyona gitmeye karar verdik. Beraber el ele tutuşarak yürüyorduk. Daha öğlen olmasına rağmen hava birden kararmıştı. Sanırım yağmur yağacak. Aras'la hızlı hızlı yürümeye başladık. Yürümeye devam ederken, arkadan bir bayan sesi geldi "AAARRASS" diye. Birden ikimizde durduk. Aras arkasına dönüp baktı. Bende döndüm baktım. Uzun boylu, zayıf, uzun saçlı, esmer bir bayandı. Aras'a baktığımda, şok olmuş gibiydi. Aras "YILDIZ?" dedi. Sanki bir şeyleri anlamaya çalışıyormuş gibi. Yıldız birden elini beline attı ve silahını çıkardı. Aras eliyle beni geri itti. Yıldız silahı bana doğrulttu. Aras " Yıldız yapma!" dedi. "Neden yapmıcak mışım? Nişanlımın yanında olan başka kızı öldürürüm." dedi. Aras " Yıldız saçmalama biz nişanlı falan değiliz. Öyle bir şey yok. Hadi bırak o silahı oturup güzelce konuşalım." dedi. Yıldız hiç ikna olmuş gibi değildi. Eli tetiği çekmeye hazırlanıyordu. Gözlerimi kapatıp son nefesimi verdim. Tam tetiği çekecekti ki arkadan "BIRAK O SİLAHI POLİS!" diye ses geldi. Gözlerimi bir açtım Emre Bey'di. Bizi nasıl bulmuştu. Aa inanmıyorum ya. Kıyafetlerimizi hastanede unutmuştuk. Nasıl böyle bir hata yaptık ya. Emre Bey bize sinirli bakıyordu. Ama haklıydı. Bizim salaklığımız. Yıldız tedirgin olmuştu. Silahı yere atıp kaçmaya çalıştı. Ama yakalanmıştı. Ayy Allahım sonunda yakalanmıştı. Huzur verici bir şekilde nefesimi verdim. Rahatlamıştım. Az daha beni öldürücekti.

Bir anda bir ışık geçti gözümün önünden

Heyy bir saniye. Noluyor ya? Az önce burda polisler vardı. Yıldız yakalanmıştı. Neden hala bana silah tutuyor? Allahım hayal miydi her şey? Yıldız'ın eli tetikteydi. Ve tetiği çekti. Bir ses patladı. Aras önüme atladı. Aras vurulmuştu. Aman Allahımmm Araaassss!!! Arass'ııı vurduu. Kanlar içindeydi. İnanamıyorum. Yıldız kaçıyordu. "Yardımm edinnnn" diye haykırıyordum. "Ambulansı arayınn, yardım edin nolurrr!!" diye bağırıyordum. Yağmur yağıyordu. Kimse yoktu. Aman Allahımm "Dayan aşkımm hastaneye yetiştireceğim seni!" dedim. Ama Aras gözlerini kapatmıştı. Hayır hayırr ölemezsin. Nolur beni bırakma!