Psikolog

366 20 1
                                    

Sabah erkenden uyanıp Emre Bey'den gelecek olan haberi bekledik. Bu arada karnımızda çok açtı. Artık arasında gidelim.

Beklenen telefon gelmişti. Emre Bey bizim yanımıza gelip nasıl gideceğimizi anlatacakmış. Bizede yiyecek bir şeyler getirmesi için rica etmiştik. Valla yemek konusunda hiç utanmam. Açım yani. Şuan dünya büyük bir tehlikede ben açım. Neyse birkaç saat sonra Emre Bey geldi. Elinde bir sürü poşetle. Birazı yemek, geri kalanıda kıyafetti. Allah Allah ne diye getirdi ki bunları?

"Günaydın nasılsınız? İyi misiniz?" diye sordu Emre Bey. Bizde iyi olmaya çalıştığımızı söyledik. "Elimdeki poşetlerin ne olduğunu merak ediyorsunuz biliyorum. Bugün dışarıya çıkmanız için , bu kıyafetleri giymeniz gerekicek." dedi. Aras'la birbirimize şaşkın şaşkın bakıyorduk. "Nasıl olacak?" dedi Aras. Emre Bey poşette olan her şeyi çıkardı. Kalın uzun iki tane ceket, sarı peruk, kırmızı peruk, iki tane gözlük, iki tane şapka ve iki tane deri eldiven vardı. Aslında çok mantıklı bir şey yapıyorduk. O Yıldız pisliği bizi her an bulabilirdi. Bizi tanımaması için bir süre böyle giyinmemiz mantıklı.

Neyse fazla vakit kaybetmeden üstümüzü giyindik. Ben sarı peruk takmıştım, Aras ise kırmızı hahaha çok yakışmıştı. Ben her güldüğümde Aras bana ters ters bakıyordu. Komik olmuştu. Neyseki şapkayla kapatmıştı.

Dışarıya çıkmak için hazırdık. Emre Bey yine de dikkatli olmamızı söylemişti. Pansiyondan çıkar çıkmaz hemen bir taksi durdurup psikologun yolunu tuttuk. Beni bu halimle annem bile tanımazdı. Ben takside bile gülüyordum. Aras sinirlenmişti. Birazdaha gülersem kavga çıkacak. Neyse tamam sustum. Psikologa vardığımızda böyle şanşalı, gösterişli bir binada bürosu vardı. Ve bina sanırım elli katlı bir şey. Boynum ağrıdı bakmaktan. Neyse içeriye geçip rezarvasyonumuzun olduğunu söyledik. Oradaki kadında bizi içeriye alıp , psikologun yanına yönlendirdi. Aras'ı içeriye alamayacaklarını söylediler. Tek ben girecektim. Tek başıma. Neyse içeriye girdim. Orta boylarda, kumral, yeşil gözlü ve alımlı bir bayan bana bakıyordu. "Merhabalar buyrun oturun lütfen." dedi. Bende dediğini yaptım. "Benim adım Asu , sizin adınız?" dedi. "Merhaba benimde adım Ömür." dedim. Çok memnun olduğunu söyledi. "Evet Ömür Hanım sorununuz neydi? Merak etmeyin elimden geldiğince size yardımcı olacağım." dedi . Her şeyi anlatmaya korkuyordum. Nasıl çıkacaktım işin içinden? Neyse Ömür korkma sakın. "Şeyy ben.. aslında" diyip ağlamaya başladım. Kendimi tutamadım yine aklıma yaşadığım iğrenç şeyler geldi. "Ömür Hanım neden ağlıyorsunuz? İyi misiniz?" dedi. Ben ağlamaktan konuşamıyordum. Yine bir şeyler diyordu. Ama ben ne dediğini anlamıyordum, duymuyordum. "Ömür Hanım isterseniz bugün size birkaç ilaç tavsiye edeceğim. Bunları kullanın yarın geldiğinizde daha iyi olacaksınız." dedi. Bende başımla onaylayarak cevap verdim. Yanındaki telefonu alıp birini aradı. Ve birkaç dakika sonra Aras geldi. Beni alıp dışarıya çıkardı. Çok ilginçti Aras bana bir şeyler sormamıştı. Direk verdiği ilaçları almaya gitmiştik. Verdiği ilaçlar uyku ve sakinleştiriciydi. Pansiyona gidip ilaçlarımı içip dinlenmek istiyordum. Çok yorulmuş gibiydim.Kendimde değildim. Bayılacak gibi hissediyordum. Bir ses "Ömüürr Ömüürr" diye bağırıyordu. Gözlerim kararmıştı.

İNTİHAR (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin